SERDAR SAĞLAM
Masalcı, Anadolu'nun sakinlerini uyarmak için Hızır gibi ortaya çıkmıştı. Yanına seçtiği kişi ise Musa değil, adeta İstanbul'un Indiana Jones'u gibi sembolleri, kutsal emanetleri ve bu “tılsımlı” olduğuna inanılan ve tarihin en çok peşine düşülen gizemlerini arayan Erhan Altunay'dı. Ancak onunla birlikte kutsal emanetlerin peşine düşen başkaları da vardı. Kim mi? Ortaçağ'dan beri kutsal emanetleri kendilerini sanan bazı “Şövalyaler”! Erhan Altunay bir hayal âleminin ardında yaşananları ve saklananları “Masalcı” kitabıyla herkese anlatmaya karar verdi. Anlattıklarının bazıları açık bazıları sırlıydı. Ne kadarı gerçek ne kadarı değildi. Belki de bu hikâyede gerçekle ve masal arasında bir fark yoktu. Zaten Erhan Altunay, “Yazdıklarımın yüzde yetmişi gerçek. Hâlâ buradalar ve arıyorlar. Biliyorum” diyor. Kitabı okuduktan sonra konuşmak için Erhan Altunay'ı aradım ve karların artık masalsılığını yitirdiği günün akşamında şövalyelerin en eski merkezlerinden birinde Kadıköy’de buluştuk.
Hocam bu şövalyeler neden kutsal emanetlerin peşinde?
Şövalyeler şu an İstanbul'da ve kutsal emanetleri arıyorlar. Bunu bilerek söylüyorum. Kutsal emanetlerin doğaüstü güçleri olduğuna, tılsım ve büyü için kullanılabileceklerine inanıyorlar. Bu nesnelere majik (büyü yapmaya yarayan) bir anlam yüklüyorlar.
Peki ya Hitler'i iktidara getiren ve Nazi Partisi’ni kuran gizli Thule Örgütü’nün kurucusu Baron Rudolf Von Sebottendorf ki kendisi aynı zamanda Osmanlı vatandaşıydı, o neden emanetlerin izini sürüyordu?
Sebottendorf nerede yetişiyor? Türkiye'de, Osmanlı topraklarında. Hitler'i Almanya'da iktidara taşıyan bu esrarengiz adam, gizli ilimleri burada öğreniyor ve çalışmalar yapıyordu. Hitler de kutsal emanetlerin peşindeydi ve büyülü objelere inanıyordu. Allah tarafından Hz. Musa’ya verildiğine inanılan kutsal ahit sandığını arıyordu. İktidarını korumak için her şeye inanıyordu.
AYASOFYA’DAN KAÇIRDILAR
Sebottendorf, İstanbul'daki kutsal emanetleri Hitler için bulabildi mi bilinmez ama biri bu gizemli nesnelerin önemli bir kısmını himayesine almıştı. Büyük Türk, Fatih Sultan Mehmet!
Roma İmparatoru Konstantin Hıristiyanlığı kabul ettikten sonra annesi Helena Kudüs'ten peygamberlerin ve azizlerin kemikleri dahil olmak üzere kutsal emanetleri toplayıp İstanbul'a getirdi. Bunları kiliselere dağıttı. Bizans döneminde bir kilisenin muteber olabilmesi için içinde kutsal emanet olması gerekiyordu. 1204'teki 4. Haçlı Seferi bu kutsal emanetleri alıp İstanbul'un zenginliklerini yağmalamak için Bizans'a yöneldi. Buldukları kutsal emanetleri Ayasofya'da toplayıp Avrupa'ya kaçırdılar. Bazı kutsal yerlere ve manastırlara... Ancak 1261'de sona eren işgalden sonra hâlâ bazı kutsal emanetler İstanbul'da kalmıştı. Bir bölümünü Bizans İstanbul'u geri alınca ortaya çıkardı. Bir kısmı da İstanbul'da kayboldu. Büyük ihtimalle bir bölümü Ayasofya'da gömülü kaldı. Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u aldığında bazı kutsal
Fatih, bu kutsal emanetlerle ne yaptı, ahit sandığı elinde miydi?
Sandık elinde miydi bilmiyoruz ancak aziz ve peygamber eşyaları ve ikonalar elindeydi. Fatih'in tablosunu ünlü Rönesans ressamı Bellini yapmıştı. Bu tabloda kutsal emanetlere ilişkin şifreleri bizzat Fatih Sultan Mehmet kullandı ki Bellini'nin kutsal emanetlerle ilgili tabloları vardır. Fatih, Batı’ya Batı’nın diliyle mesaj ve ayar verdi: “Kutsal emanetler bende, ayağınızı denk alın!”
KUTSAL KÂSE'NİN PEŞİNDE
İstanbul'da hangi kutsal emanetleri arıyorlar?
Kutsal Kâse ve pek çok diğer kutsal emanetin İstanbul'da olduğuna inanıyorlar. Başlarında Türk bir şövalye var ve birlikte arıyorlar. Bildikleri şeyler var. Bu şehir iki kez işgal edildi. İkincide Ayasofya'yı ele geçirmeye çalıştılar. Öncesinde 1847’de Abdülmecid tarafından görevlendirilen Fossati’nin Ayasofya restorasyonu sırasında kutsal emanetleri bulmak için gizli çalışmalar yapıldı.
Kutsal emanetler nerede olabilir?
Bir bölümü Ayasofya'da bazı kiliselerin dehlizlerinde. Bu kiliselerde kutsal emanet odaları var. En ilginci Havarriyun Kilisesi. Bugün Fatih Camii'nin olduğu yer. Burada eski Roma lahitleri vardı. İmparatorların mezarları. Konstantin'inki dahil Haçlılar bu mezarları parçalayıp kutsal emanetleri ve tarihi objeleri aradılar. Şimdi bu kırık lahitler Arkeoloji Müzesi’nde. Fatih Sultan Mehmet geldiğinde o lahitler paramparça bir şekilde kilisenin bahçesindeydi. Kadıköy, Pendik gibi yerler de var. Küçükyalı'daki Satiraos Manastırı'nda kutsal emanet var. Tarihi kayıtlarda üstünde ev olmayan kiliseleri incelemek gerekiyor.
MASALCI UYARIYOR
“Masalcı” kutsal emanetlerin peşinde her türlü şeyi yapabilecek bu insanlara karşı bizi uyarıyor. Kutsal emanetler bunlar için bir amaç ama aynı zamanda araç. Muhteşem bir algı yönetimi... Bu topraklarda herkesin gözü var. İleride bulunacak bir kutsal emanetle Ayasofya'da hak iddia etmeyi bile düşünebilirler.
TARİHİ YERLERDE FETÖ YAPILANMASINA DİKKAT!
Kutsal emanetlerin kapsamını genişlettiler. Sadece semavi dinlere ait eşyalarla sınırlı tutmuyorlar. İlkçağ eserlerine de
THULE ÖRGÜTÜ VE NAZİLER
1920’li yıllarda Almanya’da Nazi Partisi’ni kuran gizli bir örgüt vardı. Adolf Hitler de bu örgüte girmesinin ardından