İBRET VERİCİ MENKIBELER (28.06.2016)

Asil ve zengin biri atıyla kendisine âit korulukta geziyormuş. Yerde kıvranan, inleyen birini görmüş. Adam karnını tutarak can çekişiyormuş. Atından inen bu soylu kişi, insanlık namına yardım etmek için adama yaklaşmış. Fakat yerdeki herif birden, çevik bir hareketle bizim varlıklı adama bir çelme takmış, onu yere düşürmüş. Sonra da koşa koşa ata atlayıp dört nala oradan uzaklaşmaya başlamış. 

Atını çalmak için aldatıldığını fark eden bu şahıs, kaçan adama haykırarak seslenmiş: “Ey adam, dur biraz, bekle, bir şey diyeceğim, zâten koşsam da seni yakalayamam. Dur, beni bir dinle, sonra hangi cehenneme gidersen git.” 
Hırsız, bu sözleri duyunca olduğu yerde durarak adama dönmüş: 
“Söyle bakalım ahmak, seni dinliyorum.” 
Adam hırsıza şöyle demiş: 
“Sen, şu anda atımı çaldığını zannediyorsun fakat bil ki aslında sen benim atımı çalmadın. Bundan sonra yerde yatıp kıvranan, düşkün görünen insanlara yardım etmemi çaldın ve onu götürüyorsun. Ben bu vicdansızlığı asla unutmayacağım. Ve yaptığın bu ihânetten sonra da artık hiç kimseye yardım edemeyeceğim. İnsanlığımı çaldın atımla beraber götürüyorsun. Haydi şimdi nereye gidersen git!”