AA
Kovid-19 yasakları kapsamında 20 Mart’ta geçici olarak ibadete kapatılan ülke genelindeki 200’den fazla cami ve mescide gidemeyen yaklaşık 600 bin Müslüman, ibadetlerini evlerinde sürdürüyor.
Vakit ezanları, sohbetler, mukabele ve tefsir dersleri gibi çalışmaları sosyal medya üzerinden cemaatine ulaştırmaya çalışan imamlar cuma, teravih ve vakit namazlarını cemaatle kılamamanın hüznünü yaşıyor.
Melbourne’daki Meadow Heights Cami İmamı Nusrettin Öztürk ve Thomastown Cami İmamı Recep Akakuş, AA muhabirine, yaklaşık 8 haftadır yaşadıkları süreci anlattı.
"ÇOK ÜZÜLDÜM, BİR NEVİ TRAVMA YAŞADIM"
Camilerin ibadete kapatıldığı bilgisini cemaatle paylaştığı gün yaşadıklarını "travma" olarak tanımlayan Öztürk, "Artık camimizde toplu ibadet gerçekleştirilemeyeceği anonsunu yapmak doğrusu görev hayatım boyunca en çok zorlandığım, hiç unutamayacağım duygular yaşadığım bir an oldu. Çok üzüldüm, çok farklı duygular yaşadım, doğrusu bir nevi travma yaşadım." ifadelerini kullandı.
Öztürk, görevlerini yapamamanın burukluğunu yaşadıklarını vurgulayarak, "Gerçekten en fazla ramazan burukluğunu yaşadığımız zaman, teravih zamanı diyebilirim. Teravihe onları getiremiyoruz, biz de gidemiyoruz, çok mahzun bir ramazan akşamı yaşıyoruz." dedi.
"CAMİLERİMİZ, BAHARDA ÇİÇEK AÇAN BİR KIR GİBİYDİ"
Thomastown Cami İmamı Akakuş da devam eden süreçte hem imamların hem de camilere giremeyen cemaatin çok duygulu anlar yaşadığını belirterek, şunları söyledi:
"15 yıllık görev hayatım boyunca, bir gün dünyanın uzak bir bölgesinde Müslüman kardeşimizin gelip de 'Hocam, camiyi açın da o caminin kokusunu alalım' diyeceği aklıma gelmezdi, bunları yaşamak da varmış. Biz camilerimizin duvarlarına çiniler de yapsak, halılarını dünyanın en güzel halısından da sersek inanın camilerin hakiki süsü cemaat olmadıkça bunlar bir anlam ifade etmiyor."
Akakuş, dünyanın farklı ülkelerinden gelen Müslümanlardan oluşan cemaati karşısında görememenin üzüntüsünü yaşadığını belirterek, "Kalabalık cemaatle kılınan bayram namazları gibi namazlarımızı kılarken camilerimiz baharda çiçek açan bir kır gibiydi. Dili, rengi, milliyeti farklı birçok insan beraber kıyamda, rükuda ve secdede duruyor, hep bir ağızdan 'Allah-u Ekber' diyorduk. Cuma namazında bu aklıma geldiği zaman çok üzüldüm." diye konuştu.
Yasakların başladığı günden itibaren mukabele, Kur’an öğretimi, vakit ezanları ve sohbetleri sosyal medya üzerinden cemaate ulaştırmaya çalıştıklarını söyleyen Akakuş, Müslümanların camilerde birlikte ibadeti özlediğine şahit olduklarını anlattı.
20 MART’TAN BU YANA İBADET YAPILAMIYOR
Avustralya’da Kovid-19 salgınının yayılmasını durdurmak amacıyla uygulamaya konulan tedbirler kapsamında geçici olarak kapatılan camilerde, 20 Mart’tan bu yana ibadet yapılamıyor.
Ülkenin farklı eyaletlerinde yerel yönetimlerin verdiği izinle, bazı camilerde akşam ve cuma vakti ezanlar, Müslümanlara moral desteği vermek amacıyla hoparlörlerden halka açık olarak okunuyor.
AA