İsmi Yahyâ bin Behâeddîn’dir. Seyyid olup soyu Peygamber Efendimiz’e(sas) ulaşır. Şirvan’da doğmuştur.
Seyyid Yahyâ Şirvânî Hazretleri, küçüklüğünde fevkalâde edep ve ahlâk sâhibi bir çocuktu. Bir gün arkadaşları ile oyun oynarken, evliyânın büyüklerinden İzzeddîn Halvetî’nin oğlu ile Sadreddîn Halvetî’nin dâmâdı olan Pîrzâde Hazretleri onu gördüler. Çocuğu bir müddet seyrettikten sonra, birbirlerine “Allah Teâlâ bu çocuğa, dedelerinin edebini, olgunluğunu ve güzel huyunu ihsân etmiş. Duâ edelim de, Halvetî yolunun feyz ve mârifetlerine de kavuşsun.” dediler. El açıp Cenâb-ı Hakk’a yalvarıp, uzun uzun duâlar ettiler.
O gece Seyyid Yahyâ Şirvânî Hazretleri rüyasında Resûlullah Efendimiz’i(sas) gördü. Sevgili Peygamberimiz(sas) “Evlâdım Yahyâ! Halvetî yolunun büyüklerinden olan Sadreddîn’e git. Onun sohbeti ve hizmetiyle şereflen!” buyurdu. Sabah olunca, yaşının küçüklüğüne bakmadan, Sadreddîn Halvetî’nin huzûruna koştu.
Seyyid Yahyâ Hazretleri çok sıcak aylarda azıksız ve susuz vaziyette sahralara çıkar, oralarda günlerce kalır, ibâdetle meşgûl olurdu. Halvet, yalnız olarak tenhâ bir yerde kalmak ve ibâdet yapmak değişmez husûsiyetlerindendi.
Şeyh Mansûr anlatır: “Bir târihte Seyyid Yahyâ hazretleriyle birlikte kırk günlük bir ibâdete başladık. Onun on iki günde bir abdestini yenilediğine ve üç defâ da iftar ettiğine şâhid oldum.”
1461’de irtihal etmiştir. Kabri Bakü’dedir.