Şöhretin değil, iyi insan olabilmenin peşindeyim

AYSUN YILDIZ GÜNGÖR

aysun.yildiz@aksam.com.tr

Yasemin Çonka’yı ekranların efsane dizisi ‘İkinci Bahar’la tanıdık. Sonrasında yer aldığı pek çok dizi ve filmde oyunculuğunu kanıtladı.  Şimdilerde ‘Seksenler’ adlı dizide yine çok başarılı bir performans sergileyen Çonka’yla buluştuk. Oyunculuğu kadar sade, zarif, içten ve mütevazı tavırlarıyla da etkiledi bizi. “Şöhretin değil iyi insan olabilmenin peşindeyim” diyen başarılı oyuncuyla hem Nisan’da vizyona girecek yeni filmini hem dizisini hem de hayatını konuştuk. 

Rol aldığınız ‘Seksenler’ dizinizin altıncı sezonu. Nasıl bir tempoyla çalışıyorsunuz? Belli bir çalışma saatiniz var mı?

Altı sezondur devam eden 80'ler setimizde çalışma saatlerimiz, insanüstü bir tempoda değil çok şükür (gülüyor). Fakat belirli bir saatimiz de yok. Sadece set günlerimiz sabit. Her hafta aynı günlerde ve makul saatlerde insanca çalışıyoruz. 

Sette nasıl çalışıyorsunuz, prensipleriniz var mı?

Bu kadar uzun dönem çalışmamızın sonucu; ekip ve oyuncu arkadaşlarımla uyumlu bir çalışma prensibimiz var. Dolayısıyla da eğlenerek, hızlıca çalışabiliyoruz. Benim belirli bir prensip listem yok açıkçası. Birbirimizi severek ve saygı duyarak çalışmak en büyük prensibim.

FARKLI BİR KARAKTER CANLANDIRDIM 

Nisan’da vizyona girecek olan Yaşamak Güzel Şey filminde ilk defa başrolde yer alacaksınız. Nasıl bir karakterle karşımıza çıkacaksınız? 

Yaşamak Güzel Şey" filminin baş kahramanı Müfit Can Saçıntı'nın oynadığı karakterin eşini oynuyorum. Şimdiye 

kadar oynadığım karakterlerden farklı bir karakter canlandırdım diyebilirim ama sürpriz olsun bence. İpucu yok.

Filmde başrolü, 5 yıl Seksenler’in yönetmen koltuğunda oturan Müfit Can Saçıntı ile paylaşıyorsunuz. Yönetmeninizle rol arkadaşı olmak nasıl bir duygu?

Müfitle yönetmenimiz olduğu 80'ler döneminde de, filmde de büyük bir keyif ve huzurla çalıştık. Müthiş bir senaryo zekâsı olan, çok yetenekli bir insan Müfit... Rol arkadaşı olmak da keyifliymiş. Oyuncuyu özgür hissettiren bir yanı var ve bence bu büyük bir nimet.

Yaşamak Güzel Şey filmine ‘evet’ demenizin nedeni neydi? Nasıl bir film bekliyor izleyiciyi?

‘Yaşamak Güzel Şey’ filmine “Evet” dedim, çünkü hepimizin çok ihtiyacı olan bir duygusu ve hikâyesi var bence. ‘Evet'i çok hak eden bir hikâyeydi ve “Evet” dedim. ‘Yaşamak Güzel Şey’ hayattaki farkındalıklarımızı, gülümseterek yükseltirken, bir yandan da minik bir hüzün konduracak kalbimize diye hissediyorum. Yaşamın güzelliği gerçekliğinde çok güzel bir film olacak (gülüyor).

SEÇİCİ DAVRANIYORUM

Çok fazla sinema filminde görmüyoruz sizi, çok mu seçici davranıyorsunuz?

Doğru, seçici davranıyorum. Sinema, çok büyük kitlelere ulaşabilen bir sanat dalı, dolayısıyla çok düşünüp, öyle karar vermeyi gerektiriyor bence. Kurduğumuz her cümle sonsuza kadar beyaz perde de yankılanır. Bu yüzden seçiciyim.

