Türk popundaki hit şarkıların bir çoğunda onun imzası var. Dinlerken coşup kendimizden geçtiğimiz şarkıların son hali ondan sorulur. Tarkan’dan Murat Boz’a, Demet Akalın’dan Serdar Ortaç’a birçok sanatçının albümünde de onun izi var. Kimden mi bahsediyorum tabii ki Erdem Kınay’dan. Başarılı aranjörle buluştuk. Şu aralar hazırlığını yaptığı ‘Proje 3’ adlı albümünü ve daha pek çok şeyi konuştuk.
Duyduk ki ‘Proje 3’ adlı albüme hazırlık yapıyormuşsunuz. Nasıl gidiyor hazırlıklar, sürpriz isimler olacak mı?
Yeni seslere Erdem Kınay eserleri seslendirmeleri için fırsat vereceğim. Müzik sektörüne yeni ve genç isimler kazandırmayı planlıyorum. Bunun yanı sıra Demet Akalın, Sibel Can, Bengü ve Merve Özbey gibi isimler de yer alacak.
Son keşfiniz Ertunç’tan bahseder misiniz?
Ertunç’la yapımcısı sevgili Talip Demir sayesinde bir araya geldik. Benimle çalışmak istediklerini öğrendim. Açıkçası beni de heyecanlandırdı bu fikirleri. İlk görüşmemizin ardından daha 24 saat geçmeden ‘Mahşer’ adlı şarkıyı Ertunç’a hazırladım. Sevgili Deniz Erten sözlerini yazdı. Ertunç da seslendirdi ve çok memnun kaldık. İstedik ki bunu biz değil herkes dinlesin ve kolları sıvadık. Jülide Güngör yönetmenliğinde bir video çektik. Dinleyicinin beğenisine sunduk. Böyle yetenekli solistlere her zaman rastlanmıyor.
No name isimleri nasıl keşfediyorsunuz?
Genelde müzisyen arkadaşlarımın tavsiyeleriyle ya da tesadüflerle... Bazen internetten bile keşfettiğim oluyor.
Keşfettiğiniz isimler mutlaka tutuyor, daha önce örneklerini gördük. Merve Özbey’i kimse tanımazken milyonlara tanıttınız. Nasıl sağlıyorsunuz bunu?
Yetenekli bulduğum kişinin sesine ve yorumuna uygun bir şarkı yapmak için gayret ediyorum. Bunu başardığımda sonuç genelde iyi oluyor. Başarısız denemeler de oluyor muhakkak, olmuyorsa vazgeçiyoruz. Doğruyu bulana kadar da mücadele ediyoruz. Bazen aylar, bazen yıllar sürebiliyor.
Kendime has bir tınım var
Sizi başarılı yapan şey neydi?
Kendime has bir tınımın, tarzımın olması, “Evet, bunu Erdem Kınay yapmış” dedirtiyorum. Birilerini taklit etmedim, aksine dinleyiciye yeni tarzlar sundum hep.
Siz taklit etmediniz. Peki, edildiniz mi?
Tabii ki edildim, ediliyorum da ve bu bana büyük bir keyif veriyor.
Çalıştığınız albümler size ne kazandırdı?
Hiç kuşkusuz bugünkü tecrübelerimi… Müzik sektöründe çok fazla sarkıcı var ama bizler gibi aranjör ve yapımcılar çok az. Çok önemli bir misyonumuz var. Dinlenilen bir çok başarılı işlerin arkasında, asıl kahramanlar nitelikli aranjör ve yapımcılardır. Müziğe yön verirler, yeni bir soluk katarlar.
Artık birçok şarkı birbirine benziyor. Bunun nedeni ne?
Eser üreten müzisyen arkadaşlarımızın tarzıyla ya da popüler bir sanatçıyı benimseyip onlara yönelik işler yapmasıyla alakalı diye düşünüyorum. Daha çok çeşit olması müziği daha zengin kılacaktır. Aynı zamanda farkındalık yaratacaktır.
Peki, şarkılarınızı yorumcularla nasıl buluşturuyorsunuz çünkü bir nevi rol vermek gibi bir durum bu?
