Dünya malının hesabı hiç de kolay değil! 

Sahip olduğunuz servetin ve hayatın hesabını vermek, o kadar da kolay değil. Her solukta, alışverişte Allah’a iki can borçlu olduğumuzu da unutmamak lazım…  

Hazırlayan: Dr. Arif Arslan 

1979 yılında İzmir’de, Kurban Aksu diye Erzurumlu nüktedan bir abimize misafir olmuştum. Sohbet ederken “Erzurum’da olmuş” diye, bana hiç unutamadığım bu hikâyeyi anlatmıştı. Zenginin biri ölümden ve kabirdeki yalnızlıktan çok korkuyormuş. “Öldüğüm geceyi kim kabre girerek sabaha kadar benimle geçirirse servetimin yarısını ona bağışlıyorum” diye vasiyet etmiş. 

Benim sadece bir ipim var

Öldüğünde “Kim birlikte kabre girip sabahlamak ister?” diye araştırmışlar. Kimse çıkmamış. Nihayet bir hamal; 

-Benim sadece bir ipim var, kaybedecek bir şeyim yok. Sabaha kadar durursam zengin olurum” diye düşünerek kabul etmiş. 

Serveti asla istemem

Vefat eden zengin ile birlikte defnetmişler. Sorgu sual melekleri (Münker-Nekir) gelmiş. Bakmışlar ki, kabirde bir ölü, bir de canlı var. “Nasıl olsa bu ölü elimizde... Biz şu canlı olandan sorguya başlayalım” demişler ve hamalı sorgulamaya başlamışlar. 

-O ip kimin? Nereden aldın? Kaça aldın? Niye aldın? Nasıl aldın? Kıldan mı, yünden mi? Kendirden mi? Nerelerde kullandın?” Adam; “Ben ölmedim, adam vasiyet etmiş, ihtiyaçtan buradayım, fakirim evim barkım yok, ben diriyim…” dediyse de inandıramamış ve sabaha kadar sorgu sual devam etmiş, adamın hesabı bitmemiş. Sabahleyin kabirden çıkmış. 
- Tamam, servetin yarısı senin, demişler. 
- Aman, demiş hamal, istemem, kalsın. Ben, sabaha kadar bir ipin hesabını veremedim. O kadar servetin hesabını nasıl veririm? 

İlmihal köşesi  

Küfre götüren sözler 5

“Madem unutacaktın, beni neden yarattın…” şarkısı isyan değil midir? Bu sözler Allah’a isyanın ta kendisidir. Allah asla unutmaz. Kuranı Kerimde; Hz. Musa, Firavunun sorularına cevap verirken; “Onların bilgisi Rabbimin katında bir kitapta yazılıdır. Rabbim yanlış yapmaz ve unutmaz.” (Taha, 20/52) buyrulmaktadır. Bu söz de Firavunca bir sözdür ve asla doğru değildir. İnsanı dinden çıkarır, küfre sokar. İsterse bir şarkı olsun, fark etmez. 

Rüya tabirleri

Rüyada Kevser Sûresi okumak

Rüyasında Kevser suresini okuyan veya okunduğunu gören İbni Sîrin’e göre; mal ve nimet ve devlet sahibi olur ise de evlâdı olmaz veya pek az olur. Kirmânî diyor ki: Büyüklerden iyilik ve ih¬san görür, düşmanına galip gelir; sevap ve mükâfata nail olur. Câfer-i Sadık: Hayır ve hasenat işleyip ecir ve sevap kazanır. Ehl-i âhiretle oturur ve görüşür. Nablûsî: Zengin olur, bir belâ ve musibete müptelâ olmakla sevap ve mükâfat kazanır. İki cihanda hayra erer. 

Esmaü’l-Hüsna 

ER-RÂFİ’ (351) 

Er-Râfi’: Dilediğinin makam ve mertebesini yükselten, dostlarını yücelten; dilediğini aziz kılan. Zilletten izzete terfi ettiren (yükselten), düşeni kaldıran, dereceleri artıran… Er-Râfi’: Bu mübarek ismin zikri (351) adettir. Zikir saati Güneş, günü Pazar’dır. Pazar güneş saati ise sabah erken ve ikindi sonrasıdır; bu saatlerde okunabilir.

Sırları Ve Hikmetleri 

- Bu ismin ve terkibinin müthiş bir tesir gücü vardır. Dünya ve ahiret derecesini yükseltmek isteyenler, halk arasında sevilip sayılarak şeref itibar görüp yücelmek, Allah (c.c) tarafından sevilmek isteyenler bu mübarek ismin etkisiyle istediklerine ulaşabilirler. 

- Bu ismin zikrine devam edip virt edinenlerin üzerinden gam, kasavet ve keder kalkar. - Bir yere rüzgâr estirmek için bu ismin tertibine (yapıldığı usule) başvurulur. Rüzgar ne taraftan eserse, tertibi yapan kimse o tarafa arkasını döner. Çokça tecrübe olunmuştur. 

Günün Ayeti

“Ey iman edenler! Mallarınızı aranızda haksızlıkla yemeyin. Ancak kendi rızanızla yaptığınız ticaretle yemeniz helaldir. Birbirinizin canına kıymayın. Şüphesiz Allah, size karşı çok merhametlidir.” (Nisa, 4/29)  

ESMA ZiKRi KÖŞESi

Bu köşede her gün bir harften 10 ismin ebcedini ve esmasını vereceğiz. A harfinden başlayarak 29 gün 29 harften 290 ismin esmasını vermiş olacağız. Daha fazlasını merak edenler “Esma Zikri” kitabımıza bakabilirler. İlk 10 isim ebcedi ve esması şunlar: 

Uygar: 1218........................................Yâ Gaffar: 1281 
Uygun: 1073......................................Yâ Ğaniyy: 1060 
Uygur: 1223.......................................Yâ Gaffar: 1281 
Ülger: 267.............................................Yâ Kerim: 270 
Ülke: 62...................................................Yâ Bâtın: 62 
Ülkem: 102................................................Yâ Adl: 104 
Ülker: 267.............................................Yâ Kerim: 270 
Ümmiye: 56...........................................Yâ Mübdi: 56 
Ümmügül: 97.............................................Yâ Azîz: 94 
Ünalp: 90................................................Yâ Melîk: 90 
Ünsa: 561................................................Yâ Bâis: 573 
Ünzile: 93...................................................Yâ Aziz: 94 
Üsame: 107............................................Yâ Hakk: 108 
Üstün: 121..........................................Yâ Subhan: 121 
Üzeyir: 287..............................................Yâ Raûf: 286 
Pakize: 45..............................................Yâ Veliyy: 46 
Pamuk: 63...............................................Yâ Bâtın: 62

Günün hadis-i şerifi

Muâz İbni Enes (r.a.)’den rivayete göre Rasülullah (s.a.v), şöyle buyurmuştur: “Faziletlerin üstünü, seni yoklamayanı yoklamak, seni mahrum edene vermek, sana kötü muamele edeni affetmekti. (Üçünde de esas olan şey, nefsine hâkim olmaktır.)” (Râmûzü’l-Ehâdis, s.76/13.) 

Dualar ve niyazlar

Hz Âdem ve Havva’nın Duası “Ey Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik, eğer bizi bağışlamaz ve bize rahmetinle muamele etmezsen muhakkak ziyana uğrayacaklardan oluruz!”(A’raf, 7/23)