Allah'ın adaletinden asla sual olunmaz

“Kim kötü bir iş yaparsa, onunla cezalandırılır.”(Nisa). Allah'ın adaleti asla şaşmaz, kim zulmeder ve haksızlık yaparsa cezasını çeker. O nedenle tövbe etmek şarttır.

Bir gün Hz. Musa ibadetini bitirdikten sonra bir ağacın altına oturur, yakınındaki bir çeşmeyi seyrederken atlı bir savaşçı çeşmeye gelir. Savaşçı boynunda asılı olan altın kesesini çıkarır, su içerken ıslanmasın diye çeşme başına bırakır. Suyunu içer ve kesesini de unutup gider. Arkasından bir çocuk gelir, keseyi fark eder ve düşünmeden alır, oradan uzaklaşır. Çocuğun arkasından yaşlı bir adam inleyerek çeşmeden su içmeye gelir. Bu arada kesesini unutan savaşçı da almak için geri döner. Fakat bulamaz. Hemen oradaki yaşlı adamın boynuna sarılır, altın kesesini ister, "almadım" deyince de oracıkta öldürür. 

İsyankar değil, tövbekar olun

Olaya tanık olan Hz. Musa, “Ey Rabbim! Nasıl adalettir?” der. İsyana benzeyen sözlere karşılık Allah seslenir: 

“Ey Musa! Ben sana benim işlerimi anlayacak kadar akıl vermedim ki, sen benim hakkımda yorum yapıyorsun! Fakat kalbinin yatışması için gerçeği anlatayım: Savaşçı, o küçük çocuğun evini yağmalamıştı. İhtiyar ise gençliğinde çok güçlü biriydi ve masum bir köylüyü öldürmüştü. İhtiyarı öldüren savaşçı da işte o köylünün oğludur. Ey benim gafil kulum, şimdi tövbe et! Çünkü benim adaletim şaşmaz ve bu kadar açıktır!”