HAZRETİ MEVLANA'NIN MESNEVİ'SİNDEN... (22.06.2016)

Kış gelince sokak köpeği bir köşeye büzülürdü. Kışın soğuğu onu öyle perişan eder ve bezdirirdi ki “Bu soğuktan korunabilmem için taştan bir ev yapmam lazım. Bu küçük bedenimin sığacağı bir kulübeyi elbette yaparım. Yaz gelsin de dişimi tırnağıma takayım, çalışıp kış için kendime bir taş ev yapayım.” derdi.

Kışın bu sözleri sarf eden köpek yaz gelince yiyecek bulur, gövdesi genişler, kemikleri ısınır ve canlanırdı. Kendisini iyi hâlde ve iri gövdesiyle gören köpek kendine “Ey Efendi! Sen bu gövdeyle hangi eve sığabilirsin?” derdi.
Sağda solda yiyecek bulup semiren, tembelliğe dalan, karnı tok olup kendine güveni artan bu köpek bulduğu gölge yerlerde uzanır ve uyurdu. Gönlü ona kış için bir ev yapmasına söylese de o bu iri bedenle bir eve sığamayacağını düşünürdü.
Ey insanoğlu! Sen de bir belâya uğradığın, bir derde düştüğün zaman hırs kemiklerin büzülür, incelir ve âciz kalırsın. O zaman kendine kendine “Belâlardan kurtulmak için kendime tövbeden bir ev yapayım da kışın orada barınayım.” dersin. Fakat belâdan kurtulur kurtulmaz hırsın tekrar artar, köpeğin ev yapmaktan vazgeçmesi gibi sen de tövbe etmekten vazgeçersin.