Mısır'da yetişen büyük velîlerdendir. İsmi, İbrâhim bin Ebü'l-Mecîd, lâkabı Burhâneddîn'dir. Seyyid olan bu zât Düssukî tarikatının pîri ve kutbiyyet makâmının “Aktâb-ı Erbaa” olarak bilinen dört büyük ismindendir.
1235 senesinde Mısır'da Nil Nehri batısında Desûk köyünde doğmuştur. 1277 târihinde irtihal etmiştir.
Seyyid İbrâhim Burhâneddîn Düssûkî; Necmüddîn Mahmûd İsfehânî'den ilim öğrenip feyizlerinden istifâde etmiştir. Ebü'l-Hasan-ı Şâzelî Hazretleri’nden de ilim tahsil etmiştir. Abdüsselâm bin Meşiş Hazretleri’nin rûhâniyetinden istifâde ettiği gibi, Peygamber Efendimiz’in(sas) rûhâniyetlerinden de vâsıtasız olarak feyz almıştır. Pek çok âlim, velî ve kâdı onun talebesiydi. Arapça, Farsça, Süryânice, İbrânice ve diğer dilleri konuşurdu. Derin ilme sâhip evliyadandır.
İbrâhim Düssûkî Hazretleri ömrünü hep İslâm dînine hizmet etmekle geçirmiştir. İnsanların doğru yola kavuşması için çok gayret göstermiştir. Geceleri uyumaz, sabahlara kadar ibâdet eder, Cenâb-ı Hakk'a mahzun bir kalp ile yalvarırdı.
Hikmetli sözleri pek çoktur. Oğlu kendisinden nasîhat istediğince şöyle söylemiştir:
“Ey gözümün nûru evlâdım. Önce içindeki nefs denilen ejderi öldür! Yüzünü toprağa sür! Hatâ ve isyânını kabul edip îtirâfta bulun ve işlediğin hatâ dolu ibâdetlerinin yüzüne çarpılmasından kork!”