aysun.yildiz@aksam.com.tr
Muse Network’ün kurucusu Serdar Ekrem Şirin’le bir araya geldik. Şirin’den başarılı bir youtuber olmanın adımlarını, djital medyayla ilgili gelecek ön görülerini ve 3 milyondan fazla Türk oyuncusu bulunan Leage of Legends oyununun nasıl bir dünyası olduğunu öğrendik.
Türkiye’nin en yüksek aboneli dijital kanallarına sahip olan, Cornetto, Ülker, gibi markalara; Trabzonspor, Fenerbahçe, Beşiktaş gibi spor kulüplerine ve Cem Yılmaz, Tarkan, Sezen Aksu gibi birçok ünlü isme, dijital dünyada seri videolar üretmekten, Youtube kanallarını yönetmeye kadar geniş bir alanda hizmet veren Türkiye’nin ilk Youtube partneri Muse Network’ün kurucusu Serdar Ekrem Şirin’le bir araya geldik. Şirin, THY’da uzun yıllar çalıştıktan sonra hayallerinin peşinde koşup ve Muse Network’u kurdu. En büyük hayaliyse; Türkiye’yi uçsuz bucaksız bir üniversite haline getirip bilgiyi herkes için erişilebilir kılmak…
THY’da çalışırken nasıl oldu da yolunuz video içerik üretimiyle kesişti?
THY’de geçen yıllar içinde iletişim tarafında videonun ağırlığı artmıştı. Zaten global bir marka da olunca alışkanlıkları takip edip iletişime taşımanız kaçınılmaz. Bir marka için reklam filmleri çekmek bir gereklilik ama yeterli değil. Ben de bunu fırsat olarak gördüm, çok da sevdiğim bir iş olduğu için video pazarlama merkezli bir iş kurdum. Başlarda zorlandık çünkü markaların video üreten çeşit çeşit ajansları vardı. Bunu ihtiyaç olarak görmüyorlardı. Ama zamanla kabul ettirdik ve şanslıyız artık birçok büyük markanın video pazarlama ajansı olarak hizmet veriyoruz. 2015’te 150 video ürettik, 2016’da bu rakam 750’yi geçmiş ve hedefimiz en az 3000 video üretmek. Tabii izlenebilir ve paylaşılabilir içerikler olması koşuluyla.
Video üretmenin önemini ne zaman anladınız?
Türk Hava Yolları’ndayken reklam filmleri haricinde onlarca video serisi yapıp bunun iyi sonuçlarını görmek çok etkili oldu öncelikle. Marka iletişim yaptığında aldığı etkileşim; yani paylaşılması, konuşulması ve gelen yorumlar işin kalitesinin önemli göstergesi oluyor. Son yıllarda teknolojinin ve internet bağlantı hızının da artmasıyla en çok üretilen içerik video ve bunun en büyük mecrası da Youtube. Artık nasıl olduğunu merak ettiğimiz her şeyi önce
Tarkan, Cem Yılmaz ve Şahan Gökbakar gibi birçok ünlü sanatçının Youtube kanalını yönetiyorsunuz. En revaçta
Hepsinin izlenme rakamları doğal olarak çok yüksek. Türkiye’de Youtube en çok müzik ve eğlence için tüketiliyor, bu isimler de alanlarında en büyükler, bu izlenmelerine de yansıyor. Ayrıca Cem Yılmaz Youtube için 3 videoluk bir seri çekti yaz aylarında, çok da beğenildi. Şimdi yeni sinema filmiyle uğraşıyor ve sonrasında Youtube’a içerik üretmeye devam edecek.
BU BİR SABIR VE DİSİPLİN İŞİ
Bazen bilinmeyen isimler milyonlara ulaşabiliyor. Youtube nasıl bir mecra ki kişinin bir anda hayatını değiştirebiliyor?
Video çekmek cep telefonlarının en önemli özelliği haline geldi ve teknolojisi sürekli gelişiyor. İnsanlar kendilerini çekip paylaşabiliyorlar ve aldıkları anlık tepkiler yol gösterici oluyor. Biz hep başarılı olmuş milyonlarca izlenmişleri görüyoruz ama devamını getiremeyen youtuberların sayısı, Türkiye’de bile on binlerce ‘Youtuber olacağım’ diye yola çıkmak yetmiyor, bu bir sabır ve disiplin işi ve tabii ki yetenek. Türkiye’de de zamanla sayıları artacak ve dijital yayıncılık katlanarak gelişecek.
Djital medya nereye gidiyor, gelecek yıllar için nasıl bir öngörünüz var?
Eskiden yayıncılar ya da markalar içerik üretir ve tüketilmesini, paylaşılmasını beklerlerdi. Artık hepimizin alışkanlıkları daha çok ve mümkünse ilgilendiğimiz her konuda önce videosunu izlemek üzerine. Alışkanlıklar yeni üreticiler doğurdu ve artık bu alışkanlıkları takip edemeyen yayıncı ve markaların çok geride kaldığına şahit olacağız. İyi takip eden markalar ise yayıncılar haline dönüşecek. Video, şirketlerin hemen her biriminin ana malzemesi olacak. Tabii bunun yanında sanal gerçeklikle canlı yaşayamadığımız birçok şeyi neredeyse gerçek gibi tecrübe edeceğiz.
Doğal ve samimi olanlar bu işi başarıyor
Artık herkes kendi kanalını oluşturuyor. Başarılı bir youtuber olmanın adımları neler?
Yetenek, sabır ve disiplin… 15-16 yaşında çocuklar hemen her gün saatlerce montajıyla uğraşıp video üretiyor ve yayınlıyorlar. Öyleleri var ki, bir gün yayınlamasın hemen sevenleri ‘Neden bir şey yayınlamadın, başına bir şey mi geldi?’ diye sorabiliyor. Zaten bir süre sonra izleyici içerikler konusunda youtuberı yönlendiriyor. E tabii izleyenleri dikkate aldığını görünce kitle daha fazla sahipleniyor. Doğal ve samimi olanlar bu işi başarabiliyor.
Son günlerde dijital dünyanın yıldızı parlayan alanlarından biri de e-spor. 3 milyondan fazla Türk oyuncusu bulunan Leage of Legends oyununun Türkiye’de bulunan 8 takımından birini almışsınız. Nasıl bir dünya burası? Gençler neden bu kadar ilgi gösteriyor?
İki sene öncesine kadar çok uzak olduğum bir alandı. Zamanla oyun sayıları da arttı ve hemen herkes en azından cep telefonunda oyun oynar hale geldi. League of Legends ise bambaşka bir dünya. Milyonlar oynuyor ve bu kitle TV seyretmiyor. Ama saatlerce başkalarının oyunlarını Youtube’dan seyredebiliyor. Bu kitleyi anlamak için içine girmek gerekir diye düşündüm ve bir fırsat yakaladım. Şampiyonlar Ligi’nde bir takımımız var artık. İsmi GALAKTICOS. Ortağım Murat’la takım kurma heyecanını yaşıyoruz. Bir yandan da transferler ve takımın kültürünü oluşturmak için stratejiler üstüne çalışıyoruz. Bu oyun dünyada çok popüler ve ilgi sürekli artıyor. Düşünün Ekim ayındaki Dünya Finalini sadece internette 43 milyon kişi izledi. Artık TV kanalları tüm maçları yayınlıyor birçok ülkede, Türkiye’de de bu sene başlayacak.