HİKMET EHLİ ZATLARIN HAYATLARI (19.06.2016)

Ebû’n-Necîb es-Sühreverdî(ks)

Yaklaşık 1097 tarihinde İran'da Acem Irak'ının Kuzeybatısında Zencan yakınlarında bulunan Suhreverd kasabasında doğmuştur. Lakabı “Ziyaüddin” dir. Adabü’l-Müridin adlı kitabı çok meşhurdur. Aklî ve naklî ilimlerde eser sahibi âlim ve ârif bir zâttır.
“Nasıl ki ilme tâlib olan kişi yazı yazmayı öğrenmeden ilme nüfuz edemezse, bir dervîş de zikrullah nurunu ‘Haps-i nefs’le yutup bu hâli kaybetmeksizin havf üzere olarak halktan kendini tecrid etmeden takva ehli olamaz.” diye buyurmuşlardır.
Sühreverdî Hazretleri Hacc fârizasını yerine getirmek için kardeşinin oğlu ile Mekke'ye gitmişti. Bir gün Kâbe-i Muazzama’da tefekkür hâlinde iken Hızır Aleyhisselâm geldi. Fakat Sühreverdî Hazretleri hiç hâlini bozmayarak, murâkabeye devam etti. Hızır Aleyhisselâm bir süre durduktan sonra, gitti. Bir müddet sonra Şeyh Hazretleri başını kaldırınca yeğeni; “Efendim! Bugün Hızır aleyhisselâm teşrif buyurdular. Siz ise kendilerine hiç bakmadınız sebebi neydi?” diye sorunca “Sen bilmiyor musun ki, eğer Hızır Aleyhisselâm gelmiş gitmiş ise yine teşrifleri mümkündür. Fakat o zaman kavuşmuş olduğum ilâhî tecellîyi elimden kaçırmış olsaydım bir daha nerede bulabilirdim? Belki onun pişmanlığı kıyamete kadar devâm ederdi." dedi. Bu sırada Hızır aleyhisselâm tekrar teşrif etti. Bu defa Sühreverdî Hazretleri Hazretleri hemen yerinden kalkıp lâzım gelen hürmeti gösterdi. 
Kendisi 1168 yılında irtihal etmiştir.