Uçlarda yaşayan karakterleri oynamayı severim

SİBEL ATEŞ YENGİN
sibel.ates@aksam.com.tr

Discovery Channel ekranlarında yayınlanan ‘Harley and the Davidsons’ dizisinde efsane motosiklet markası Harley Davidson kurucusu Walter Davidson'ı canlandıran Michiel Huisman, riskli rolleri oynamayı sevdiğini söylüyor ve ekliyor: “Uçlarda yaşayan karakterleri oynamak keyifli. Özel hayatımda sorumluluklardan dolayı alamayacağım riskleri alabilmenin tadına varıyorum bu sayede.”

Discovery Channel’de 13 Eylül’de başlayan Harley And The Davidsons dizisinde başrol oyuncususunuz. Bu projeye neden “Evet” dediniz?

Her şeyden önce Harley-Davidson’ın kuruluş hikâyesinin çok iyi olduğunu düşündüm ve bu hikâyenin daha önce anlatılmamış olmasına inanamadım. Çünkü tutku ve arkadaşlık hakkında, Amerikan Rüyası ya da hayallerinin peşinden gitmek için çabalamak hakkında, klasik ve konuşulmaya değer bir hikâyeydi.  Her şeyin ötesinde, karakterim Walter Davidson’ı oynamak inanılmaz keyifliydi çünkü o şirketin ruhunu somutlaştırıyor. Biraz asi biri. Düzen karşıtı. Ve bilirsiniz, benim için, oynaması çok eğlenceliydi çünkü o adam gibi bir adam. İnandıkları uğruna harekete geçmekten korkmamış. Sonuç olarak bu projeye dâhil olmak için birçok nedenim vardı. Ve tabii ki, bunlardan bağımsız olarak, sadece eski Harley-Davidson motosikletlerini kullanmak istedim. 
Oynadığınız karakterin en ilginç yönü ne?
Birçok ilgi çekici yönü var ama karakterin en büyük sürprizlerinden biri, Harley-Davidson’ın ilk başkanı ama aynı zamanda da motosikletleriyle yarışıyor olması. Harley-Davidson’ın başkanının aynı zamanda şirketin motosikletiyle yarış yapan kişi olması, hayal etmesi oldukça zor bir şey. Onun bu motosikleti yaratmak istemesindeki amaç başarılı bir firma kurmak değil. Asıl amacı kendisi için istediği bir şeyi hayata geçirmek. “Yokuş yukarı ve aşağı diğer bütün motosikletlerden daha hızlı gidebilen bir motosiklet istiyorum” diye düşünüyordu. Gözüpek ve tutkulu biri. Mesela kardeşi Arthur daha iş odaklı biri ve bu ikisi arasında gerginliğe de sebep oluyor. Walter Davidson, Harley-Davidson ruhunu taşıyor. Biraz yabancı, biraz asi ve bence içimde bir parça onun gibi olmak istiyor. Fakat sanırım günlük yaşamımda pek de öyle değilim. Bana öyle geliyor ki böyle bir karakteri canlandırdığınızda, o asi, ‘hayır’ cevabını kabul etmeyen ve sadece yapmak istediği şeyi ısrarla isteyen yanınızı serbest bırakıp ortaya çıkarıyorsunuz. Benim için bu çok eğlenceli.
Gerçek bir karakteri canlandırdığınızda bir oyuncu olarak ne kadar özgür olabiliyorsunuz?
Sadece birkaç defa gerçekte de var olan karakterleri canlandırma imkânım oldu ama bunu severim. Çünkü bu karakterler hakkında daha fazla araştırma yapabiliyorsunuz. Kitaplar, biyografiler bulabiliyorsunuz. Ancak Walter Davidson karakteri için durum farklıydı. Çok fazla kaynak yoktu. Bu nedenle resimleri karakterin görüntüsünü anlayabilmek için kullandık ve hikâyemizi de tarihsel gerçekliklere dayandırdık. Hal böyle olunca da karakteri canlandırırken oldukça özgürdüm. Senaryo her ne kadar sınırlarınızı çizse de bir aktör olarak kendi mantığınız ve yaratıcılığınızla doldurmanız gereken bölümler vardır ve bu bütün karakterler için geçerlidir. 
Bu motosiklet sevenler için gerçekten ilgi çekici bir proje, peki ama geri kalan izleyiciler için hikâyenin hangi unsurları cazip gelecek? 
Bu motosikletin özellikle de Harley-Davidson’ın doğuşuyla ilgili. Fakat her şeyin ötesinde, arkadaşlık, azim ve aile değerleri hakkında bir hikâye.  Eğer motosikletlere ilginiz yoksa dizinin drama, yüksek adrenalin, Amerikan ve dünya tarihiyle ilgili birçok şey sunacağını düşünüyorum. Çünkü 20. yüzyılın ilk yarısında dünyada her ne olduysa Harley-Davidson’ın yapmak zorunda olduğu tercihleri de etkiliyor.Daha önce bir katili oynadınız şimdi ise Discovery için tehlikeli yarışların içindesiniz. Bu tarz tehlikeli rolleri seviyor musunuz?
Evet, evet kesinlikle! Uçlarda yaşayan bu karakterleri oynamak oldukça keyifli. Büyük ihtimalle özel hayatımda sahip olduğum sorumluluklardan dolayı alamayacağım ya da almaya pek de hevesli olmadığım riskleri alıyorlar. Walter 
Davidson’u oynaması oldukça eğlenceli. Çünkü o, bu sorumlulukları önemsemiyor ve sadece ilerliyor.

BU İŞTEN SONRA KOMEDİ DENEYEBİLİRİM

Game of Thrones’da bir paralı askerdiniz ve şimdi de Walter Davidson’sınız. Peki, yakın gelecekte kendinizi bir muhasebeci veya buna benzer bir rol oynarken görebiliyor musunuz?
Kesinlikle evet. Buna bayılırdım gerçekten. Bu işin belki de en eğlenceli taraflarından biri bir aktör olarak kanatlarınızı açabildiğiniz kadar açmaktır. Game of Thrones’dan çıkıp yeni bir projeye başlarken kendi kendime “Kılıçsız bir şey yapmam lazım” diyordum ve bu proje geldi. Gerçekten farklı bir roldü. Bundan sonraki projemin ne olabileceğini de çok net görebiliyorum. Bir muhasebeciyi canlandırabilirim mesela. Hiç yapmadığım şeylerden biri de komedi. Bu yüzden takımıma durmadan “Komedilere bakalım. Bu işten sonra bir komedi deneyelim” diyorum. Henüz bu fikrimizi hayata geçiremedik.

MOTOSİKLET AŞKIM ALEVLENDİ

Siz de motosiklet sevenlerden misiniz?
Evet, hem de oldukça fazla. 20’li yaşlarım boyunca motosiklet sürdüm. ‘Bir daha arabaya binmem’ diye düşünüyordum. Fakat sonra, ben ve karım çocuk sahibi olduk ve aniden araba kullanmanın daha akıllıca olacağını hissettim. Bu proje beni gerçekten çok mutlu etti çünkü motosiklete olan aşkımı tekrardan alevlendirdi.