Tuval niyetine tişörtleri kullanıyorum

Ceylan İnsel, kendi adıyla yarattığı tişört markasıyla son zamanlarda sıkça konuşulur oldu. Tuval niyetine tişörtlere resim çizen İnsel, sanatı üzerimizde taşımamızı sağlıyor. Koleksiyonlarında baskı yerine her biri fırça dokunuşları olan özel ürünler tasarlıyor. İnsel’le bir araya geldik, sanatla birleştirdiği tasarımlarını konuştuk.

AYSUN YILDIZ GÜNGÖR

aysun.yildiz@aksam.com.tr

Ceylan İnsel tişörtleriniz her yerde karşımıza çıkar oldu. Önce tasarım maceranızın başladığı yılları dinleyelim mi ? 

Üniversitede iletişim okurken grafik tasarım dersleri de alıyordum ve çok hoşuma gittiği için sonrasında Parsons School of Design’da bu konuda eğitim almaya karar verdim. Böylece başlamış oldu tasarım maceram. Her zaman hayal gücümü kullanacağım bir işin beni mutlu edeceğine inandım ve bu yolda devam ettim.

Markanızı kurmaya ne zaman karar verdiniz?

Markamı Milano’da yaşarken kurdum, zaten orada modayla farkında bile olmadan çok iç içe bir hayat yaşıyorsunuz. Ben de grafik, resim ve illüstrasyonu modayla birleştirmek istediğime karar verdim ve böylece başladı tişört markam.  

Neden tişört?

Kendim giymeyi çok seviyorum. Ayrıca tişört üzerinde çalışmak çok rahat, baskı da yapabiliyorum atölyemde. Bazılarının üzerine tuval niyetine kumaş boyalarıyla resimler yapıyorum. Artık gece-gündüz tişört çok rahatlıkla giyilebiliyor o yüzden de tercihim bu yönde oldu. 

AĞIRLIĞIM TİŞÖRTTE OLACAK

Tişört tasarımıyla başlayan serüveniniz başka boyutlara dönüşebilir mi?
Kadın tişörtleriyle başlayan macerama, geçen sene erkek tişörtleri de eklendi. Bu yaz kadın gömlekleri ve etekler de yapmaya başladım (gülüyor). Ayrıca çocuklar için de talep geliyor bir süre sonra koleksiyonumda çocuklara da yer vereceğim. Gelen talepleri göz önüne alarak eklemeler yapabiliyorum ama her zaman ağırlığım tişörtte olacak.

Tasarımlarınızı yaparken nelerden ilham alıyorsunuz?
Her şeyden alıyorum. Seyahatler, müzik, arkadaş sohbetleri, kitaplar, filmler… İlhamın nerede geleceği belli olmuyor, bir de ben o kadar planlı bir şekilde değil de içimden geldiği desenleri yapmayı seviyorum. O yüzden moda tasarımcısı olarak görmüyorum kendimi, benimki tuval niyetine tişörtleri kullanmak biraz da. 

Sanat ne kadar önemli yaptığınız işte?
Benim için çok önemli çünkü tişörtlerim benim tuvalim. Baskı olarak yaptığım desenleri de atölyemde kendim yapıyorum, o yüzden her biri benim elimden çıkıyor. Hayalim İtalya’da çok bir atölye ve dükkâna sahip olmaktı. Onu gerçekleştirdim 
o yüzden çok memnunum. Hem gelen müşterilerle tanışıp sohbet ediyorum hem desenlerimi yapıyorum günüm dolu dolu geçiyor hem de saatlerce resim yapıyorum.

KENDİ ATÖLYEMİ KURDUM

Ceylan Hanım öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz?
1975 İstanbul’da doğdum, akrep burcuyum. Seyahat etmeye çok meraklıyım, Boston’da Bentley College’da iletişim, sonrasında Parsons School of Design’da grafik tasarımı bölümünden mezun oldum. Resim yapmayı çok sevdiğimden Orhan Taylan’ın atölyesinde resim çalışmalarında bulundum ve sonrasında Milano’ya taşındım. Orada moda ve resmi birleştirmek gibi bir düşüncem olduğundan moda illüstrasyonu okudum ve kendi atölyemi kurdum. Beş sene sonrasında ise İstanbul’a döndüm ve tasarımlarıma şimdi burada devam ediyorum.

PURE LONDON FUARI'NDAYIM

Ceylan İnsel tişörtlerini nelerde bulabiliriz?
Bebek’teki butiğimde bulabilirsiniz, Zorlu ve Nişantaşı Beymen’de, Bodrum Marina’nın karşısında Salty Bodrum’da. Bir de www.ceylaninselshop.com’da satış yapıyorum.

Katılacağınız fuarlar veya etkinlikler var mı?
Bu temmuzda Pure London adlı tekstil fuarında standım olacak. Çok dinamik ve yoğun bir fuar o yüzden ona hazırlanıyorum.