Fidye, oruç veya hac ibadetinin eda edilememesi sebebiyle işlenen birtakım kusurların giderilmesi için ödenen maddi bedeli ifade eder. Kur'an-ı Kerim'de, "Oruç tutmaya güç yetiremeyenler, bir yoksul doyumu fidye öder." (Bakara, 2/184) buyrulmaktadır. Buna göre ihtiyarlık ve şifa ümidi olmayan bir hastalık sebebiyle oruç tutamayan kimse, daha sonra bu oruçları kaza etme imkânı bulamazsa, her gününe karşılık bir fidye öder. Fidyelerin tamamı bir fakire topluca verilebileceği gibi, ayrı ayrı fakirlere de dağıtılabilir. Halk arasında fitre diye bilinen fıtır sadakası ise insan olarak yaratılmanın ve Ramazan orucunu tutup bayrama ulaşmanın bir şükrü olarak; dinen zengin olup Ramazan ayının sonuna yetişen Müslüman'ın, belirli kimselere vermesi vacip olan bir sadakadır. Din İşleri Yüksek Kurulu, 2022 yılı Ramazan ayının fitre miktarını 40 TL olarak belirledi. Yapılan açıklamada şunlar kaydedildi: "Fitre miktarının belirlenmesinde, İslam dininin temel kaynaklarında zikredilen deliller ve günümüz şartlarında bir kişinin günlük gıda ihtiyacının ortalaması esas alınmıştır. Belirtilen meblağ, nakdî olarak verilebileceği gibi gıda vb. maddelerden aynî olarak da verilebilir. Belirlenen bu miktar aynı zamanda, günlük fidye miktarıdır. Bununla birlikte her bir mükellef (fitre veren kişi) bir günlük kendi gıda harcamasına denk düşecek meblağı ya da daha fazlasını fitre/fidye olarak da verebilir."
1 GÜN ÖNCE BİLE DOĞSA...
Kişi, kendisinin ve küçük çocuklarının fitrelerini vermekle yükümlüdür. Hz. Peygamberimiz, köle-hür, büyük-küçük, kadın-erkek her Müslüman'a fitrenin gerektiğini ifade etmiştir. Bir kimse zekâtını, fıtır sadakasını ve fidyesini kendi anne, baba, dede ve ninesine ayrıca çocuk ve torunlarına veremez.