Allah’ın 99 isminde hayatın mucizeleri saklı

Allah’ın isimleri sonsuzdur… Kur’an-ı Kerim’de 99 ismi mevcuttur, her biri insana şifa getirir, rahmet ve bereket kapılarını sonuna kadar açar. Tüm isimler birbirine bağlıdır, manalarını içinde saklar. 

Allah’ü Teâlâ’nın kaç ismi olduğunu hep merak etmişizdir ben de ettim. Sonra d abu isimlerin peşine düşüp kitaplardan araştırıp iz sürdüm. Muhiddin İbni Arabi’ye göre Allah’ın isimleri sonsuzdur. Çünkü kâinatta ve insanda ne varsa ne tür bir fiil ve iş varsa nasıl bir yaratış varsa, hepsi Allah’ın isimleri ve sıfatlarıyla olup bitmektedir. Doğrudur üstadın dediği elbette. Ancak sıfatları isimlerden ayırmak mümkün değil. Biz de bu yüzden isimler hakkında konuşanlara bakarak bunları tespit etmek istedik ama bu da mümkün değil. Kimi 1000 (bin) diyor kimi 3 000 (üç bin), kimi de 5 000 (beş bin) ismi var diyor. Fakat Seyyid Muhammed Hakkı gibi hiç kimse net olarak, “şu isimler şuradadır, burada bunun kadar vardır, toplam bu kadardır” demiyor: “Bil ki, Allah’ü Teâlâ’nın üç bin ismi vardır. Bin ismini sadece meleklere öğretmiştir, başkasına değil. Bin ismini de yalnız peygamberlere öğretmiştir. 300 (üç yüz) ismi Tevrat’ta, 300 (üç yüz) ismi İncil’de, 300 (üç yüz) ismi Zebur’da, 99 (doksan dokuz) ismi de Kur’an-ı Kerim’de mevcuttur. Bir imsini de Cenâb-ı Hak, kendine seçip ayırmıştır. Söz konusu üç bin isminin manası şu üç isimde toplanmıştır: Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahim. Kim bunu öğrenir ve söylerse, Allah’ın bütün isimlerini zikretmiş gibi olur.”(Seyyid Muhammed Hakkı, Hazinetü’l-Esrar, s. 318.)   Orijinalleri yok   Bunu tespit etmek zor tabii ki ve biz de bulduklarımızla yetindik ki bu da tespit edilmeden ortaya atılmış bir iddia olabilir. Çünkü tahrif edildikleri için Tevrat İncil ve Zebur’un orijinal metinleri elimizde yok ve bulmak da mümkün değil. Bu konuları araştırırken birkaç rahip ve hahamla da görüştüm bana net bir cevap veremediler. Belki de böyle bir araştırmaları hiç olmamıştı. Ancak biz söyleyene itimaden aldık kabul ettik. Zaten dinen kabul etmek veya reddetmek ne farz ne vacip ne de günah. Esmâü’l-Hüsna rivayetleri arasında da en meşhur rivayeti tercih ederek bunları sizinle paylaşıp etkilerini ve okunma sebeplerini yazdık. Meşhur olmayan ama kura ve sünnette mevcut olan bazı esmaları da kitabın son kısmına aldık, onlardan da istifade etmenizi dileriz. Bazılarının dediği gibi Allah’ın çok ismi var hatta sonsuz ismi var. Bunlar da bizce 99 Esmâül-Hüsnâ’yı içine koyulmuş, 99 Esma-i Hüsna cami isimlerden oluşmaktadır ve diğerleri de bunlara munzam yani bağlıdır veya manalarını içine almaktadır. O zaman bunlarla dua edersek maksadımıza ulaşırız ve diğerleriyle de dua etmiş gibi oluruz.    