“Şöhretin Bedeli” sadece bir film adı değil!

“Ankaralı Namık” ismiyle tanınan türkücü Namık Uğurlu 39 yaşında 7. katta bulunan evinin balkonundan atlayarak intihar etti. Bu da akıllara şöhretin bedelini hayatıyla ödeyen diğer ünlü isimleri getirdi.

Peki, yaptıkları işlerle kendilerini milyonlarca insana sevdirmiş olan bu insanları kalabalıklar içinde yalnız bırakan duygu ne? Neden içlerindeki boşluğu dolduramıyorlar? Madde bağımlılığına neden daha yatkınlar? Hedef Psikolojik Danışmanlık ve Eğitim Merkezi’nden Uzm. Psk. Nurten Yıldırım Sancak’a sorduk. 

ARZU AKYOL

arzu.akyol@aksam.com.tr

ŞÖHRETİN AĞIR BEDELİ 

Şöhret, hem baş döndürüyor hem de bağımlılık yapıyor.  Tabii bu durum psikolojiyi bozuyor. Şöhretli olmak çok istenen bir şeyken zaman içinde bedel ödenen bir durum doğuruyor. Bu bedellerin en ağır olanı da kuşkusuz “intihar”. Şöhretin ağırlığı sonucu depresyona girip intihar eden birçok ünlü var. Geçen yıl yaşamına son veren oyuncu Robin Williams, ondan önce aşırı doz uyuşturucuyla kendini ölüme sürükleyen ünlü müzisyen Amy Winehouse, ülkemize baktığımızda ise geçtiğimiz günlerde yaşamına son veren şarkıcı Ankaralı Namık gibi. İntihar eden ünlülerin çoğu parası ve şöhreti devam ediyorken yaşamına son veriyor. Demek ki, “şöhret eşittir, para ve mutluluk” formülü doğru değil. “Şöhret, depresyon, intihar” üçlüsüyle ilgili sayısız örnek okuyoruz. Şöhretli insanlar kendilerini yoğun baskı altında hissediyorlar. Çünkü onlar hep en güzel ya da yakışıklı, en çekici, en sevilen, en çok talep edilen olmak istiyorlar. 

“MUTLU”YU OYNAMAK

Hep en iyi, en mutlu olmak, dahası en mutluyu oynamak zor, yorucu ve yıpratıcı. Başkalarına malzeme vermemek için ilişkilerinde, evliliklerinde, arkadaşlarıyla verilen pozlarda hep mutlular. Kendilerini saklama eğilimi var. Kurdukları ilişkiler derin değil. Onların uğraşları; kendi görüntüleri, statüleri, kısaca şöhretlerini koruma odaklı. Sürekli olarak statülerini, güçlerini, güzelliklerini, yakışıklılıklarını ve çekiciliklerini kaybetme korkusu taşıyorlar. Çünkü onların iktidarlarını tehdit 

eden yeni ve daha genç kadınlar ve erkekler gelmekte arkadan. Bu durumu bir tehdit olarak görüyorlar.

YALNIZLIK HİSSİ

Popülaritelerinin azaldığını fark ettikleri zamansa rol yapmaya başlıyorlar. Sanki hala popülermiş gibi davranmaya, yaşamaya çalışıyorlar. Kendileriyle ilgili haberlerin azaldığını görmek, onların ciddi anlamda mutsuz olmalarına sebep olabiliyor. Toplum olarak önce o egolarını şişiriyoruz. Sonra sıkılıp yerlerine pat diye yeni bir yıldız yaratıyoruz. Bu bütün dünyada böyle. Milyonlarca hayranı olan biri, gün geliyor ilgi görmüyor. İşte o zaman yalnızlık hissi ve bu yalnızlıkla birlikte ruhsal problemler, alkol ve uyuşturucu kullanımı başlıyor. Depresyona girmek neredeyse kaçınılmaz hale geliyor. Ağır depresyon ise intiharın en yaygın nedeni. 

