OĞLUN ELİMİZDE!
İstanbul’da artık gün bitmek üzereydi. 16 yaşındaki A.S. A., hâlâ eve gelmemişti. Ailesi meraklanmıştı artık. “Gelir birazdan” diye beklemeye başladılar. Saatler 23.30’u gösterdiğinde Thikra İsmail A.’nın telefonu çaldı. “Oğlun elimizde! Seni tekrar arayacağız” diyerek telefonu kapattılar. Babanın kalbi duracak gibi olmuştu. Annesi gözyaşlarına boğuldu. Çocukları kaçırılmıştı. Karı-koca koşarak emniyete başvurdular. Bu karakol polisini aşan bir durumdu. Hemen Asayiş Şube Gasp Bürosu’na bağlı Rehine-Kurtarma ve Müzakere Timlerine bilgi verildi.
POLİS BABANIN OĞLU
Thikra İsmail A. da eski bir polisti. 1990 yılında Irak polis teşkilatından emekli olmuştu. Komiser Cemalettin Demirci, “Biz senin meslektaşınız. Bulacağız oğlunu” diyerek moral vermeye başladı. Cemalettin, çat-pat Türkçe konuşan İsmail’e “Haydi evine gidiyoruz” dedikten sonra arabasına yolladı. Deneyimli polisler ilk planlarını devreye sokacaklardı.
VİDEOSUNU GÖNDERİN
Esenyurt’ta inşaatlarda çalışarak geçimini sağlayan A. ailesinin evlerinde polis konukları vardı. Polis memuru Salih ve Kenan fidyecilerin yeniden aramasını bekliyordu. Tam çay içeceklerdi ki beklenen telefon gelmişti. Fidyeciler İsmail’den 300 bin TL istediler. Adam yıkık gözlerle polislere baktı. “Tamam” demesini söylediler. Baba polislerin yönlendirmesiyle çocuğunun görüntüsünü istedi. Fidyeciler, A.’nın gazete okurken bir videosunu gönderdiler. Polis için bu çok önemliydi. O hayattaydı.
ONLARIN İŞİ HAYAT KURTARMAK
Teknik takip sonuç vermişti. Fidyeciler Avcılar’dan arıyordu. Cemalettin Komiser ekibine operasyona hazır olmaları talimatını verdi. Onların işiydi hayat kurtarmak. Ekipler Gayrettepe’den Avcılar’a doğru yola çıktılar. İşleri kolay değildi. A.S. A., 10 daireden hangisinde tutuluyordu. Ekipler bulacaklarına inanıyorlardı.
FİLM GİBİ OPERASYON BAŞLIYOR
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeniyle İstanbul oldukça sakindi. Ama birazdan Avcılar hareketlenecekti. Çünkü İstanbul polisi film gibi bir operasyon hazırlığındaydı. Cemalettin ve arkadaşları tek tek zilleri çalmaya başlamıştı. Kapıyı 42 yaşındaki Iraklı Layth Oleivvi açtı. Cemalettin polis olduğunu belirttikten sonra “Evde kim var?” diye sordu.
EŞİM DUŞTA
“Eşimle yaşıyorum” deyince çağırmalarını istediler. “Eşim duşta” diye cevap verdi. Kurt bir polis olan Cemalettin bunu yemedi. Polisin ısrarı üzerine başörtülü ve yüzü peçe, üzerinde bornoz olan bir kişi, kadın olduğunu söyleyerek kapıya geldi ve kimlik uzattı.
BIYIĞI FARK ETTİ
Cemalettin iyice huylanmıştı. Gayet nazik bir şekilde “Yüzünüzü görebilir miyiz kimlik eşleştirme için” dedi. Peçenin altındaki bıyığı fark etmişti. Cemalettin peçeyi indirince maske düştü. Karşılarında Taher Shap A. isimli sakallı, bıyıklı bir erkek vardı.
CAMDAN ATLAMAYA ÇALIŞTI
Polis artık evin içindeydi. Bu arada Layth Oleivvi hızla kaçmaya başladı. Camı kırdıktan sonra atlamaya çalışırken yakaladılar. Diğer polislerde evi ararken bazayı farkettiler. İçine bakılınca talihsiz çocuk bulundu. Korkuyla bakıyordu. “Korkma biz polisiz” deyince polis memuru Salih, gülümsemeye başladı. Hemen elleri ve ayakları çözüldü.
EMLAKÇIYIM DEDİLER
Peki neden kaçırmışlardı? A.S. A. yaşadıkları anlattı:” Sosyal medya üzerinden tanıştık.Bana emlakçıyım dediler. Biz de Iraklıyız. Sen Türkçe biliyorsun. Bizim yanımızda çalışır, müşterilere evleri sen gösterirsin diyerek beni kandırdılar.”
ZENGİN SANMIŞTIK
Iraklı iki fidyeci Taher Shap A. ve Taher Shap A. 16 yaşındaki A.’yı zengin bir ailenin çocuğu sanmışlardı. Para kazanırız umutları vardı. Ama sonları cezaevinde bitti. Cemalettin de başarılı biten bir operasyonun ardından meslek büyüğü Iraklı Thikra İsmail A.’yı çocuğunu teslim etmek için emniyete davet etti.