HAZRETİ MEVLANA'NIN MESNEVİ'SİNDEN... (13.06.2016)

Hazret-i Ömer’in(ra) halifeliği döneminde Ramazan ayı gelmişti. Birkaç kişi ile hilâli yâni ayın çıkıp çıkmadığını gözetlemek için bir dağın tepesine çıktılar. Oruca başlamaları için ayın hilâlini görmeleri gerekiyordu ve bunun için heyecan duyuyorlardı.

İçlerinden birisi “Ya Ömer! İşte hilâl çıkmış, şurada görünmekte!” dedi. Hazret-i Ömer(ra) adamın gösterdiği yöne baktı ancak ayı göremeyince adamın gördüğünün hayâl olduğunu söyledi. “Benim gözlerim gökyüzünü senden daha iyi görüyor. Ben hilâli göremiyorum. Elini ıslat da kaşına gözüne sür, ondan sonra ayın olduğunu söylediğin tarafa tekrar bak.” dedi.

O adam elini ıslattı, kaşına ve gözüne sürdü. Tekrar baktığında ise ayı göremedi. Bu sefer “Ya Ömer! Ay yok oldu, artık görünmüyor” dedi.

Hazret-i Ömer(ra) “Evet, kaşının bir kılı kıvrılmış, gözünün önüne düşmüştü. O kıl seni şaşırttı da onu ay zannettin.” dedi.

O şaşkın adam gözünün önüne düşen beyaz kılı hilâl zannedip Ramazan ayının geldiğini zannetti. Kıvrılmış basit bir kıl bile gökyüzündekini görmeye perde oluyorken senin her uzvun, her düşüncen eğrilik içinde olduğu müddetçe senin hâlin nice olur? Doğrulara uy da düşüncendeki eğrilikler düzelsin. Sen o doğru yol üzere olan kişinin yanından ayrılma!