Diyarbakır iftar vakitleri 2019 yılında da merak ediliyor. Diyarbakır imsak vakti, iftar vakti sahur saati kaçta? sorusunun yanıtı tüm Müslümanlar tarafından araştırılıyor. Diyarbakır Ramazan İmsakiyesi yayınlandı. On bir ayın sultanı olarak ifade edilen Ramazan ayı içerisinde Müslümanlar oruç ibadetini yerine getiriyorlar. Oruç tutmanın birçok fazileti bulunuyor. Nefis muhasebesinin yapılacağı Ramazan ayında ilk oruç, 5 Mayıs Pazar gününü, 6 Mayıs Pazartesi gününe bağlayan gece kalkılacak olan sahur ile başlayacak. Sahur saatleri, Ramazan ayının sonlarına doğru geriye doğru gelecek. İftar vakitleri ise ileriye doğru gidecek. Diyarbakır Ramazan İmsakiyesine haberimizin içerisinden ulaşabilirsiniz. Diyarbakır iftar ve sahur saatlerine haberimizin içerisinden ulaşabilirsiniz....
DİYARBAKIR İMSAK VAKTİ SAHUR SAATİ KAÇTA?
DİYARBAKIR İFTAR SAATİ- AKŞAM EZANI KAÇTA?
2019 DİYARBAKIR İMSAKİYESİ
ORUÇ VE NEFİS TERBİYESİ
ORUCUN RUH SAĞLIĞINA FAYDALARI NELERDİR?
Orucun, insanın ruh sağlığına ve mânevî hayatına verdiği bâzı faydaları şöylece sıralayabiliriz:
* Oruç, insan için maddî bir perhiz olduğu kadar mânevî bir perhizdir de... Çünkü insan nefsi, yeme, içme konusunda dilediği şekilde hareket ettikçe, kişinin beden sağlığına zarar verdiği gibi helâl-haram demeyip rastgelen şey'e saldırmak ve bulduğunu yutmakla da mânevî hayatını zehirler, ruh sağlığını tehlikeye düşürür. Artık kalb ve ruhun emrettiklerini yapmak, gösterdiği yolda gitmek, o nefse zor gelir. İnsanı kendi istediği, canının çektiği istikamete doğru sürükleyip götürmeye başlar.
İşte Ramazan-ı şerîf'te oruç vasıtasıyla, nefis, bir nevi perhiz ve riyazete alışır ve emir dinlemeyi öğrenir. İlâhî emre boyun eğerek helâl işleri bile terk ettiğinden, haramlardan çekinmek hususunda da tam bir meleke ve kabiliyet kazanır. Böylelikle bedenî olduğu kadar mânevî ve ruhî sıhhat ve âfiyete de kavuşur.
* İnsan midesi, vücuttaki bütün duygu ve cihazlarla alâkalı bir şekilde yaratılmıştır. Âdeta mide büyük bir fabrika, vücuttaki bütün duygu ve cihazlar da o fabrikanın hademesi, işçisi, yardımcısı hükmündedir. Bu mide fabrikası, bütün sene boyunca hiç tatil ettirilmeden çalıştırılırsa, nefis, mideye yardımcı durumunda olan bütün duygu ve cihazları, devamlı mide ile meşgul ettirir; onların kendilerine mahsus ibâdetlerini ve ulvî vazifelerini insana unutturur. İnsanoğlu sanki dünyaya sadece yiyip içmek için gelmiş gibi, kalbi, ruhu, aklı, fikri ve sair bütün duyguları ile midenin ihtiyacını te'min, rızkını bulmak için seferber olur. Bütün duygularıyla midesini düşünür hâle gelmesi ise, insanı mânen alçaltır, hayvancasına bir hayatın sâhibi kılar.
İşte Ramazan-ı şerîf orucuyla, her müslüman, bu dünyadaki vazifesinin, sırf mideyi beslemek onun ihtiyaçlarını te'min etmek olmadığını anlar. Her bir duygu ve cihazını, kendine mahsus ibâdet ve ulvî vazifelerinde istihdam eder. Bu sebeble, Ramazan-ı şerîf'te mü'minler, derecelerine göre, ayrı ayrı nurlara, feyizlere, mânevî sevinçlere mazhar olurlar. Kalb ve ruh, akıl ve sır gibi lâtifeler, o mübarek ayda oruç vasıtasıyla çok terakki ve tefeyyüzde bulunur. Midenin ağlamasına bedel, sair duygular mâsumâne gülerler…