İlmihal Köşesi   Zekâtı kimler, ne zaman vermelidir?   Zengin olan, akıllı ve ergenlik çağına ulaşmış olan her Müslüman zekât verir ve vermelidir. Bu bir farzdır.  Zenginlik seviyesine ulaşmış yani 80 gramdan fazla altını olan veya alma gücüne sahip olan zekât verir. Koyun, keçi gibi küçükbaş, deve, sığır, manda gibi hayvanlardan da zekât verilir. Elle sulanan ve kendiliğinden sulanan ürünlerden de zekât verilir. Kullanılan evin veya bineğin, eşyaların kıymeti yüksek olsa bile zekât verme zorunluluğu yoktur.  Bunların her birinin kendilerine göre hesaplamaları vardır bunu, dini diyaneti bilen birine veya daha kolayı diyanete ve müftülüklere danışmalıdır.   Zekâta tabi olan malların ve gelirlerin üzerinden bir yıl geçtikten sonra zekât verilir.  Biz de ve bazı İslam ülkelerinde zekâtı Ramazan ayında vermek adet haline gelmiştir. Çünkü Ramazan'da sevaplar bire bin olarak katlanarak verilir.   İsimlerimizin esmasıyla dua edin   İsminin ebcedi ve esması   Mina: 95 Yâ Aliyy: 110  Mine: 106 Yâ Azîz: 94  Mintez: 497 Yâ Metin: 500  Mira:245 Yâ Nur: 256  Miraç:  3 Yâ Garîb; Yâ Rakîb: 312  Miran:  30 Yâ Basîr: 302  Miray: 226 Yâ Kebîr: 232  Mirgün:326 Yâ Şehid: 319  Mirkelam:341 Yâ Musavvir: 336  Mirza: 258 Yâ Rahîm:  258  Mirzat:262 Yâ Rahîm: 258     Mislina: 621 Yâ Münatkim: 630  Mithat:  856 Yâ Muahhir: 846  Miyas: 111 Yâ Kâfi: 111              Miyase: 116 Yâ Mükevvin: 116            Mizgîn: 127 Yâ Latif: 129  Mizyel: 88 Yâ Bedi: 86  Molla: 71 Yâ Bâsıt: 72  Moran:297 Yâ Rahman; Sabûr: 298  Morgül: 302 Yâ Basîr: 302  Muaccel: 143 Yâ Müheymin:145   Rabbim sana yöneliyorum Es-Samed İsm-i Şerifiyle Dua    Ey kullarının istek ve ihtiyaçlarını bilen ve her varlığa ve her varlığın bünyesine uygun rızk ve nimetler yaratan Ehad ve Samed-i Zül-Celâl!   Allah’ım! Dört ayağı üzerinde yürüyen, elsiz ayaksız yerlerde sürünen mahlukatın, kurtların, böceklerin, solucanların ve sair mahlukatın da rızka muhtaç olan herkesin ve her şeyin yaratıcı, yaşatıcısı ve rızkını veren sensin!  Benim de senin yanında şüphesiz o mahlukatın gibi değerim vardır, beni de onlar gibi rızkınla ve lütfunla himaye buyur, nimet ve ihsanlarından mahrum etme!   Yeryüzündeki mahlukata imam ve sahip ve koruyucu tayin ettiğin bizleri, mahlukatın hakkını koruyan onlara zulmetmeyen aklı ve idraki yerinde bilinci açık kullarından eyle!   Yüce zatın itibarıyla sen, hiçbir şeye ve hiçbir kimseye muhtaç değilken, biz kullarına olarak hepimiz ve her şey sana muhtaç ve mecburdur. Sen ise hiçbir şeye mecbur değilsin, kimse seni bir şey yapmaya mecbur edemez! Muhatap kabul edip kulluk istediğin bu aciz kulunla birlikte dileyen bütün mümin kullarını kulluktaki kusurlarımıza bakmayarak, lütuf ve ihsanlarını üzerimizden eksik etme! Bize merhamet eyle, bizi affeyle! Yüce senin, senden büyük ve yüce yoktur, senden başka ilah da yoktur!    