İBRET VERİCİ MENKIBELER (20.06.2016)

Adamın biri Ramazan günü zenginlerle makam sâhiplerinin iftarına gitmiş. Akşam ezanı okunmuş, herkes besmeleyle iftar etmiş. Fakat bu adam, bir köşeye çekilmiş ve namaz kılmaya başlamış. Akşam namazını kılmış, sonra oradakilere dönerek, “Siz yiyin, benim biraz daha namazım var, evvâbîn kılacağım, tesbihât yapacağım.” demiş. Uzun uzun -güyâ- namaza devam etmiş, tesbih ve duâsını yapmış, sofraya oturmuş. Birkaç lokma almış ve “Elhamdülillah” demiş. 

Millet bu duruma hayretle ve takdirle bakakalmış. “Yâhû adama bak, hem ibâdet tâatını uzun uzun yapıyor, hem de çok az yiyor. Vallahi bize yazık, bu ne muhterem bir insanmış.” demişler.
Adam çıkmış, evine gelmiş. Hanımına, “Aman, hanım, çabuk ol. Açlıktan ölüyorum. Bana güzel bir sofra hazırla demiş.” 
Hanımı, “Yâhû, sen iftarda değil miydin? Niçin aç geldin?” diye sorunca adam, “Orada namazı çok uzun tuttum ve ‘Az yiyor.’ desinler diye iki üç lokma bir şey yedim, şimdi çok açım, hemen yemek hazırla.” diye cevap vermiş. 
Adamın küçük oğlu bu sözleri işitince hepimize ibret olacak şu müthiş kelâmı sarf etmiş, “Babacığım, ben şunu merak ediyorum, orada yiyemediğin yemeği şimdi burada kaza edeceksin, peki, orada kıldığın namazı da kaza edecek misin?”