Zekeriyaköy’de bir İtalyan

İyi yemek nerde olursa olsun mutlaka izini sürün. Gidin, tadın ve ruhunuzu okşayın. Çok yakın zamanda hiç planda yokken Zekeriyaköy’deki Pesto’nun yolunu tuttum ve mekândan mutlu ayrıldım.

Burası Changa, White Mill ve La Boom gibi çok iyi mekânlardan tanıdığımız İlyas Güngör ve ortağı Serkan Torun’un birlikte açtığı çok yeni bir mekân. Yüzde 100 İtalyan olan Pesto’nun lezzetli mönüsünü mutlaka tadın. 

İSMAİL POLAT

ismailpolatt@gmail.com

Türklerin kendi mutfağından sonra en sevdiği mutfak İtalyan usulü olanıdır. Kimi bunun hakkını verir, kimiyse makarnayı bile tadında pişiremez ama İtalyan aşkımız asla bitmez. Şimdi sizi bu aşkın peşinden uzaklara, Zekeriyaköy’e götürüyorum. Eskilerin efsane mekânlarından tanıdığımız İlyas Güngör, ortağı Serkan Torun ile birlikte Ormanada'nın içinde restoran açmış. Adı, Pesto. Yüzde 100 İtalyan.

Lezzeti seviyorum

İlyas’ı tanıyanlar iyi bilir, işini severek yapar. Buluştuğumuzda da söze “Ben lezzeti seviyorum” diyerek başlaması boşuna değil. Dünya mutfağının farklı lezzetleriyle buluşmasına rağmen o en iyi bildiği ve çok sevdiği İtalyan işinde karar kılmış. Henüz çok yeni olan Pesto’nun dekorasyonundan mönüsüne kadar her şey İlyas’ın ve ortağı Serkan’ın eseri. Özenerek hazırladıkları duvarlarda renkli tablolar, tavanda ise ahşap işi ağırlık basıyor. Oturma düzeni oldukça sade. Uzaklarda bir yerde olduğunuzu anlıyorsunuz ancak kendinizi asla yabancı hissetmiyorsunuz. Sıra yemekleri tatmaya gelince, bulunduğunuz yerden başka bir yere ışınlanıyorsunuz. Başta da söylediğim gibi makarnanın pişme hallerinden pizzanın hamuruna kadar ne sınavlardan geçtik. Ne mücadelelere yenik düştük. Pesto’da ise durum çok farklı. 

HER ŞEY EL YAPIMI 

Öncelikle doğru bir kararla başlangıç için söylenecek iyi Burratanın adresini yakalamışlar. Gayet güzel ve lezzetli. Bununla yetinmeyip yanına kıtır cevizli ekmek eklemişler ki, hakikaten çok iyi. Zaten güzel bir başlangıcın ardından sonraki beklenti çok önemlidir. Ya zirve yaparsınız ya da hüsrana uğrarsınız. Neyse ki yediğim Carpacciolu Pizza ve Gnocchi gerçekten damağımı şenlendirdi. İkisi de lezizdi. “Bu kadarını beklemiyordum” dediğimde, hepsinin el yapımı olduğunu öğrendim. Sadece yediklerim değil, mönüdeki tüm makarnalar el yapımı. Soslar da çok lezzetli ve onlar da Pesto’ya özel. Sunumlar da gayet kıvamında ve abartısız. 

İLK GÖZ AĞRISI

Yemekten sonra tatlıya geçmeden önce yıllardır yeme içme dünyasında farklı mekânlarda çalışan 34 yaşındaki İlyas’ın “İlk göz ağrım” dediği Pesto’nun gidişatını da konuştuk. Bölgede oturan ünlülerin ya da İlyas’ın tanıdığı simaların uğradığı mekânın ziyaretçileri arasında Şebnem Ferah, Mirsad Türkcan, Asuman Krause ve Ali Atay var. Genç kızların hayranı olduğu Çağatay Ulusoy da mekâna gelenler arasında. İlk mekân da işlerin yolunda gitmesi yeni yatırımlar için de kapıyı aralamış. İlyas ve Serkan, aralık sonuna doğru Zekeriyaköy Tenis Kulübü’ndeki yeni mekânı hayata geçirecekler. Bunun için de oldukça heyecanlı olan ikili, bölgeye ve mekânlarına oldukça güveniyor. Yol aldıkça daha başka işler de yapmayı düşünüyorlar. 

KAHVALTI KENDİNE ÖZGÜ

Pesto’da henüz kahvaltı yok ama çok yakın zamanda kendine özgü bir kahvaltıyla konuklarını ağırlamaya başlayacak. Öyle en klasiğinden serpme kahvaltı olmayacakmış. İtalyan mutfağının şanına yakışır, gayet leziz şeyler servis edilecekmiş. İlyas bunu en sevimli haliyle söylerken, menüye balığı da dâhil edeceklerinin altını çizdi. “Neden?” diye sorduğumda, müşterinin bu yönde beklentisi olduğunu söyledi. Ne diyelim “müşteri velinimettir” ve her mekân müşterisini memnun etmek için çabalar. 

ASLA YEMEM DEMEYİN!

Evet, şimdi sıra tatlılarda… En klasiğinden tiramisu oldukça lezzetli. Yanında nefis bir kahveyle ağzınızı şenlendirecek türden. Ama asıl Nutellalı pizza var ki ne kadar yerseniz yiyin mutlaka tabağın dibini getiriyorsunuz. Bu yüzden Pesto’ya giderken asla tatlı yemeyeceğim demeyin. Lezzetin peşine düşüp Zekeriyaköy’e gidince dönüş yolunda mutlu olduğumu hissettim. Yolunuz Zekeriyaköy’e düşerse ya da yepyeni bir İtalyan keşfetmek isterseniz mutlaka Pesto’yu keşfedin derim. Şimdi İlyas ve Serkan’ın heyecanla anlattığı yeni projelerini izini sürüyorum. Pesto’ya yeniden uğramak için bahanem olsun.