Allah’ım! Sen Samed’sin eşin ortağın yok ve ben sana muhtacım, affına muhtacım, mağfiretine muhtacım, ihsanına muhtacım, ikramına muhtacım… Lütfen istek ve ihtiyaçlarımı ihsan eyle! beni maddi manevi güçlü kıl, başkalarının elindekilere imrenip yutkunanlardan eyleme! Dünya ve ahirette lütuf ve ihsanlarını üzerimden eksik etme, beni sensiz ve sevgisiz bırakma, başkalarına muhtaç etme!   Günün Ayeti   “De ki: “(Rabbinizi) ister Allah diye çağırın ister Rahman diye çağırın. Hangisiyle çağırırsanız çağırın, nihayet en güzel isimler O’nundur.” Namazında sesini pek yükseltme, çok da kısma. İkisi ortası bir yol tut.” (İsrâ, 17.110)   Günün Hadis-i Şerif'i   Abdullah bin Amr (r.a)’den. Rasülullah (s.a.v), şöyle buyurdu: “İnsanların hayırlısı “kalbi mahmum” olan ve dürüst lisan sahibi olan kimsedir.” Denildi ki: “Dürüst lisanı anladık. Kalbi mahmum nedir?” Buyurdu ki: “Haramlardan çekinen, içinde günah, zulüm ve hased olmayan temiz kalptir.” Denildi ki: “Bu hal üzere olan kimdir?” Buyurdu ki: “Dünyayı sevmeyip, ahireti sevendir.” Denildi ki: “Bu hal üzere olan kimdir? Buyurdu ki: Güzel ahlâklı mümindir.” (Râmûzü’l-Ehâdis, s.280/7.)   ŞİİR KÖŞESİ   OKU, ÖĞREN BİLGİLEN    “Oku” diye başlayıp emrediyorsa sana,  Evreni kucaklayan emsalsiz Kitabına…  Oku, anla ve ağla baştan sona idrak et,  Damla damla özümse layık ol hitabına…    Bütün ilimler onda fenler onda gizlidir,  Bazıları çok açık, bazıları özlüdür…  Kur’an canlı gibidir, konuşur insanlarla,  Bazen mana diliyle bazen açık sözlüdür.    Geçmişin geleceğin en emin haberleri,  Kâinatın tefsiri, insanlığın rehberi…  Merak ettiğin her şey, her bilginin kaynağı,  Oku! Yüksel ve ulaş! Oku, Rabbinin emri!    İSLAMİ RÜYA TABİRELRİ   KÂFiRUN SÛRESi   İbni Sîrin: Rüyasında Kâfirûn Sûresi'ni okuyan veya dinleyen kimse bid’at yani dini konularda uydurmalara, sapıklıklara katılır, yanlış yola gider ve kötü şöhret sahibi olur.   Kirmânî diyor ki: Küffar ile gazaya, savaşa, Allah yolunda hayır yapıp yardım etmeye muvaffak olur. Halis din ve iman ile süslü güzel ahlak sahibi bir kimse olarak ve küfürden uzak olur.   Câfer-i Sadık: Dinde ve şeriatta itikadı sağlam, güçlü ve metin olur.  Nablûsî: Bidat ve küfür ehli bir toplulukla mücadele ederek onlara galip gelir.

YediHilal’den ‘Medine usulü iftar’ 

YediHilal Derneği’nce geleneksel Medine usulü iftar programı düzenlendi. YediHilal Derneği Genel Başkanı Mustafa Enesoğlu, geleneksel Medine usulü iftar programlarını 5 senedir gerçekleştirdiklerini söyledi. YediHilal şubeleri ve üniversite teşkilatlarında da bu geleneğin yaygınlaştığını anlatan Enesoğlu, Medine usulü iftarlarını cami avlusunda gerçekleştirdiklerini kaydetti.