Yap Bi Güzellik

Fikir Atölyesi’nin kurucusu, Faili Meçhul Kıyak Hareketi’nin yaratıcısı Tunç Kılınç şimdi de “Sıfır” adlı bir kitap yazınca kapısını çaldık. Biz hem kitaptan hem de bu söyleşiden çok keyif aldık. Siz de kendinize bir kıyak yapın ve bu kitabı okuyun…

SİBEL ATEŞ YENGİN

sibel.ates@aksam.com.tr

VALLA BİZ DE BİLMİYORUZ


“Faili Meçhul Kıyak Hareketi”, Fikir Atölyesi’ni kurduğum dönem aklıma geldi. Keyifli bir oyun oynayacaktık. Tanıdığımız hatta mümkünse tanımadığımız insanlara kendimizi belli etmeden bir güzellik yapmaktı amacım. Bu herhangi bir güzellik olabilirdi illa parayla yapılması gerekmiyordu. Mesela bir kafede oturuyorsunuz diyelim. Yan masanızda da gençler oturuyor. Çaktırmadan kalkıp yan masanın hesabını ödüyorsunuz. O gençler hesabı istediğinde garson hesap pusulasını taşıdığı kavanozu getiriyor ve “Hesabınızı ‘Faili Meçhul Kıyak Hareketi’ ödedi” diyor. Bu da müthiş bir şaşkınlık yaratıyor. “Nasıl oldu, kim ödedi?” diye sorulunca garson da “Valla onu biz de bilmiyoruz, söyleyemeyiz faili meçhul kalmasını istedi” diyor. 

MASRAFLAR BENDEN

Yapacağınız kıyakların sonu yok.  İsterseniz gidin bir hastanenin veznesine hiç tanımadığınız, bilmediğiniz bir hasta için “Bütün masrafları benden” deyin. Dilerseniz gidin bir Çocuk Esirgeme Kurumu’nun önüne bir sandık oyuncak bırakın. İçine de “Faili Meçhul Kıyak Hareketi” kartını bırakın. Bu oyunun kendi içinde bir yaratıcılığı var. Ne istiyorsanız yapabilirsiniz. Metroda karta iliştirilmiş jeton da bırakabilirsiniz, bir kitap da sevdiğiniz bir filmin DVD’sini de. Evinizde kullanmadığınız bir biblo bir başkasının yüzünü güldürebilir mesela.  

AMAÇ GÜLÜMSETMEK

Bu kıyakların en güzeli ya da en çirkini yok. Paraya da bağlı değil. Faili Meçhul Kıyak sayesinde birtakım iyilikler, sevaplar yapıldığında çok mutlu oluyorum. Zaten bu oyunun özünde güzellik katmak var. Amaç tanımadığımız birilerinin yüzünü gülümsetmek, hayatına mutluluk katmak. Bunu birilerine anlatmasını sağlamak ve o kartı alan kişinin de bir başkasına güzellik yapmasını sağlamak ve başkasının yüzünü gülümsetmek böyle bir zincir etkisi var. Kartın ne bir adres ne de bir telefon numarası ne de reklâm var. Çünkü bu hareketin amacı birilerine bir şey kazandırmak değil. Asıl amaç birilerini gülümsetmek.

SEVGİLİ KIYAĞI VAR MI? 

Evet, bu dediğiniz olabilir aslında. FMK’dan bir iki yıl sonra “Hadi bir oyun daha oynayalım” dedim. Bu kez bir kartın üzerine “Beni reddetti” notu ve altında da “Reddedilmek eğlenceli olabilir. Sana da birileri bir yerde ‘hayır’ derse sen de ona bu kartı ver” diye yazıyordu. Mesela bir bara gidersiniz içeri almazlar, eskiden başıma gelirdi ve çok sinirlenirdim. Şimdi sinirlenmiyorum artık “Tamam abi, eyvallah. Sana bir kartımı vereyim belki lazım olur” deyip oradan uzaklaşıyorum. Reddedilmek çok da kötü bir durum değil aslında. Bizler de birilerini reddediyoruz. Dolayısıyla “Acaba reddedilir miyim, birileri bana hayır der mi?” endişesini yok etmek üzerine tasarladığım bir oyundu. Faili Meçhul Kıyak kadar ilgi görmedi ama hiç önemsemiyorum çünkü dünyada iki kişi bile bunu yapsa benim için tamamdır.

27 ŞUBAT KIYAK GÜNÜ

27 Şubat Dünya FMK Günü olsun dedim. Özellikle o günde daha fazla kıyak yapalım diyorum. Mesela her sene evdeki DVD’leri, CD’leri, kitapları toplayıp bütün gece paketliyorum. Artık kullanmadığım eşyaların birilerinin işine yaraması keyif veriyor bana. Gece çıkıp paketleri bir banka bir ATM’nin yanına, bankanın önüne bırakıyorum yanına da kartı koyuyorum. Birileri üstüne basıyor kimi alıyor kimi atıyor. Sadece onları izlemek bile çok eğlenceli. “Taksim Muzurlukları” diye birini videoya almıştım. Fikir Atölyesi’nin sitesinde bulabilirsiniz.

MEKTUP BIRAKILMIYOR 

Bana kıyak yapılıyor. Kapıma bırakılan koliler, kitaplar... Arkadaşlarım yapıyor. Dediğiniz gibi kapıma aşk mektubu bırakılmıyor ama sanal ortamdan isimsiz gelen aşk mektupları var. Anlamıyorsunuz kim olduğunu. Zaten onları bulmayacağımı, üzerine gitmeyeceğimi bildikleri için yapıyorlar. Bir sıkıntı yok. 

“SIFIR” YAZARIM

Kitabın başlangıç cümlesi; “Çok hayal kuruyorum sayıca fazla olunca biri gerçek oluyor”. Gerçekten çok fazla hayal kuruyorum öyle olunca da evet, hakikaten biri gerçekleşiyor. O yüzden insanların çok hayal kurması lazım.  O cümle tam şöyle. Çok fazla hayal kuruyorum sayıca fazla olunca biri gerçek oluyor. Bundan sonra artık sadece yazmak ve yazdıklarımdan üç kuruş para gelirse de ne ala o parayla gezmek ve fotoğraf çekmek istiyorum. Ve gezdiğim yerler hakkında bir kitap daha yazmak istiyorum. “Sıfır”la bunun ilk adımını atmış oldum. “Sıfır” kitabının yazarı ya da sıfır konumda olan bir yazarım nihayetinde.