HİKMET EHLİ ZATLARIN HAYATLARI (11.06.2016)

Cüneyd-i Bağdâdî(ks)

Şeyh Cüneyd-i Bağdadi Hazretleri kutbiyyet makâmı sahibidir. Bir gün Şeyh Sırriyyü’s-Sakati’den sordular:
“Ey Şeyh! Bir mürid kendi şeyhinden ileri gidebilir mi?” 
Hazret-i Şeyh bu soruya “Evet gider. Buna misal Cüneyd’dir. Kendisi müridimiz iken makâmı bizden yüce mertebelere ulaşmıştır.” diye cevap vermiştir. 
Cümle tarîklerde Cüneydiyye tarzında destar sarılması âdet olmuştur. Hazret-i Cüneyd-i Bağdadî’ye nisbet edilen bu tarz sarık sarmanın şöyle bir menkıbesi vardır: “Cüneyd-i Bağdadî büyük bir cemaate vaaz ediyormuş. Hakk’a teslim olmaktan, nefsini teslim almaktan, ümit ve korkudan âzâd olup kurtulmaktan bahsettiği sırada ejderha gibi dev bir yılan belirmiş ve kürsünün önünde Hazret-i Şeyh’in karşısında dikilivermiş. Bu acayip manzarayı gören halk dehşete kapılarak kaçışmaya başlamış. Bu sırada o dev yılan Hazret-i Cüneyd’e “Halka teslimiyetten bahsediyorsun, korkudan halâs olmayı anlatıyorsun, şimdi ne yapacaksın?” demiş. Hazret-i Şeyh de “Benim tevekkülüm ve teslimiyetim Allah’adır(cc). Sen O’nun(cc) âciz mahlûkatından birisin. O dilerse kuluna istediğini yapar.” deyince yılan Hazret-i Şeyh’in önünde cansız bir ip haline dönüşmüş. 
Hazret-i Pîr bunun üzerine halka nida etmiş: “Ey halk, ey insanlar nereye kaçıyorsunuz? Az evvel size teslimiyeti ve Hakk Teâlâ’ya rağbeti anlatmadım mı? Dönün gelin, sohbete devam edelim.” buyurmuş ve o yılanı almış, başının üzerine sarmış, yılanın başını da en alttan çıkarıp baş aşağı sarkıtmış. İşte bu nev’î sarılan sarıklar Cüneydî diye isimlendirilir. 
Bu sarık sarma şekli “Ejderha gibi olan nefsimi nefs-i Muhammedî’de yok ettim. Kendi bedenimi ve nefsimi bu dünya hayatında kendi ruhuma kefen ettim. Allah Teâlâ’dan başka korkuyu başımdan def ettim, gönlümle reddettim.” demeye işâret eder.