KAYMA VE DÜŞME KORKUSU

Ünlülerin çoğunun yaşadığı sanal hayatlar, kendilerinden beklenenlere göre oluşturdukları yaşam tarzı onları adeta kaygan bir zeminde duruyorlarmış hissi yaşatıyor. Kayma ve düşme korkusu ile yaşamalarını sürdürmelerine sebep oluyor. Aklımıza “Alkol, uyuşturucu, depresyon ve intihar ilişkisi nasıl oluyor?” diye bir soru gelebilir. Onu da şöyle açıklayabiliriz: Alkol ve uyuşturucunun zihinsel fonksiyonları bozan bir etkisi var. Mantıklı düşünme ve karar verme yetileri kayboluyor. Muhakeme gücü zayıflıyor. İnsan duygularını kontrol edemez hale geliyor. Umutlarını yitiriyor ve ağır çaresizlik hissediyor. Bu yaşadıkları, kişiyi bunaltarak depresyona neden oluyor. 

Ağır depresyon sonucu kişi sağlıklı düşünemediği için neredeyse intiharı tek çare olarak görüyor.

PROFESYONEL YARDIM ALIN

Sonuç olarak, şöhretin ve ünün bir bedeli var. Ünlülerin özel hayatları hep mercek altında. Tam anlamıyla samimi davranamıyor, hep tetikte yaşıyorlar. Neredeyse kendileriyle baş başa kalmaktan bile korkuyorlar. Hele popülariteyi kaybettikleri zaman, kimse onlarla ilgilenmiyor diye ruhsal bir çöküntü yaşamaları işten bile değil. Her ünlü için bunu söylemek elbette doğru değil. Kişinin, yaşadığı bu durumu bir hastalık yani depresyon olarak değerlendirmesi ve bir uzmandan yardım alması gerekiyor. Aynı şekilde, alkol ve madde bağımlılığı varsa bir uzmana başvurması lazım. Şöhretle birlikte kişinin psikiyatrist veya psikologla düzenli çalışması, en sağlıklı yaklaşım.

ANKARALI NAMIK

Yazdığı espirili sözlerle söylediği Ankara türküleriyle sevildi. Özellikle “Ankara’nın Bağları” türküsünü söylemeyen kalmamıştı. 39 yaşında 7. katta bulunan evinin balkonundan atlayarak intihar etti.

METİN KAÇAN

En beğenilen suç ve dram kitaplarından birisi olarak Türk Edebiyatı’nda yerini alan Ağır Roman’ın yazarı,  6 Ocak 2013'te Boğaziçi Köprüsü'nden atlayarak intihar etti.

YAVUZ ÇETİN

Çok iyi bir müzisyen ve gitaristti. Yoğun depresyon teşhisiyle tedavi görüyordu.

15 Ağustos 2001 tarihinde saat 19.00 sıralarında, Boğaziçi Köprüsü’nden atlayarak yaşamına son verdi. 

AMY WINEHOUSE

Muhteşem bir sesi vardı ve muhteşem şarkılar yazdı. Londra'daki evinde 23 Temmuz 2011 tarihinde ölü bulundu. Ölüm nedeninin alkol zehirlenmesi olduğu açıklandı. 

ROBIN WILIAMS

Şahane filmlerin şahane aktörü 11 Ağustos 2014 tarihinde Kaliforniya'daki kendisini astı. Ölümünden sonra eşi Williams’ın depresyonda olduğunu açıkladı. 

KURT COBAIN

Nirvana grubunun bütün dünyanın taptığı solistiydi. Hayatının son yıllarında uyuşturucu bağımlılığı mücadele etti. Cesedi, 8 Nisan 1994‘te Seattle'daki evinde bulundu. Tek kurşunla ölmüştü.

MARILYN MONROE

20. yüzyılın efsanelerinden biriydi. Yüksek dozda sakinleştirici ilaç alarak 5 Ağustos 1962'de Los Angeles'daki evinin yatak odasında henüz 36 yaşındayken hayata veda etti.

JIM MORRISON

Rock müziğinin Amerikalı efsane ismi 3 Temmuz 1971’de aşırı doz uyuşturucu alarak yaşamına son verdi. Öldüğünde 27 yaşındaydı.