Sizi hep aile kadını rollerinde görüyoruz. Tatlı, iyi huylu karakteri canlandırıyorsunuz. Bu çizginin dışına çıkmak istediğiniz oluyor mu?

Çoğunlukla iyi niyetli karakterleri oynadım evet. Ya da kötü taraflarını bir tek ben bildim. Çünkü bir insan ne çok iyidir ne de çok kötü. İlla kötü karakter oynamalıyım diye bir beklentim yok. Oynadığım rollerin hepsi benim için farklı yolculuklardı. Bakalım sırada ne var?

Hayaliniz de canlandırmak istediğiniz bir karakter var mı?

Oynamayı hayal ettiğim bir karakter de yok. Zaten canlandırdığım karakterleri severek ve isteyerek oynuyorum. 

Tiyatro mu, dizi mi, sinema mı desem tercihiniz ne olur?

Tiyatro, dizi, sinema benim için hepsi bir. Hepsinde oyunculuk yapıyorum. Her birine aynı özeni gösteriyorum.

HİÇBİR ŞEY BENİ YERİN DİBİNE VURMADI

Olmak istediğiniz yerde misiniz? Kendinizi nerede görüyorsunuz?

Hayatta olmak istediğim yerde miyim diye hiç sormadım kendime. Geçmişte yaşadığım her an, beni şimdiki ben yaptı. Büyük başarılar, şahane bir kariyer, şan, şöhret, ben'liği besleyen hiçbirşey iyi insan olmak için yeterli değil. Bense hayatta iyi insan olabilmenin peşindeyim, o yüzden de şu an da bulunduğum durumdan pek memnunum (gülüyor).

Uzun yıllardır sahnelerdesiniz. Hiç dibe vurduğunuz dönem oldu mu?

Tabii ki yıllardır içinde rol aldığım ya da sadece varolurken bile beni yoranve üzen bir duygu durumlarından geçtim ama hiç birşey beni sizin tabirinizle "dibe vurdurmadı" çok şükür (gülüyor).

Bu mesleği yapmasaydınız hangi mesleği tercih ederdiniz?

Psikolog olurdum, diye düşünüyorum.

Yeni yıl dileğiniz ne, 2017'den neler bekliyorsunuz?

2017, canım Türkiyem'e ve bütün dünyaya BARIŞ getirsin lütfen...

KURALLARIM YOK, RİCALARIM OLABİLİR 

En sevdiğiniz özelliğiniz?

En sevdiğim özelliğim (gülüyor). Sanırım bu soruya ailem ve arkadaşlarım cevap verse daha doğru olur (gülüyor).

‘Olmazsa olmazınız’ nedir?

"Olmazsa olmazım"olmaması için çaba sarfediyorum."Olmazsa olmaz"lar özgürlüğümüzü çok kısıtlıyor diye düşünüyorum.

Bu kadar yoğun bir tempoyla çalışırken, kendinize vakit ayırabiliyor musunuz?

Kendime vakit ayırabiliyorum evet. Şanslıyım bu konuda, çok şükür (gülüyor).

Eşinizin size sahne üzerinde koyduğu kurallar var mı?

Eşimin değil sahne üzerinde, benim dünyamda da koyduğu hiç bir kural yok (gülüyor).

Nasıl bir annesiniz? Kurallarınız var mıdır?

Nasıl bir anneyim? Sorusunun cevabı Sarp'da bence (gülüyor). Kurallarım yok, isteklerim, ricalarım olabiliyor bazen diyelim.

Çocuğunuzun da tiyatrocu olmasını ister misiniz?

Oğlumun tiyatrocu ya da herhangi bir mesleği yapmasını isteme hakkım olduğunu sanmıyorum. Ben sadece çok sevdiği işi yapmasını isterim. Yaşamdaki mutluluk orada gizli çünkü (gülüyor).