Yüce Allah'ın bizlere lütfettiği nimetlerden en büyüğü Mübarek Ramazan ayıdır. Ramazan, bir yıllık maddi ve manevi kirlerden temizleneceğimiz, insanî duyguların coştuğu, tövbe edip Allah’a yönelme şuurunun geliştiği bir terbiye ayıdır. Farklı din ve kültürlerde ibadet ve perhiz tarzı bilinen oruç, Hz. Peygamber'in Mekke'den Medine'ye hicretinin ikinci senesinden itibaren düzenli olarak bu ay içinde tutulmaya başlamıştır. Bundan sonra Ramazan, Müslümanlar için bambaşka bir anlam kazanarak zamanın merkezine yerleşmiştir. Oruç, bütün ibadetler arasında göreceli olarak meşakkatlidir. Temel gereksinimiz olan yemek, içmek ve cinsel arzularla aramıza mesafe koyarak Allah'a yaklaşmak, O'nu tanımak isteriz bu ibadette. Üstelik bunu yaparken hiçbir dış baskı veya görünür mücbir sebep de yoktur. Sağlıklı ve yetişkin bir bireyin tamamen kendi hür irade ve seçimiyle yerine getirdiği bir ibadettir oruç.
KALBİMİZİ ARINDIRALIM
Oruç tutmak dini bir vazifeyi yaparak Allah'ın emrini yerine getirmektir. Bunun yanında oruç kişiyi sağlıklı kılar. Bu sayede sürekli çalışarak yorulan mide ve sindirim sistemi dinlenir. Orucumuzun kâmil anlamda bir oruç olması için gözümüzü Allah'ın yasakladığı şeylerden, dilimizi yalan, gıybet gibi kötülüklerden korumalı; oruçlu iken her türlü münakaşadan ve kavgadan kendimizi korumalıyız.
ORUÇ FARZDIR
• Orucun farz oluşu ayet ve hadislerle sabittir. Yüce Allah, Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurmaktadır: "Ey iman edenler, günahlardan korunmanız için sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de sayılı günlerde oruç, farz kılındı." (Bakara: 183)
• Ramazan’ın fazileti hakkında Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed, "Kim inanarak ve karşılığını Allah'tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa geçmiş günahları bağışlanır." (Buhârî, Îmân, 28) "Mübarek Ramazan ayı size geldi. Yüce Allah bu ayda size oruç tutmayı farz kıldı. Bu ayda sema (cennet) kapıları açılır, cehennem kapıları ise kapanır ve şeytanlar bağlanır." (Nesâî, Sıyâm, 5) buyurmuşlardır.