Günde altı öğün mü yiyelim, akşam yemeğinin saati kaç olmalı, insülin direnciyle şeker hastalığı aynı şey mi, aldığınız önlemlere rağmen yine de zayıflayamıyor musunuz? Öyleyse profesör doktor Canan Efendigil Karatay’ın söylediklerine kulak verin.
İNSÜLİN DİRENCİNE DİKKAT!
Sık sık yediğinizde vücudunuzu devamlı bombardıman altında tutuyorsunuz. 4-5 saat arayla hatta 12 saatte bir yerseniz vücut kendini ‘recharge’ eder. Sık yemek hazımsızlık ve gaz şikâyetine neden olur. Yemek yedikten sonra ya da sık sık bir şeyler yediğimizde kan şekerimizle birlikte insülinimiz de yükselir. Yakıt olarak kullanılmamış olan fazla kan şekerimiz sürekli yüksek olan kan insülini sayesinde yağ (trigliserid) olarak depoya gönderilir. Bu nedenle sık sık yediğimiz zaman enerjimiz artsa bile artmış olan bu enerji yağların yanması için değil, depolanması için kullanılır. Düzenli bir şekilde spor ve egzersiz yapmadığımız için yiyeceklerle yükselen kan şekerimiz harcanamayacak ve trigliseridlere yani depo yağa dönüşerek depo edilir. Sık yemek metabolizmamızı hızlandırır ancak kan şekerimiz ve insülinimiz de sürekli olarak yükselir. Bu arada insülin direnci, şeker hastalığı demektir.
AKŞAM YEMEĞi kaçta olmalı?
Kilo vermek ve sağlıklı olmak için özellikle akşam 19.00-20.00’den yatıncaya dek hiçbir şey yenmemesi ve şekerli içecek içilmemesi gerekiyor. Besinlerimizin türü ve glisemik indeksleri önemli ama zamanlaması da önemli. Erken yenilen bir akşam yemeğinden sonra su, ayran, şekersiz ve tatlandırıcısız limonlu çay, yeşil çay, tarçın ve karanfil çaylarını içebilirsiniz. Akşamları televizyon seyrederken geç saatlere kadar bir şeyler yediğimiz zaman kilo veremediğimiz gibi verdiğimiz kiloları da geri alırız.
KİLO VEREMİYORSANIZ...
l “Ne yaparsam yapayım kilo veremiyorum” ya da “Çok yavaş kilo veriyorum” diyenlerin gizli alerjileri ve bilinmeyen
SAKIN MUTFAĞINIZA SOKMAYIN
Kilo vermek istiyorsak, kalp-damar, tansiyon problemimiz varsa, felç geçirmişsek, polikistik over sendromumuz varsa, kronik artrit ya da kanser hastasıysak ya da bu hastalıklardan korunmak istiyorsak bu yiyecekler dolabımıza asla girmemeli...
l Her türlü ekmek,
l Pirinç pilavı,
l Makarna, börek, poğaça, açma,
l Şeker, çikolata, her türlü tatlı,
l Şekerli, şekersiz reçeller, bal, pekmez,
l Yapay tatlandırıcılar,
l Simit, kuru ve yaş pastalar,
l Patates, mısır,
l Ambalajında diyet yazan ya da yazmayan grisini, galeta ve her cins bisküvi,
l Her türlü kızartma,
l Bütün hazır çorbalar,
l Hazır veya taze sıkılmış meyve suları,
l Sucuk, salam, sosis,
l Tütsülenmiş, islenmiş balık ve etler,
l Mayonez, ketçap, hazır soslar.
MEVSİMİNE GÖRE SEBZELER
Sebzeleri ve meyveleri mevsiminde tüketmemiz gerekiyor. Yaz-kış sebzeleri birbirine karıştığı için bağışıklık sistemimiz zayıflıyor. Vücut mevsiminde yenmeyen sebze ve meyvelere karşı reaksiyon gösteriyor. İnsan vücudu 12 ay aynı besinleri kullanmaya programlanmamıştır. l Yazın domates yiyorsanız kışın yiyemezsiniz. Kışın lahana, kereviz, turp, karnabahar, kuru fasulye yiyebilirsiniz.
l Aralık, ocak, şubat,ocak ayında kereviz, karnabahar, lahana (kırmızı, beyaz), brokoli, havuç, pırasa, kırmızı pancar, karalahana, turp (kırmızı, beyaz, siyah)
l Mart, nisan, mayıs; mart ayında brokoli, havuç, şalgam, pırasa, ıspanak tüketebilirsiniz. Nisanda
taze soğan, taze sarımsak, kuşkonmaz, taze bakla, mayıs ayında ise enginar, asma yaprağı, semizotu, hindiba.
l Haziran, temmuz, ağustos; haziran ayında, taze bakla, ıspanak, taze fasulye, salatalık, bezelye, bamya tüketebilirsiniz. Temmuz ayında börülce, bamya, taze kabak, barbunya, çarliston biber, taze fasulye, bezelye tüketebilirsiniz.
l Eylül, ekim ve kasım; eylül ayında patlıcan, mısır, barbunya, çarliston biber, taze kabak, dolmalık biber, mantar
ekim ayında yerelması, şalgam, ıspanak, lahana. Kasım ayında ise havuç, şalgam, kırmızı pancar, balkabağı, kereviz ve karnabahar tüketebilirsiniz.