'Üst akıl'ı arayanın yolu Siyonizm’e çıkar 

MURAT ÇETİN

katrepaper@hotmail.com

Geçtiğimiz hafta yayınlanan yazım sebebiyle bir hayli telefon ve elektronik mesaj aldım. “Üst akıl” diye tabir edilen “Gizli Zındıka Komitesi”ni deşifre etmek için kaleme aldığım yazı büyük dikkat uyandırmış olacak ki, yoğun bir hafta geçirdim. Mezkur örgütü Türkiye eksenli yorumlayanlardan tutun da “Bu örgütün hâlâ beli kırılmadı mı?” şeklinde soru soranlar da oldu.  

DÜNYAYI ATEŞE VERMEKTEN ÇEKİNMEZLER 

Evvela, Gizli Zındıka Komitesi (Üst akıl)’nin lokal değil, “küresel” olduğunun altını çizmek isterim. Ayrıca bu örgütün belinin kırılmadığının örneği ise; yeryüzünde fitne, fesat ve ateşin sönmemesidir. Çünkü bu örgütün en büyük özelliği, emellerine ulaşmak ve intikam duygularını tatmin etmek için dünyayı ateşe vermekten çekinmemeleridir. Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok; bu hususta bir çok kaynağa ulaşmak da mümkün. Sözün burasında konu ile ilgili alanında “muteber” bir eserden bazı alıntılar yaparak, konuya açıklık getirmek isterim:  

“Hakíkatü’l-Yahûd” isimli kitaba göre: “Dünyadaki bütün inkılapları yapan, bütün ihtilâllere parmak karıştıran, harp ateşini tutuşturup yöneten ve menfaatlerini savaşlar üzerine kuran “Yahûdî” milletidir. Bunu da tahrif edilmiş (Bozulmuş) Tevrât’ın, Talmud’un ve Protokolat’ın talimatlarından alıyorlar. Hedeflerine ve menfaatlerine ulaşmak için her çeşit yola başvuruyorlar. Hedefleri ise, iddia ettikleri başkentleri olan Kudüs’ten bütün dünyaya hükmetmektir...” 

‘Yahudiler, başkalarının kanını dökmeden önce “maddî”, “kültürel” ve “edebî” yönden onlara galip gelirler. Bu üç yönden başkalarına galip gelmek ve kendilerinden başka milletleri yok etmek suretiyle hedeflerine kolay ulaşırlar. Maddî yönden büyük mal ve servet biriktirip, o servetle dünyaca mühim olan bazı insanları elde ederler. Eğer bu insanları maddiyat ile elde edemezlerse, bu defa onlara belli makam ve mevkileri rüşvet vermek suretiyle onları elde ederler. Eğer bununla da gayelerine ulaşamazlarsa, tehdit ve zorbalıkla isteklerini yerine getirirler. Neticede elde ettikleri bu insanları, dünyada kavuşmak istedikleri emellerine ve bilhassa âlemde harplerin vücut bulmasına âlet ederler.’’ 

YAHÛDÎLERİN DÜNYÂYA HÜKMEDEN GİZLİ HÜKÛMETİ 

‘’Yahudiler, âlemde gizli bir hükûmet teşkil etmişlerdir. Bu gizli hükûmeti, 300 kişi idare etmektedir. Bunlar daima bir hahamı, bu gizli hükûmetlerine reis olarak seçmektedirler ve onun ismini asla ilan etmezler. Yâni, o reis olan hahamın kim olduğunu onlardan başka hiç kimse bilmez. Bu hükûmet reisi öldüğünde, onun yerine bir başkası seçilir ve bu reis, bir Yahudi hahamı olmak zorundadır.’’ 

1909 târihinde Yahûdî bir gazeteci, Almanya gazetesinde şunları yazıyor: 

“Burada üç yüz kişiden oluşan bir hükûmet vardır ki, o üç yüz kişinin dışında hiç kimse onları bilmez ve tanımaz. Bunlar bütün dünyanın özellikle Avrupa’nın geleceği hakkında hüküm verirler. Onlardan sonra yerlerine gelecek kişiler, ancak kendi yakınları olur. Yahudilerden oluşan o gizli komitenin asıl vazifesi; dünyadaki maddî imkânları elinde tutmak ve o imkânlarla kendi düşüncelerine ve menfaatlerine muhalif olan her hükûmeti yıkmaktır. Yahudiler, gizli hükûmetlerini zehirleyici bir ejderhaya benzetiyorlar. O ejderhanın kuyruğu Filistin’de olup, başı âlemi zehirlemek suretiyle tahribat yapmaktan asla geri kalmaz. Ejderhanın başı, âlemi harap edip Kudüs’te bulunan ve bütün âleme hükmeden Yahudi devlet idarecisinin hükmünü gerçekleştirdikten sonra kuyrukla birleşir ve böylece Yahudi milletinin birliğini Kudüs’te temin eder.” 

