‘Teknoloji, fotoğrafları çok değiştirdi’

MEHMET EMİN DEMİREZEN

emin.demirezen@aksam.com.tr

22 Ekim’e kadar Beşiktaş’ta devam edecek Fotoİstanbul Fotoğraf Festivali’ne dünyanın birçok yerinden fotoğrafçılar katılıyor. Onlardan biri 2016’da Dünya Basın Fotoğrafçılığı ‘spor’ kategorisinde birinci olan Vladimir Pesnya… Sanatçıyla festivalde buluştuk.

Dünyada artık birçok şeyin festivali söz konusu! Fotoğraf da bunların içinde yer almaya başladı. Peki, bu tür etkinliklerin nasıl bir tezahürü var?

Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, sanal kültür daha önemli bir konuma geldi. Yani görüntü sözden daha hızlı hedefine ulaşıyor. Görüntü kendi açısından uluslararası bir çevirmene ihtiyaç duymuyor. Her dilde ve her kültürde anlaşılıyor. Beni ayrıca mutlu eden de böyle festivallerle kültürlerin ve toplumların birbirlerini daha iyi anlayabilmesi.

Fotoğraf çekmek aslında  çok ciddi bir iş! Peki, çeken  kişinin çevresi ya da kültürüne  göre değişikliklerin olması size  fotoğrafçıyı nasıl etkiler. 

Tabii ki fotoğrafçıyı çevrede olanlar, hava şartları, insanlar gibi birçok şey etkiler. Ama eğer fotoğrafçı kendini geliştirmeye çalışıyorsa, fazla okuyor ve araştırıyorsa o zaman tüm dünyada sesi duyulur. Benim görüşüm şu; fotoğrafçı kendi kültüründe takılı kalmamalı, olabildiğince fazla kültürlere açık olmalı. Bunlar da fotoğrafçının tüm dünyada anlaşılır olmasına ve büyümesine yardımcı olur.

Günümüz çağında fotoğrafın önemi nedir ve ileride nasıl bir hal alacak? Bir öngörünüz var mı?

Teknoloji, fotoğrafları çok değiştirdi. Yani artık fotoğraflarla uğraşmak çok daha kolay oldu. Kimya ve bazı zor optik kuralları bilmeye ihtiyaç olmadığı için birçok insan fotoğrafla uğraşabilir. Fotoğraf çekmek artık çok basitleşti. Teknoloji aslında fotoğrafçı olmayacak kişilere bile fotoğrafçı olma imkânı sundu. Bu harika bir şey! Bize de çok fazla eserleri farklı bakış acıları farklı tarzları görme imkânı sundu. Ve tabii ki teknoloji hız demek! Basın fotoğrafçılığında da fotoğrafların haber merkezine ulaşması hızlandı. Artık tüketiciye akış anlıktır. Düğmeye basıyorsunuz ve saniyeler içerisinde insanlar bu fotoğrafları görebiliyor. Bu durumu sadece alkışlayabiliriz. 

TABİİ Kİ HERKES FOTOĞRAFÇI OLABİLİR

‘’Fotoğrafçı’’ özel bir tanım  mı yoksa herkes elindeki telefonla ya da makinesiyle  fotoğrafçı olabilir mi? 

Elinde fotoğraf makinası olan herkes fotoğrafçı olabilir. Doğru yerde doğru anda bulunduğunda önemli bir an yakalayabilirler. Profesyonel olarak fotoğrafla ilgilenmeyen insanlar kalite garantisi veremez, fakat kaliteli fotoğraf basının temel şartı. Bu kaliteye garanti veren insanlar uzman olur. Böyle bir uzman olmak için fazla okumak ve fazla bilgi sahibi olmak gerekir. Yine de bu demek değil ki uzman olmayanlar fotoğraf çekemezler şansa bağlı olarak harika kareler yakalayabilirler.

Genellikle siyah beyaz fotoğraflar çekiyorsunuz sizin için özel bir anlamı var mı?

Ben genellikle renkli kareler çekerim, basın fotoğrafçısı olarak çalışıyorum ve karelerim genellikle daha fazla renkli oluyor. Siyah beyaz fotoğraflar izleyeceği farklı etkilemek için kullanılır. Biz kareden renkleri çıkartıyoruz sadece form ve tonları bırakıyoruz. Bazen de ışığın yetersiz olduğu ortamlarda siyah beyaz fotoğraf vermek zorunda kalıyoruz. Yeni teknolojili kameralar renkleri tam olarak vermiyor, o durumlarda siyah-beyaz kareler kullanıyoruz. Ben iki yöntemi de seviyorum ve seçerken önümdeki göreve uygun olanı seçiyorum.

“Hayalim “super bowl” müsabakası çekmek”

Hayatta en çok neyi çekmek isterdiniz? Neden?

Ben aslında spor fotoğrafçısıyım ve benim hayalim şimdilik Amerikan futbolu mücadelesi çekmek. Rusya’da genç takımların Amerikan futbolu mücadelelerini çektim tabii ki. Ama hayalim ‘’Super Bowl’’ müsabakası çekmek ve Amerikan şampiyonluğu finalinde çalışmak. Eğer genel olarak fotoğraf konuşuyorsak ben hep küçük hedefler koyuyorum ve onları gerçekleştiriyorum. Birini başarınca sonraki hedefe geçiyorum ve öylece devam ediyor.