Sirkeci Garı'nda neler oluyor?

AYSUN YILDIZ GÜNGÖR

aysun.yildiz@aksam.com.tr

Engelsiz Yaşam Federasyonu (EYAF) tarafından Türkiye genelindeki engelliler yararına Sirkeci Garı’nda organize edilen “Golden Horn Antika Festivali”nin bugün son günü. Biz de maziye ait pek çok yaşanmışlığın sanatseverlerle buluştuğu bu festivaldeydik. Gelin Sirkeci Garı’nda neler oluyor beraber bakalım… 

İstanbul’un Avrupa’ya açılan kapısı Sirkeci Gar’ının temeli, II.Abdülhamit döneminde 11 Şubat 1888 günü büyük bir törenle atılmış, 3 Kasım 1890’da da hizmete açılmıştır. Sirkeci Garı, Doğu ile Batı’nın birleştiği nokta olan İstanbul’a uygun, Batılı bir bakışla fakat Doğulu bir tarzda yapılmıştır. Binanın yan cephesinde garın hizmete girdiği tarih hem Rumi hem Miladi takvime göre yazılmıştır… Milyonlarca yolcu taşıyan tren 10 Ağustos 2013 Cumartesi günü son seferini yaptı. O zamandan bu zamana Moda-Tasarım Festivali Alışveriş Şenliği, Kahvaltı ve Çikolata Festivali gibi pek çok etkinliklere hizmet eden Sirkeci Garı şimdi de Antikacılar için kapılarını açtı… 

HER BİRİNDE YAŞANMIŞLIK VAR 

Antikacılık, kimilerine göre esnaflıktan ziyade bağımlılık yapan bir hastalık… İşte Türkiye’nin muhtelif bölge ve illerinden gelen bu 200 esnaf antika tutkunlarıyla buluştu. Yaşanmışlığı anlatan eski ürünler, bir birinden farklı tezgâhta alıcılarını bekliyor. Her bir stantta ayrı ayrı hikâyeler bulacağınız eşyalarda yok yok. Eski paralar, radyolar, nostaljik gözlükler, saatler, döneme ait oyuncaklar, fotoğraf makinaları, Osmanlı dönemine ait kılıçlar, silahlar, teşbihler, halılar, kilimler… Daha sayamadığımız birbirinden eski pek çok ürün alıcılarını bekliyor. 

HER BÜTÇEYE UYGUN

Stantların birine yaklaşıyor tezgâh başında duran Fuat Kahraman’a soruyoruz; “Nasıl gidiyor işler?” Kahraman başlıyor anlatmaya; “Alışveriş beklentimizi karşıladı. Yerli müşterilerimiz ve turistler sağ olsun. Standımda en eski ürün 1730 yılından kalma bu keman, fiyatı 1500 TL. Burada her bütçeye uygun ürün bulmanız mümkün, fiyatlar 20 TL’den başlayıp 10 bine kadar devam ediyor.” Bir diğer tezgâha geçip antikacı Hüseyin Eser’in yanına uğruyoruz. Anlıyoruz ki durumlar Eser için pek de iyi değil; ”Gelenler kuru kalabalık. Bakıcı var ama alıcı yok. Burada satış yaparız diye düşündük, fakat dükkânda iş olmadığı gibi maalesef burada da olmuyor.” 

ESNAF MEZATLARI İLGİ GÖRÜYOR

Festival alanında her gün 05:00-17:00 ve 19:00-21:00 saatlerinde esnaf müzayedeleri düzenleniyor. Mezatlara iştirak eden esnaf ve antikaseverler 5 TL’den başlayan fiyatlarda ilgi alanlarına giren eserlere, ekonomik fiyatlar üzerinden temin etme imkânını yakalıyor. Esnaf mezatları yoğun ilgi görüyor.

GEZİN, GÖRÜN TARİHİMİZE SAHİP ÇIKIN

Sirkeci Garı’nın içinde bulunan müze İstanbul Gar Binası içinde yaklaşık 45.50 metrekarelik alanda 23 Eylül 2005 Müze demiryolu sevgisini halkımıza aşılamak, gelecek nesillerin kullanılan eski objeleri tanımasına yardımcı olmak ve kaybolup yok olmalarını önlemek amacıyla kurulmuştur. Müzede sergilenen eserler, bulunduğu yer sebebiyle Sirkeci Garı ağırlıklıdır. Yaklaşık 300 eser sergilenmektedir…

TARİHTE SİRKECİ GARI

İstanbul’un Avrupa’ya açılan kapısı Sirkeci Gar’ının temeli 11 Şubat 1888 günü büyük bir törenle atıldı. 3 Kasım 1890’da hizmete açılan görkemli gar binasının mimarı Alman mimar ve mühendis A.Jasmund’dur. Sultan II.Abdülhamit’in güvenini kazanarak sarayın danışman mimarı olmuştur. Jasmund gar binasının projesi hazırlanırken özellikle bir nokta üzerinde durmuştu. İstanbul, batının bitip Doğu’nun başladığı yerdi. Bir başka deyişle Doğu ile Batı’nın birleştiği noktaydı. Bu nedenle bina oryantalist bir üslupla hayata geçirilmeli, bölgesel ve ulusal biçim kalıplarına yer verilmeliydi. Öyle de odu. Binanın aydınlatılmasıysa çeşitli yerlere konulan 300 havagazı feneriyle sağlandı. 

OLDUKÇA GÖRKEMLİYDİ 

Sirkeci Garı’nın yapıldığı dönemdeki hali oldukça görkemliydi. Deniz, binanın eteklerine kadar geliyor ve denize taraçalar halinde iniliyordu. Orta girişin iki yanında saat kulesi, üç büyük lokanta, ayrıca binanın arkasında açık hava lokantası bulunurdu. Yedikule’de yapımına başlanan demiryolu Yenikapı’ya geldiği zaman hattın, Sarayburnu’na kadar uzanan Topkapı Sarayı bahçesinden geçirilmesi konusu uzun tartışmalara yol açmış, Abdülaziz’in izniyle hat Sirkeci’ye ulaşmıştır. 1869 yılında yapım imtiyazı verilen 2000 km’lik Şark demiryollarının milli sınırlar içinde kalan 337 km’lik İstanbul-Edirne ve Kırklareli-Alpullu kesiminin 1888’de bitirilerek işletmeye açılmasıyla İstanbul, Avrupa demiryollarına bağlanmıştır…