İBRET VERİCİ MENKIBELER (18.06.2016)

Süleyman Peygamber, hüthüt kuşuna, “Git, bana serçeyi çağır, gelsin.” demiş. Hüthüt gelmiş serçeye, “Seni, Hazret-i Süleyman çağırıyor.” demiş. Serçe de, “İşim gücüm var, şimdi gelemem.” diye karşılık verince hüthüt, “Yâhû anlamadın mı? Süleyman Peygamber çağırıyor.” demiş. Bu sefer serçe, “Süleyman da kim oluyormuş. Benim kafamı bozmasın.” diyerek terslemiş. Hüthüt, “Eh, sen kendin kaşındın, gidip bu söylediklerini aynen söyleyeceğim, o zaman başına gelecekleri sen düşün.” diyerek oradan ayrılmış ve gelip durumu Süleyman Peygamber’e anlatmış. 

Hazret-i Süleyman hüthüte, “Serçe bu kadar cüretkâr olamaz, sana bu sözleri söylerken yanında kimse var mıydı?” diye sormuş. Hüthüt, “Efendim, hemen yanında hanımı vardı.” demiş. Hazret-i Süleyman tebessüm ederek, “He, anlaşıldı. Hanımına kendisini beğendirmeye çalışıyor. Aklı başında değilmiş, mazur görelim. Sonra bir ara alır, getirirsin.” demiş.