Çıkan eserin kimlere olabileceği konusunda biraz düşünüyorum. Aklıma birisi geldiğinde fikrimi paylaşıyorum ve ufak demolar hazırlıyoruz. Bu bize doğru yolda olup olmadığımız anlamında iyi bir kılavuz oluyor.
Sahnede birçok müzisyene eşlik ediyorsunuz. Duyduğuma göre sesiniz de çok güzelmiş. Esas adam olmak ister misiniz?
Geçmiş yıllarda sahnede çok yer aldım ama enstrüman çalarak, şarkı söylemedim. Bazen şarkılarımın demosunu ben seslendiriyorum. Buna tanık olan arkadaşlarım “Sen de söylemelisin” diyor ama bu benim pek istediğim bir şey değil.
“Son yıllarda Türk müziğinin başına gelmiş en iyi şey” diyorlar sizin için.
Böyle şeyler duymak son derece gurur verici. İnsani daha da hırslandırıyor şüphesiz. Laik olup her zaman daha iyisini yapmak için çalışmaya devam edeceğim.
Sizin beğendiğiniz ve başarılı bulduğunuz aranjörler kimler?
Ozan Doğulu ve Ozan Çolakoğlu kendine münhasır lezzetleri olan hem meslektaşlarım hem de dostlarımdır.
HAYALPEREST OLDUĞUM SÖYLENEMEZ
Geçmişe dönüp baktığınızda bugünlere geleceğinizi hayal eder miydiniz?
Çok hayalperest olduğum söylenemez. İdealim bu işi yapmaktı. Çok çalıştım, elbet iyi bir şeyler olacağını tahmin ediyordum. Çok genç yaşta profesyonel işlere imza atıp adımı müzik sektörüne duyurmayı başarmıştım ama bugünlerdeki gibi ön planda olacağımı düşünmemiştim.
Nasıl bir çocukluğu vardı Erdem Kınay’ın?
Küçük yaşlardan beri aklı fikri müzik olan biriydim ve bunu daha da ilerletmek için konservatuara girdim. Hüsnü Şenlendirici ve Gökhan Tepe gibi isimler sıra arkadaşlarımdı. Okul haricinde bile evlerde toplanır müzik yapardık.
Ailenizde müzisyen var mı?
Bırak aileyi sülalede yok (gülüyor). Ama çok yetenekli oldukları bir gerçek.
YETENEKLİ OLMASI ÖNEMLİ
Çalışacağınız kişiyi neye göre belirliyorsunuz?
Öncelikle iyi bir şarkıcı ve yetenekli olması benim için en önemli husus. Bu vasıflar varsa, çalışmadan verim almak mümkün.
Peki, sizinle çalışmak zor mu?
Yok ya, zor olan bir şey yok. Müzik yapıyoruz. Mükemmeliyetçi bir yapıya sahibim. Bu da işimize yarıyor. Daha kusursuza yakın işler çıkmasına sebep oluyor.
Yaptığınız işlere bakılırsa hâlâ dinlemeye doyamadığınız bir şarkı var mı?
Evet, çok başarılı olmuş sevdiğim eserlerim var. Murat Boz’un seslendirdiği, sözlerini Deniz Erten’in yazdığı, müziğini ve aranjmanını benim yapmış olduğum ‘Geri dönüş olsa’ sevdiğim eserlerimden biridir.
Müzik yaparken sizin için önemli olan ne?
Müzik üretirken ya da icra ederken benim için en önemlisi ilk önce benim keyif almam. Eğer ben keyif alıyorsam büyük birçoğunlukta aynı şeyi hissedecektir diye düşünüyorum.
Son dönemde sizi heyecanlandıran isimler kimler?
Son dönemde müzik sektörü başarılı genç şarkıcılarla tanıştı. Örnek vermek gerekirse; Merve Özbey, Edis, İrem Derici.
İleriye donuk hedefleriniz nelerdir?
2013 yılında yaptıklarımın yanı sıra bir de yapımcı olmaya karar verdim. ‘Kny Müzik’ yapım şirketiyle kısa zamanda büyük yol kat ettik. İlerleyen dönemde adından sıkça bahsedilen bir yapım şirketi olması en büyük hayalim.