Bana gelen maillerde, herkesin bir Satürn korkusu olduğunu görüyorum. Bu konuyu biraz daha detaylandırmak istedim. Eğer Satürn’ü tanır ve onun aslında ne yapmak istediğini bilirseniz korkmak yerine sevmeyi tercih edersiniz. Satürn’ü biraz yakından tanıyalım. Satürn doğası gereği, soğuktur. Jüpiter’in verdiği iyicil etkilerin tam tersidir. Jüpiter ne kadar genişleme verirse, Satürn kısıtlama getirir. Yıllık döngüsünü 29,5 yılda tamamladığından hareketlerindeki yavaşlık onun yaşlı olarak betimlenmesine neden olur. Yunan Mitoloji’sindeki adı Kronos’tur.
Melankolinin gezegeni
Satürn, sabrın, azmin, iradenin, ciddiyetin, kararlılığın, disiplinin, kısıtlamanın, yoksunluğun, sorumlulukların, melankolinin, kontrolün, yalnızlığın gezegenidir. Çürüğü, bozuğu sevmez o. Ya yeniden yapılandırır ya da bitirir. Evet Satürn ‘ün temsil ettiği konular insanın biraz tadını kaçırıyor. Kimse hayat yolculuğunda üzülmek, sıkılmak, acı çekmek, kısıtlanmak istemez. Herkes neyi istiyorsa onun hemen şimdi olmasını ister. Hayatlarımız hep bir gül bahçesinde şen şakrak neşe içinde geçseydi ne harika olurdu değil mi ? Satürn olmasaydı belki böyle olurdu. Bir de şu pencereden bakalım. Biz nasıl büyüdük ve olgunlaştık? Geriye baktığımız zaman en önemli dersleri, bizi kendimize getiren, büyüten adeta adam eden deneyimleri hep acı çekerek yaşamadık mı? Tabiri caizse hayattan yani Satürn’den dayak yiyerek yaşadık. Baklava börek yiyerek olgunlaşılmaz. Ne zaman aç susuz kalırız, işte o zaman dersimizi alırız. Ve maalesef bizler hep en iyi derslerimizi canımız yandığında alırız. Çünkü doğamız böyle.
Satürn yeri gelir depremden korur
Satürn’ü sevmeniz için size şöyle bir örnek vereyim. Hepimiz Hababam Sınıfını gayet iyi biliriz. Oradaki Mahmut Hoca karakterini de. İşte Satürn Oradaki Mahmut Hoca’dır. Hatırlarsanız Mahmut Hoca öğrencilerinin adam olması için etmediğini bırakmaz onlara. Ceza verir, kısıtlar. Kendisi öğrencilerine ceza verirken, aynı zamanda dışarıdan gelen (Uranüs-Neptün- Plüton transitleri) onları üzecek olaylara ve kişilere karşı da korur. Günün sonunda ne için yapar bunu? Onların daha iyi biri olmaları için. Adam olmaları için. Kendi başlarına ayakta korkusuzca durabilmeleri için. Satürn olmasaydı, kuşak gezegenleri dediğimiz Uranüs, Neptün ve Plüton’un darbelerinden bizi kim korurdu? Çünkü kuşak gezegenleri bireylere değil, toplumsal amaca hizmet ederler. Şöyle anlatayımbir Plüton transitinde bir bina depremden yıkılır, eğer vadeniz dolmamışsa o korktuğunuz Satürn sizi depremden korur.
Mahmut hoca'yı düşünün
İyi ki Satürn’ümüz var. Satürn olmasaydı, para biriktirmeyi öğrenemez, belki de bir ev sahibi olamazdık. Satürn olmasaydı ilişkilerimizi çok kolay harcayabilirdik. Satürn olmasaydı zayıf kişilikli bireyler olurduk. Satürn olmasaydı yaşlılara saygı göstermeyi bilmezdik. Satürn olmasaydı lakayt ve gevşek insanlar olurduk. Satürn dendiğinde artık aklınıza Mahmut Hoca’yı getirin. Onu sevin. Niyetinin sizi üzmek değil, haritanızın hangi evine dokunuyorsa o evin konularıyla ilgili sizi adam etmeye çalıştığını bilin. Çünkü onu sever, niyetini anlar ve ona karşı değil de, onunla birlikte hareket ederseniz transit bittiğinde o evden ayrılmadan size harika bir ödül bırakır Mahmut Hoca. Korkuyu sevgiye çevirmek elinizde…