Gerçekleştirdiği 60'ın üzerinde gösteriyle 50 binin üzerinde seyirciye ulaşan sıra dışı orkestra şefi Musa Göçmen, bu sezona da hız kesmeden devam ediyor. Zümrüd-ü Anka müzikalinin orkestrasyonlarını yapan ve orkestrayı yöneten sanatçıyla, bu akşam EXPO Antalya'da gerçekleştirilecek gösteri öncesi bir araya geldik…
Musa Göçmen Orkestrası’na duyulan bu ilginin sırrı ne?
Konserleriniz alışılagelmiş klasik müzik konserlerinden çok farklı. Size “Senfoninin çılgın çocuğu” diyenler var.
Ne tarz müziğiniz var?
Klasik müzik sanatçısıyım. Sahneye senfonik orkestrayla çıkıyorum ve temeline klasik müziği keyifli sunmaya çalışırken onu deforme etmiyorum. Klasik müzik kimliğini bozmadan eğlenceli bir sunumla seyirciye ulaştırıyorum. Klasik müzik bestesi olmayan eserleri de yine aynı üslupla düzenliyorum.
MUSA GÖÇMEN'İN NOTLARINDAN…
Maalesef klasik ve çoksesli, müzik kapalı kapılar ardında asık suratlarla koyu renk kıyafetlerle izlenen bir müzikmiş gibi bir algı oluşmuş durumda. Ama öyle değil. Ben, senfonik müziğin eğlenceli yüzüyle seyircinin karşısına çıkıyorum. Konserimde durmak, oturmak yok. Bu konserde seyirci kalmak da yok. Yurtdışındaki sanatçılardan da bu yaklaşımla konserler verenler var. Tamamen komedi kurgulu olandan sadece şov ağırlıklı olanlara kadar ama benim tarzım daha farklı salt eğlencenin ötesinde bir gösteri bu. Konsere gelen 1,5 yaşında bir dinleyicimin annesi biraz çekinerek “Biz izlemek istiyoruz ama ya gürültü yaparsak” dedi. “Biz de onu istiyoruz zaten” deyince çok şaşırdı. Biz konserlerimize gelen herkesin müziğimize ortak olmasını beraber üretmeyi seviyoruz. Bu anlamda seyirci bazen koro oluyor bazen ritim grubu.