Yaratıcı Şehirler Ağı'na seçilen ilimiz Gaziantep

AYSUN YILDIZ GÜNGÖR

aysun.yildiz@aksam.com.tr

Gaziantep’te açılan Mutfak Sanatları Merkezi (MSM) şehrin yemek kültürüne yepyeni bir soluk getiriyor. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Başkanı Fatma Şahin himayesinde hayata geçirilen merkezin konuğuyduk. Gezdik, gördük, iftarımızı yaptık. 

Pek çok kültür ve medeniyetin kaynaştığı, insanlık tarihi kadar eski bir şehir Gaziantep… Yemek kültürü kentte ayrı bir gelenek haline gelmiş. Şehirde hemen herkes iyi bir şef kadar bilgili, tadım konusunda da bir o kadar başarılı. Yemek onların adeta yaşam felsefesi öyle ki Gaziantepliler yemek için çalıştıklarını söylerler. Gastronomi alanında UNESCO’nun Yaratıcı Şehirler Ağı’na Türkiye’den seçilmiş ilk şehir Gaziantep. 500’ü aşkın yemek çeşidiyle, dünyanın pek çok ülkesinin toplamından daha fazla çeşitliliğe sahip… 

HER LEZZET MEVSİMİNDE MÖNÜDE

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in liderliğinde kurulan Mutfak Sanatları Merkezi (MSM), Gaziantep mutfak kültürünü canlı tutmak ve bu kültürü gelenekten geleceğe taşıma amacını güdüyor. Mutfak Sanatları Merkezi’ne gelen yerli ve yabancı misafirler Gaziantep’in zengin mutfak kültürünü tanıma fırsatı bulurken, bu lezzetleri hem tadabiliyor hem de tüm bu lezzetlerle ilgili ilk ağızdan bilgi sahibi olabiliyor. Üstelik MSM, yerli ve yabancı misafirlere Gaziantep yemek kültürünü en güzel şekilde yansıtabilecek kalitede hizmet vermeyi amaçlıyor. Biz de Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in ev sahipliğinde gerçekleşen iftar yemeğinde oradaydık. Mutfak Sanatları Merkezi’nde Gaziantep denilince akla ilk gelen kebap veya baklava değil de Gaziantep mutfağının bin bir çeşit tencere yemeğini bulacaksınız. İftar mönüsü Şef Doğa Çitçi yönetiminde hazırlanıyor. Mönüde gördüğünüz her lezzet tam mevsiminde mönüye giriyor. Yani patlıcanı kışın, ıspanağı yazın yiyemezsiniz. Mutfak Sanatları Merkezi’nde lezzetler kadar sunum da çok önemli, dünya mutfağını çağrıştıran modern sunumlarla servis ediliyor her şey. Ayrıca 6 bölümden oluşan iki farklı mönü haftanın 6 günü sabit bulunuyor. Mönüler 6 günlük periyodlar halinde, her salı yenilenerek misafirlerin beğenisine sunuluyor. 

BAKLAVA ALAYI

500 yıllık bir gelenek olan Baklava Alayı, baklavanın başkenti Gaziantep'te de ilk kez kutlandı. 15 Haziran akşamı şehir merkezinde vatandaşlarla buluşan Baklava Alayı’na biz de dahil binlerce Gaziantepli eşlik etti. Yaklaşık 70 kişilik Mehter topluluğunun gösteri yaptığı Baklava Alayı sonunda meydanda bulunan vatandaşlara 10 bin dilim baklava ikram edildi. 

PADİŞAHA SEVGİ GÖSTERİSİ

Baklava alayı geleneği, 17. yüzyılın sonlarında ortaya çıkmıştır. Her Ramazan ayının on beşinci gününde padişah, halife sıfatıyla hırka-i şerifi ziyaret ederdi. Ardından başkent İstanbul'da, yeniçeri ve diğer asker ocaklarına, her on nefere bir sini düşecek şekilde saray baklavası giderdi. Baklavaların asker tarafından teslim alınışı ve kışlalara götürülüşü, gösterişli bir törenle gerçekleşirdi. Bu törene baklava alayı denirdi. Osmanlı halkı, baklava alayını seyretmek için sokaklara dökülür, padişaha ve askere sevgi gösterilerinde bulunurdu. 

YÜZYILLARDIR MİSAFİRLERİNİ AĞIRLIYOR

Gaziantep’e gitmişken Tahmis Kahvesi’ne mutlaka uğrayın. Yaklaşık 400 yıllık bir mekân olan Tahmis Kahvesi, Mevlevihane’ye gelir getirmesi için 1638 yılında yapılmış. Yüzlerce yıldır misafirlerini ağırlamaya devam eden kahvehane bugün de faaliyetini sürdürüyor. Emin olun geçmişi turistik yapıyla değil de, gerçekten o zamanlardaymış gibi yaşayacaksınız. Tahmis Kahvesi’ne gitmişten melengiç kahvesini içmemek de olmaz tabii. Nargile sonrası doyumluk değil, tadımlık olan ciğer şişi de mutlaka deneyin derim…