Ramazan'ı, çocukların solgun yüzlerinde, al al olmuş yanaklarında ve akşamüstü sağa sola alelacele iftara yetişmek için koşturan insanlarda bulurum hep, onlarda görürüm. Artık Ramazan bitti, içimizi buruk bir sevinç aldı.
Bu gece sahur olmayacak, gece sessiz geçecek, davullar çalmayacak, çocuklar pencerelerden sarkıp “minarenin ışığı yandı baba” demeyecek, televizyonlara iftar saati olmayacak ve top atılmayacak; Ramazan topuyla tüfeğiyle, hüznüyle içimizden çekip gidecek… Dahası, solmuş benizlerdeki iftar sevincini, fırınlarda iftarlık sıcak pide kuyruğunu da göremeyeceğiz. Ben Ramazanı, çocukların solgun yüzlerinde, al al olmuş yanaklarında ve akşamüstü sağa sola alelacele iftara yetişmek için koşturan insanlarda bulurum hep, onlarda görürüm. Kısaca içimizde biraz buruk bir sevinçle bayramı karşılayacağız ama çabucak unutup yemeye içmeye dalacağız, eski hayatımıza devam edeceğiz. Belki birkaç gün yemeklere ihtiyatlı davranıp üç öğün yemeye hemen alışamayacağız. Ama insanoğlu alışmak ve unutmak olmasa yaşayamaz. Alışacağız ve Ramazan'ı ne kadar üzülsek de gidişine, uğurladıktan sonra on bir ay unutacağız.
‘ORUÇ TUTMAMA’ CEZADIR
Şahsen, çocukluk günlerimden beri bu heyecanları duyup tadan bazen daldırıp üç ayları da tutan biri olarak, gidişine üzülürüm. Bayram gelse de üzülürüm. Bilmem belki de hayatımda disiplinli yaşadığım içindir belki de alışkanlıktır ne derseniz deyin. Düşünürüm ki, bir insana Ramazan'da nasıl bir ceza verilse aklı başına gelir, ağır olur ve tam cezalandırılmış olur. Bir sene kalp rahatsızlığımdan sonra bir televizyonda program yaparken ilerleyen günlerde “kalp hastaları oruç tutamaz” diyen doktorları dinlemeyip oruç tuttum ve dedikleri gibi hastanelik oldum. İşte o zaman programa devam ettim etmesine ama ağlamaktan konuşamadım. Çok dokunmuştu bana oruç tutamamak. Hapse atılsam belki bu kadar dokunmazdı diyorum. O zaman anladım ki, Ramazan oruç ayıdır. Anamın tabiriyle, kurtlar, kuşlar oruç tutardı. Ben nasıl tutmazdım. Hem de 17 gün sonra. Geri kalan günlerde oruç tutmamıştım ama ne bir şey yiyebiliyordum ne bir şey içebiliyordum. Orucum yok madem başka şeylerle telafi edeyim diye okuduğum Hatmi Şerifi bitirip Tefsîr okumaya başladım ve faydalı olabilecek bir şeyler yazmaya başladım. Fakat inanın faydası yoktu; yoktu ama mecburdum.
MÜBAREK OLSUN
Tutmak istediğimi söyleyince de yakınlarım ve ailem “intihar olur bu yapma” diyorlar ve ağlıyorlardı. Sonra da “kendine acımıyorsan bize acı” diyorlardı. Diyorlardı da yine ben bir türlü teselli olamıyordum. Bir Müslüman’a Ramazan’da verilebilecek en büyük ceza oruç tutmama cezası olmalıydı… İşte bitti. Bayram geldi. Artık tam on bir ay Ramazan yok. Bayramınız mübarek olsun…
Ramazan bayramı'nın hükmü nedir?
Ramazan Bayramı da Kurban Bayramı gibi akil baliğ olmuş her Müslüman'a vaciptir. Kadın erkek farkı yoktur. Herkes her namazı cemaatle kılabildiği gibi, Ramazan ve Kurban Bayramı namazlarını da kılabilirler.
İsimlerimizin esmasıyla dua edinİsminin ebcedi ve esması
Şadan: 356 Yâ Râfi: 351
Şadıman: 396 Yâ Rafi:351
Şadiye: 320 Yâ Şehîd: 319
Şaduman: 396 Yâ Tevvâb: 409
Şafak: 480 Yâ Fettah: 489
Şahabettin: 40 Yâ Tevvâb: 409
Şahbanu: 365 Yâ Râfi: 351
Şah-ı Hûban:965 Yâ Hafiz:998
Şahnaz: 364 Yâ Râfi: 351
Şahsenem: 456 Yâ Fettah: 489
Şahver: 515 Yâ Reşit:514
Şakir: 521 Yâ Şekûr; Şehîd: 526
Şamil: 371 Yâ Râfi:351
Şehriban:558 Yâ Müteâlî: 551
Şenay: 361 Yâ Râfi: 351
Şevket: 726 Yâ Muktedir: 744
Şimal: 371 Yâ Râfi: 351
Şûle: 405 Yâ Tevvâb: 409
Şükriye: 535 Yâ Şekûr: 526
Şükrü: 526 Yâ Şekûr: 526
RABBiM SENDEN iSTiYORUM
El-Latîf: Lütuf ve keremi bol olan. Lütfeden. İnayet ve ihsanı sınırsız olan. Kulun istek ve ihtiyaçlarını yumuşaklıkla ve kolayca ulaştıran. En ince ve nasıl yapıldığı bilinmeyen işleri bilen, derinliklere ve bilinmezlere nüfuz eden. Bilinen veya bilinmeyen, görülen veya görülmeyen yerlerden, akla, hayale gelmeyen yollardan ve yerlerden kuluna nimetler, hayırlar ve faydalar çıkaran, sürekli lütfeden…
El-Lâtî fisminin zikri (129) adettir. Zikir saati Zühre; zikir günü cumadır.
