Hazret-i Osman’dan(ra) önce bir vahiy kâtibi vardı. Bu kişi vahyolunan âyetleri dikkatle yazmaya çalışırdı. Efendimiz(sas) kendisine vahyedilen âyetleri ona söyler söylemez hemen bir kağıda aktarırdı. Vahyin nuru o kâtibe de vurunca gönlüne bazı hikmetler doğmaya başladı. Efendimiz(sas) onun gönlüne doğan hikmetleri aynen ifâde buyururlardı. Bu hâl kendisine ağır gelen adam yolunu şaşırdı ve şaşıranlardan oldu.