aysun.yildiz@aksam.com.tr
İstanbul Mercedes-Benz Fashion Week, bir kez daha moda dünyasının önemli aktörlerine ev sahipliği yapacak. Özlem Süer, heyecanla beklenen ‘Healer’ koleksiyonunu 11 Eylül’de moda dünyasına yapacağı işitsel ekeltronik şovla sunacak. Defile öncesi Süer’le bir araya geldik.
Yeni koleksiyonunuz Healer’dan bahseder misiniz?
Çağın en önemli konusu olan “doğanın iyileştirici gücünü ”çıkış noktası olarak belirlediğimiz İlkbahar/Yaz 2019 koleksiyonumuzda, kullanılan renk, desenler ve inovatif kalıplar, hi-tech kumaşlarla birleşerek zamanımızın hızına ve görsellik üstünlüğüne de gönderme yaptı. Bitkilerin iyileştirici gücünü mercek altına alırken, hızlı, dijital ve yüksek yaşamın “Underground Luxury” ilkeleriyle birleştiği koleksiyonda odak noktasını ileri teknoloji baskılara verdik.
Neden koleksiyon ismi Healer?
“Healer” adlı koleksiyonumuz iyileştiren anlamına geliyor. Doğal sürecin bizlerdeki iyileştirici etkisi ve sonunda mutlak iyi olma halini baskılarda, desen ve yeni form arayışlarımızda bir araya getirdik. Styling etkisiyle beraber müthiş heyecanlı bir temanın, tamamen çağdaş bir yorumunu ele alacağız
Tasarımlarınızda doğanın iyileştirici gücünü incelemişsiniz… Tasarımlarınızı nasıl yorumlarsınız?
Doğal döngüyü dijital baskılarla yansıttığımız koleksiyonumuzda, bu rasyonel alaşımı çağın hızına entegre etmeye çalıştık. Burada da hafiflik ilkesini çok önemsedik. Yalın duruşa mutlaka zengin bir dokunuş ekledik ve spontane detaylara yer verdik.
Renklerin terapi etkisinin tasarımlarınızdaki farkını anlatır mısınız?
20 yıldan fazladır devam eden Intercolor Türkiye Delegesi kimliğim, renklerin insanlar üzerinde iyileştirici etkisini araştırmada akademik bir ışık tutarken, yine renklerin terapik etkisi tasarımlarda farklı bir arayışın yansıması oldu. Bunu da zevkle koleksiyona yansıttık… Renk paletinde ise lavanta referanslı lila, terapik etkili mavi, yansıma etkisi oluşturan goldlar ve sakinlik veren gri tonları yer alıyor.
MÜTHİŞ BİR HEYECAN VAR
MBFW yaklaşıyor. Heyecanlı mısınız?
Sayısız her moda performansımızda olduğu gibi bu sezon da müthiş bir heyecan içindeyiz…
Fashion Week hazırlık sürecinden bahseder misiniz?
Bu sezon her koleksiyonda olduğu gibi kendi ilhamını tasarım serüveninin vazgeçilmez, spontane ve bilinç dışı çağrışımlarından aldı. Tasarıma dönecek her bir nokta ve ilham unsuru; bir önceki sezonun ardından yapılan araştırmalar, seyahatler beni ve tüm ekibimi yükselten düşüncelerde birleştirdi. Tüm bu çerçevelerde yaptığımız araştırmalar organik bir zincir gibi kendini ilgili halkasında konumlandırdı. Onun ardından çizimler kumaş seçimleri uzun toplantılar ve keyifli bir styling yolculuğu…
İzleyicinize nasıl bir görsel şov sunacaksınız?
Multidisipliner performanslarımızda artistik müziği çok önemsiyoruz. Müziğin odak noktası olacağı işitsel ekeltronik şova Yasin Soy’un başarılı koreografisi eşlik edecek.
Fashion Week sizin için ne ifade ediyor? Sizi her sezon Fashion Week’de görecek miyiz?
Tasarım alanında, uluslararası platformdaki en kapsamlı ve güncel etkinlik olduğundan bunu ülkemizi ve kendimizi temsilde bir sosyal sorumluluk olarak da görmekteyiz. Bu sebeple Moda Haftası performansları her daim bizim için çok önemli oldu…
Katılacak yeni genç modacılar hakkında ne düşünüyorsunuz?
Günceli iyi takip ettiklerini düşünüyorum. Global bir vizyonerlik çok önem taşıyor sunumlarında. Lokal sentezi globale açacak bir noktayı başarıyla yakalayacaklarına inanıyorum.
YOLCULUK PARİS’TEN BAŞLIYOR
İstanbul’dan sonra Paris Moda Haftası’na gidiyor koleksiyonunuz? Neler hissediyorsunuz? Oradaki süreç nasıl olacak sizce?
Uzun yıllardır her sezon olduğu gibi koleksiyonumuzun uluslararası sunumunu ve global satış yolculuğunu Paris üzerinden başlatacağız. Her zaman önemsediğim lokal unsurların global refleksiyonu markamızın İstanbul Paris yolculuklarında ve şüphesiz koleksiyonumuzda somutlaşıyor. İstanbul referanslı Paris sunumlarımız inanın izleyici, moda severleri ve satın almacıları ’buyer’ müthiş etkiliyor. Uluslararası platformda olmayı her zaman önemsedik.
MBFW takviminde İstanbul’un öne alınması sizce bir avantaj yarattı mı?
Özellikle buyerların bütçe kontrollerinde bunun avantajını yasayacağımızı düşünüyorum. İstanbul; doğunun batısı batının doğusu dünya podyumlarından önce bu coğrafyadaki sentezi görmenin insanları çok heyecanlandıracağını düşünüyorum.
Bir akademisyen gözüyle Türk moda sektörünün içinde bulunduğu durum ve geleceği hakkında neler söylemek istersiniz?
Ülkemizdeki moda ve tekstil endüstrisi inanılmaz bir yolculuğa çok derin ve nitelikle ilhamlar verecek güçte. Çok verimli bir coğrafya, tasarımın her alanında kural koyucu olması gereken bir tarihe, kültüre, verimliliğe sahip. Dijitali daha etkin ve yenilikçi kullanırsak moda alanında çok daha fazla görünür olacağımıza inanıyorum.
Turquerie akımı 18. YY’a damga vurdu. Bu bilgi ve iletişim hızında yeniden daha etkili olabilir.
Türk moda tasarımcılarının yurtdışındaki başarıları konusunda ne düşünüyorsunuz?
Günceli iyi takip ettiklerini düşünüyorum. Global bir vizyonerlik çok önem taşıyor. Lokal sentezi mutlaka globale açacak bir düşünce ya da nokta şart.