‘’O gizli hükûmetin sebep olduğu ihtilâl ve savaşlardan bir kaçını numune olarak zikredeceğiz: 

1- BÜYÜK FRANSIZ İHTİLÂLİ’NİN (1789) ARKASINDA MASON YAHÛDÎ CEM’IYYETİ BULUNMAKTADIR. 

Yahûdîlerin Millî Eğitim Bakanlığı bu gerçeği şöyle itiraf etmektedir: 

“Yapılan Fransız ihtilâlinin arkasında Yahudiler vardı. Yahudilerin dünyaya hükmeden gizli hükûmeti, Üçüncü Protokol’de Yahudi milletine hitap ederek şöyle diyor: ‘Büyük ihtilâl dediğimiz Fransız ihtilâlini hatırlayınız. Onun asıl gizli hedefleri bellidir. Çünkü, onu biz gerçekleştirdik. Biz o zamandan beri, bütün milletlerin dizginini elimize alarak, onları bir felâketten başka bir felâkete, bir mahrumiyetten diğer bir mahrumiyete sürüklüyoruz.’  

2- BİRİNCİ DÜNYÂ SAVAŞI’NA (1914-1918) VE İKİNCİ DÜNYÂ SAVAŞI’NA (1940-1945) YAHÛDÎLERİN DÜNYÂYA HÜKMEDEN GİZLİ HÜKÛMETİ SEBEB OLMUŞTUR. 

‘’O gizli hükûmet, Birinci Dünya Savaşı’nın İngiliz’lere büyük fayda sağlayacağını söyleyerek onları ikna etmişlerdi. Büyük Britanya (İngiltere) buna aldanarak 1914’ten 1918’e kadar bu savaşı sürdürdü. Yahudilerin büyükleri, bu harbin neticesinde hedeflerini ve menfaatlerini gerçekleştirdiler. O da, milyonlarca İngiliz, Amerikalı ve Fransız’ın kanının dökülmesi idi.’’ 

3- KOMÜNİZM, YAHÛDÎLERİN DÜNYÂYA HÜKMEDEN GİZLİ HÜKÛMETİNİN ESERİDİR. 

‘’Feyleks, Uto, Ceyrum, Maks, Stive gibi Yahûdîlerin büyükleri, Rusya’daki inkılâbın gerçekleşmesi için milyonlarca dolar sarf etmişlerdir. Yahudiler, komünizm ihtilâli neticesinde başa geçmekle, Rus milletinden milyonlarca yaşlı, kadın ve çocukları öldürmek suretiyle intikam almışlardır. Komünizm ihtilâlinin başında da yine Yahudi vardı.’’ 

4- ARAP BİRLİĞİ,YAHÛDÎLERİN DÜNYÂYA HÜKMEDEN GİZLİ HÜKÛMETİNİN ESERİDİR 

‘’Yahudiler, Fransız ihtilâlini ve Rusya’daki komünistliği gerçekleştirdikten sonra, doğu ve batı Avrupa’ya hâkim oldular. Bunun akabinde Filistin’de devletlerini kurmaya çalıştılar. Bu desise ile Mısırın önderliğinde 1945te “Arap camiası” kuruldu. Yâni, bir devlet yerine, Arap âleminde 22 devlet kuruldu. Sonra Yahudiler, Arapları Arap milliyetçiliğinden de vaz geçirip, vatan ve toprak müdafaasına sevk ettiler. Yâni, Mısır toprakları Mısırlılarındır; Yemen Yemenlilerindir; Irak Iraklılarındır deyip İslâm âlemini parçaladılar. (Hakíkatü’l-Yahûd/Yahudiliğin Gerçek Yüzü)

HADİSELERİN SONUCUNA BAKINCA, SİYONİZM’İN YÜKSELİŞİNİ GÖRÜYORUZ  

Geçtiğimiz hafta yazdıklarımızın devam niteliğindeki bu yazımızla, bazı gerçekleri sizlere hatırlatmak istedim. Yukarıdaki bilgilerin ışığında, bugünkü dünyanın neden bu kadar çok kan ve barut koktuğunu daha iyi anlıyoruz. Gazeteler, dergiler, internet ve televizyonlarda yazılanlara konuşulanlara bakıldığında küresel bir “Üst Akıl”ın varlığı inkar edilemez. Dünya tarihinin akışını değiştiren hadiselere bakıldığı zaman da sebebini ve oluşumunu değil sonuçlarını analiz etmemiz gerekir. İşte bu analizi yaptığımız zaman tarihin akışını değiştiren bütün hadiselerin, Siyonizm’in ekmeğine yağ sürdüğü, geliştirip büyüttüğü ortaya çıkar.