Suya damlayan suretler

EMİNE BIYIK

emine.biyik@aksam.com.tr

Geleneksel ebru sanatına modern bir yorum getiren ve internette yayınladığı üç dakikalık bir videoyla yaklaşık 6 milyon izlenen Garip Ay’a dünyadan teklif yağıyor. Renklerin su üzerindeki dansına suretleri ekleyen ve ünü sınırlarımızı aşan Ay’la bir araya geldik ve hikâyesini dinledik.  

O, adı gibi bu dünyanın arafında yaşamayı tercih eden bir “Garip”. Gariplik onun için tasavvufi bir “hiç”lik aslında. Ona göre ne kadar garipsen o kadar zararsız, o kadar güzelsin. “Kendine bir anlam yüklediğin an tehlike sınırlarına girmişsin demektir” diyor. Aslında uzun yıllar babasının ona neden bu ismi verdiğini merak etmiş. O kadar çok soruyor ki bunu, her seferinde farklı bir cevap veren babası bir gün yoruluyor ve “İsmini yaşadığın hayat anlamlandıracak. Önemli olan sana nasıl seslendiğimiz değil, senin o isimle hayatı nasıl yaşadığın önemli” diyor. Aldığı bu cevapla sorgulamayı bırakıyor. Gerçekten ondan sonrasında da yaşadığı hayatla veriyor hem isminin hem de sanatının hakkını. 

“GÖNÜLLÜ ÇİLE” KUTSALDIR

Garip Ay ebru sanatında yeni bir ekol başlatmış bir sanatçı. Bugüne kadar sadece renkler ve lale figürüyle icra edilen ebru sanatına suret ekleyen ilk ve tek sanatçı. Hikâyesi Siirt’te elektriği bile olmayan bir köyde başlıyor. Türlü yoksunluklar içinde geçen yılların onun nezdinde bir önemi yok ama. Ona göre bu yoksunluklar hayatı zenginleştiren şeyler aslında. “Gönüllü çile”yi çok kutsal buluyor. Çilenin hayatı anlamlandırmak için bir sebep olduğuna inanıyor. Siirt yıllarından sonra İstanbul’da üniversite yılları başlıyor. Mimar Sinan Üniversitesi Geleneksel Türk Sanatlar Bölümü'nü bitiriyor. Ebru sanatıyla da işte bu dönemde biraz da zorunluluktan tanışıyor. “Yıllarca hat sanatıyla uğraştım. Bu işin içine aslında biraz da istemeden itildim. Yüksek lisans yapmak için paraya ihtiyacım vardı. Biri ‘Ebrunun üstüne resim yapar mısın?’ dedi. Bildiğimden değil ama ihtiyaçtan kabul ettim. Zaten ebru bir günde öğrenebileceğiniz çok basit bir sanat. Uygulaması inanılmaz kolay. Öğrendikten sonra gerisi sizin hayal dünyanıza kalmış.”

ELEŞTİRİLERİN HEDEFİ OLDUM

Ebruyla tanıştıktan sonra sanatın klasik kalıpları içinde kalmamış Garip Ay ve dediğimiz gibi renklerin su üzerindeki dansına suretleri de eklemiş. İlk olmanın acısını da yaşamış maalesef. Çok büyük eleştiriler almış. “Bu işin şu anki piri benim için ‘Ahirette iki yakası bir araya gelmez’ demiş. Neden? Ebrunun içine suret koyduğum için” diye anlatıyor ve ekliyor: “İnsanın içinde bulunduğu hal üzerine yaptıkları şeye mana yüklemesi kadar güzel bir şey yok ama yüklediği anlamları sınır kabul etmeye başladığı andan itibaren samimiyeti ortadan kalkıyor. Yani sen bu sanatı istediğin gibi yorumlayabilirsin ama bir başkasının uygulamamasını yargılıyorsan senin o ritüelin külliyen yalandır. Hatta ziyandır.”

KENDİMİ ETKİLEMEM

İşinde “Benim konuya hiç sofistike mana yüklemeye mecalim ve derinliğim yok. Yaptığım teknik uygulamalar da öyle ahım şahım değil. Sadece birbirinden habersiz kavramları bir araya getirebilme şansını kendimde buluyorum” diyecek kadar da mütevazı. Kendini kavramların içine sıkıştırmayı sevmiyor. “İsminizin çağrıştırdığı kavramlara bir saatten sonra renginizi uydurmaya çalışıyor ve kendiniz olabilme ihtimaline veda ediyorsunuz. Oysaki ben normal bir insan olmak istiyorum” diyor. “Benim kendime bir etiket yapıştırmamdan daha acısı olamaz” diyen Garip Ay, ebru sanatçısı olduğunu dahi kabul etmiyor. Hatta “Ebrucuyum” derken bile utanıyor. Kendini vasat, sanattan uzak, çok sorunlu olarak tanımlıyor. “Dünya dinamiklerini yakalayabilmek için sürekli deneme ve pratik yapıyorum. Ama teknik ve klasik sanatlarla ilgili yapılan uygulamaları görünce kendimde hissettiğim eksiklikler yüzünden hevesim kursağımda kalıyor. Çok sıkıntılı bir durumda 

ve vasat bir vaziyette olduğumu hissediyorum” diye konuşuyor. 

ÜNÜ SINIRLARI AŞTI

Garip Ay, bir yıl önce çektiği ve sosyal medyada yayınladığı bir videoyla ebru sanatının sınırlarımızı aşmasını da sağlıyor. Yaklaşık 6 milyon izlenen video dünyada oldukça ses getiriyor ve Amerika’dan Çin’e kadar haberlere konu oluyor. “ ‘Ebru nedir?’ sorusuna cevap veren üç dakikalık bir video çektim. Suyun üstünde bir kuş formunu irdeledim ve video yaklaşık 6 milyon izlendi. Bir müzik grubu Oslo’da klip çekimlerinde kullandı bu videoyu. Ardından Dubai’de bir ajanstan teklif geldi. Daha önce bir örneği olmadığı için sürekli teklif geliyor. Ben de her seferinde denemek için bir fırsat buluyorum.” 

DÜNYANIN HER YERİNDEN TEKLİF YAĞIYOR

Dünyanın her yerinden sayısız teklif alan Garip Ay, bu sayede ebrunun eksik bir renk olarak sanat disiplinleri arasındaki yerini almasını ve tanınmasını sağlıyor. “Şu an ABD'li lüks otomobil markası Cadillac ile olan çalışmamız devam ediyor. Aynı zamanda Çinli bir pop yıldızının klip çekimleri üzerine çalışıyoruz. New York’ta pamuğu ham maddeden kumaşa çevirip bunu dünyaya pazarlayan bir fabrika, pamuğun patlama anıyla ebrunun damlasının açılma anını birbirine benzetiyor ve onunla ilgili bir reklam filmi yapmak istiyorlar. Stockholm’de bir kanser vakfı insanların duymak istemediği acıları duyurabilmek için ebruyu aracı olarak kullanmak istiyor. Vakıfla projeye başladık bile. Bunu yanı sıra Andy Warhol’un sergisinin bir parçası olmam ve Çin’de düzenlenecek üç ayrı festivalde performans yapmam isteniyor. Gerçekten saymakla bitiremeyeceğim kadar çok güzele hizmet eden teklif var.”