Sabah gün doğarken ve ikindi sonrası. Gece, akşam namazı sonrası ve gece yarısından sonra okunabilir.
ŞİİR KÖŞESİBAYRAM HAVASI
Bu gece minareler kandil kandil yanıyor,
İçimde kıpır kıpır duygular uyanıyor.
Kuşlar kadar hür olmak hisleri var ruhumda,
Kökleri çocukluğa uzanıp dayanıyor…
Yeryüzü bir memleket, bir tek millet olmuş da;
Sesler bir, sedalar bir; “Allah” diye kaynıyor.
Tekbir sesleri sarmış dört yanı çepeçevre;
Herkes “Allah rengine” bezenip boyanıyor.
Beşikteki bebekten iki büklüm nineye;
Bir duygu tütüyor ki, yeri göğü sarıyor.
Varsın anlamasınlar bu sevinci gafiller;
Bir nesil diriliyor, bir vicdan uyanıyor!
Melekler yere inmiş, müminlerle kol kola;
Yerdeki büyük sevinç gökte de yaşanıyor.
Bugün herkes sevinçli, herkes mutlu ve güleç;
Sağnak sağnak rahmet var; sevinç, sürur yağıyor.
Evet, bayramımız var; gün doğdu ülkemize;
Kutlu ve mutlu olsun bu bayram hepimize…
DUALAR VE NİYAZLARARiFE GÜNÜ OKUNACAK DUA
“Lâ ilahe illallâhü vahdehû lâ şerike leh. Lehü’l-mülkü ve lehü’l-hamdü bi yedihi’l-hayr ve hüve alâ külli şey’in kadîr.”
Anlamı: Bir olan şeriki bulunmayan Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. Mülk O’nun, hamd O’na mahsustur. Hayr O’nun kudret elindedir. Her şeye gücü yetendir.”
* Arefe günü 100 (yüz) defa ihlas suresi ve 100 (yüz) defa salavat-ı şerife ile birlikte bu dua okunursa Cenabı Hakk meleklerine şöyle buyurur:
“Ey meleklerim, bu kulum beni zikretti, ihlası okudu. Ondan sonra da Peygamberime salavat-ı şerife getirdi. Ben bu kuluma ne iyilik yapsam azdır. Hatta bu kulum hacları kabul olunmayanlar için “Ya Rabbi, haclarını kabul buyur” dese, onu da kabul ederim.”
Yukarıda söylenen şeyleri arife günü sabahleyin erkenden okunmalıdır. Aksi halde şeytan unutturup insanın okumasına mani olur.
GÜNÜN AYETİ
“Meryem oğlu İsa da: “Allah’ım, Rabbimiz, bizim üzerimize gökten bir sofra indir ki, bizim için, önce ve sonra gelenlerimiz için bir bayram ve senden bir mucize olsun. Bizi rızıklandır, sen rızık verenlerin en hayırlısısın!” dedi.”(Maide, 5/114)
Bizler de gökten inen sofralar gibi,
manevi sofralar, barış, kardeşlik ve
huzur içinde bir bayram için dua ediyoruz, sizler de dua edin…
Günün Hadis-i Şerif'i
Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivayete göre Rasülullah (s.a.v), şöyle buyurmuştur:
“Dört şey vardır ki sevabı yedi yüze çıkartır: Fisebilillah vermek, anaya ve babaya harcamak, Ramazan Bayramı'nda çoluk çocuğa kurban kesmek.
Dört şey de günahları siler: Ramazan orucu, Beytin haccı, Mescidi Nebevi’yi ve Kudüs’ü ziyaret.” (Râmûzü’l-Ehâdis, s.69/11.) (Râmûzü’l-Ehâdis, s. 23/4)
RÜYADA BAYRAM NAMAZI KILMAK
Rüyasında, Ramazan Bayramı namazını kıldığını görmek borçlunun borcunu ödemesine, hastanın şifasına, sıkıntıdan genişliğe, hapisteyse kurtulmasına, gam ve kederin bitmesine, yerini mutluluğun almasına işarettir. Kurban Bayramı namazını kılmak memuriyete ve hakkı koruyup uygulamaya, adaleti yerine getirmeye, emaneti
korumaya işarettir.