Türkiye, San Sebastian Gastronomika’daydı

Bu yıl, 01-05 Ekim tarihleri arasında 18.si düzenlenen etkinlik, aralarında Michelinyıldızlı, The World’s 50 Best sıralamasında da yer alan 40’dan fazla şefin (Fransız mutfağının temsilcilerinden Alex Atala, Avusturalya şeflerinden Peter Gilmore, dünyanın en iyi 8'inci restoranının şefi Yoshihiro, İspanyol şef Joan Roca, Juan Mari Arzak) katılımıyla gerçekleşen San Sebastian Gastronomika, yılın en çok beklenen etkinliklerindendi. Avrupa’nın kültür başkenti sayılabilecek bölgelerinden San Sebastian/Donastia’da Kursaal Kongre Merkezi’nde gerçekleşen ve 6 farklı ülkeden şeflerin katıldığı etkinlik, çağdaş gastronominin atlası olma misyonunu taşıyor. Birbirinden lezzetli canlı performansların sergilendiği kongrede, gastronomi fuarı, show cooking etkinlikleri, sokak lezzetleri tadımı gibi birçok farklı bölümler yer aldı. 

LEZZETİN BEŞİĞİNDEN DÜNYA SAHNESİNE 

Gastronomi arenasında yıllardır Türk mutfağıyla ilgili yazarçizeriz. Önce bize sonrasında dünyaya tanıtma amacındayız. Çünkü biliyoruz ki; mutfak kültürünü kaybeden toplumlar birçok değerini de beraberinde kaybeder. Özellikle şimdiye kadar yurt dışında gerçekleştirilen birçok fuarda, Türk mutfağı adı altında, ne olduğu belli olmayan, kimin tarafından yapıldığı araştırılmayan saçma sapan ürünlerle güya ülkemiz temsil ediliyordu. Fakat şükür ki son yıllarda bu talihsiz gidişat tersine dönmeye başladı. Özellikle Kültür Bakanlığının çabası ve desteğiyle, bu işe gönül vermiş STK’lar, şefler ve Adnan Şahin’in etkinliklere katkıları önemliydi. 18 yıldır dünya gastronomisinin kalbinin attığı San Sebastian Gastronomika da bu yıl ülke olarak ilk defa yer aldık. Böylelikle dünyaca ünlü şeflere ve karar vericilere mutfağımızı tanıtma imkânı da bulmuş olduk. Özellikle bu konuda Ömür Akkor, Cüneyt Asan,  Mehmet Gürs, Deniz Şahin gibi şeflerimizin mutfağımızı tanıtmak için gerçekleştirdikleri performanslar oldukça önemliydi. En iyi ve yeni yemeklerini dünya gastronomisi zirvesinin beğenisine sundular. Hem şovları hem de lezzetleriyle katılımcılardan da tam not aldılar. Özellikle Türes’e (Tüm Restoranlar, Lokantalar ve Tedarikçileri Derneği) başkan danışmanlığı da yapan Ömür Akkor’un ‘Anadolu’nun binlerce yılı canlı yemek sergisi’ görenleri hayrete düşürdü. Bu sergi tüm şefler ve gezenler için Anadolu’yu tanıtmanın en iyi yöntemi olmakla beraber, böylesine bir sergi yaptığı için de ayrıca kendisine teşekkür ederim. Diğer bir isim ise ‘Cüneyt Asan’. Sahnede yaptığı şovla en iyi performans gösterenlerin başında geldi. Tüm şeflerin ve katılımcıların dikkatlerini üzerine çekerek takdir topladı. Türk kuzusunun dünyanın en lezzetli etlerinden olduğunu da canlı performans ile sergilediği yemeklerimizle gösterdi. Dünya’nın bu en önemli organizasyonunda hepimiz ülkemizi, geleneklerimizi, derin mutfak kültürümüzü anlatma çabası içerisindeydik diyebilirim. Netice de bu konferansa katılmak Türkiye açısından büyük bir prestij olmakla beraber iyi de bir reklam oldu. Bende ülkemizin önemli lezzetlerinden biri olan Birecik patlıcanını San Sebastiana götürdüm. Yapılan kebaplar büyük beğeni toplarken, Birecik patlıcanını da dünyanın en önemli şeflerine tanıtmış ve tattırmış olduk. 

MUTFAĞIMIZ YOĞUN İLGİ GÖRDÜ

San Sebastian sahip olduğu doğal güzellikleriyle oldukça etkileyici. İspanya’nın mutfağıyla en ünlü şehirlerinden de biri. Bask yemeklerininse beşiği. Özellikle Tapas dedikleri atıştırmalıkları pek lezzetli. Bir dilim ekmek üzerine bir ya da birkaç malzeme koyarak hazırladığınız her şey tapas oluyor. Et, balık, diğer deniz ürünleri, kızartılmış ya da çiğ sebzeler, zeytin, peynir… Aklınıza, hayalinize gelecek her şey olabilir. Neredeyse herkesin gurme olduğu bu şehirde ülke mutfağımızın böylesine beğeni toplaması oldukça güzel. Türk mutfağımızın tanıtılmasında bu kısa fuarla önemli bir yol kat ettiğimizi söyleyebilirim. Ekmek arası lezzetlerimizden, kahvaltılıklarımıza, aşuremizden, köfte ve kebap çeşitlerimize kadar tüm     yemeklerimiz önünde uzun kuyruklar oluşurken bir kısmı da sergilenmesine fırsat verilmeden tüketildi. Ancak mutfağımıza ilgi yoğunken ve bu ilgiyi besleyecek onca güzel, farklı ve lezzetli tariflerimiz varken Maksut Akşar’ın etkinlikte topik yapmasını anlayamadım. 

Türkiye’de de Yapılmalı

Bu fuarla birlikte Türk mutfağının üzerindeki ölü toprağını da atmış olduk. Elbette bu katılımın Kültür ve Turizm Bakanlığının himayesinde gerçekleştirilmiş olmasının önemi büyük. Bu işe gönül veren; Bakanımız Nabi Avcı, Bakan Yard. Hüseyin Yayman ve Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Temurci’nin mutfağımıza pozitif bakışı ve kattığı değerler oldukça önemli. Mutfağımız içinse bu değere sahip birilerinin görev alıyor olması ise ayrı bir şans. San Sebastian Gastronomika’nın diğer bir önemi ise bu tür organizasyonlara ev sahipliği yapabilecek meziyette ve kültürde olduğumuzu da göstermiş olmamız. Ancak Anadolu mutfağının, dünya ve ülkemiz sahnesinde birbirinden ünlü yorumcular, gurmeler, yazarlar ve gazetecilerin de katıldığı birçok etkinlikte daha yer alması gerekiyor. Ve en önemlisi ise kültürel mekânlarımızın eşlik edeceği, geleneksel reçetelerimizin canlı performanslar ile sunulacağı bir gastronomi etkinliğini ülkemizde gerçekleştirmemiz şart. Böylelikle hem bu büyük kültürün mirasçısı olarak geleneklerimize bağlılığımızı gösterebilir hem de mutfak kültürümüzü tanıtabiliriz.instagram: @ramazanbingol