Şarkı sözlerimi hayatım belirliyor

ALİ MERT ALAN
alimertalan@gmail.com

Adem Oslu… Namı diğer ‘Ados’… Underground rap dünyasının başarılı isimlerinden biri… “Elimdeki tek yetenek bu” diyor ve durmadan üretiyor. Kısa bir süre önce de ‘Vertigo’ isimli yeni albümünü çıkardı. “Şarkı sözlerimi ben değil, hayatım belirliyor” diyen Ados’la albümünü, şarkılarını ve hayatını konuştuk. 

Klip şarkınız ‘Efkârın Delisi’, Ados’u özetliyor gibi… Çünkü sözlerinizde hep efkâr var. 

Üç yıl boyunca konuşarak ifade edemeyeceğim şeyler yaşadım. Başımdan çok şey geçti, geçmeye de devam ediyor. ‘Vertigo’ da zorlu geçen bu üç yılın albüm olmuş hali… Yazarak ve şarkı söyleyerek döktüm içimi… Elimdeki tek yetenek bu… O yüzden albümdeki her şarkı bir hikâye ya da bir duyguya referans oluyor. ‘Efkârın Delisi’ de bunun bir özeti sayılabilir. Yıkımın yaklaştığının habercisi niteliğinde bir şarkı… 
Hep hüzünlüyken mi yazıyorsunuz şarkılarınızı?
Yaşadığım, hissettiğim duyguları kâğıda döküyorum. Şarkının içeriğini hayatım belirliyor. Eskiden şarkılarımın hepsi efkârlı değildi. Çünkü daha normale yakın bir hayatım vardı. Fakat son yıllarda belalar peşimi bırakmadı.  
“Belalar peşimi bırakmadı” derken… Neler yaşadınız?
Aile içinde sürekli problemler yaşıyorduk. Annemin vefatıyla da büyük ayrılıklar yaşadık ve ortada aile diye bir şey kalmadı. Tabii bu dönemde ruh halim bozuldu. Sonunda da evi terk edip evlendim. Evliliğim başlarda çok iyi gidiyordu fakat zamanla birçok zorlukla baş başa kaldım. Yalnızlığın sayıyla alakalı olmadığını bir kez daha çarpıcı şekilde aklıma kazıdım. Ve evliliğim bitti… Sarsıldım, ruhum hastalandı. Tedavi görmeye başladım. Kendim için “Bittim” dediğim bir dönemde dostlarım ve ailem beni yalnız bırakmadı. Yeniden ayaklanmam için ellerinden gelen her şeyi yaptılar. Rahatsızlığımı açıklayamayacağım ama şu an büyük bir mücadele veriyorum. Geleceğimi var etmeye çalışıyorum. Bu da zor ve yorucu. Haliyle duygusal yıpranmışlığım müziğime yön veriyor.'Çare ados' akımı
İnsanlar duvarlara ‘Çare Ados’ yazacak kadar sizi seviyor. Bu ilgi ve alakayı neye bağlıyorsunuz?
'Çare Ados' akımını Ankara'dan bir kardeşimiz başlattı. Son seçimlerde kendisi duvarlara 'Çare Ados' yazıyor ve bu zamanla beni dinleyen, seven insanların da dikkatini çekiyor. Sonrasında gitgide büyüyen bir slogan oluyor. Bu ilgi ve alaka bana kulak vermiş insanlarla olabildiğince yakın olmamızdan geliyor. Dinleyici-sanatçı ilişkisinden daha ilerideyiz. 
Bazı dinleyicilerinizin şarkılarınızın birbirine benzediği yönünde eleştirileri de var. Ne düşünüyorsunuz bu konuda? 
Bu eleştiriye hem katılıyorum hem de katılmıyorum. Haklı değiller çünkü şarkıların konusu benzer olsa da anlatım şekli ve müzikal yapıları her zaman farklı. Prodüktörüm ve can dostum Atiberk her zaman farklı işler yapmayı seven ve monotonluktan kaçan biridir. Ben de aynı konuyu anlatsam da farklı anlatım yolları ararım. Haklılar çünkü yöntem farklı olsa da konular çok benzer. Bu üretene olmasa da dinleyene sıkıcı gelebilir. Onların ne istediğini biliyorum. Onlar eski Ados'u istiyor. Son iki albümde hep ağır, efkârlı, yıkılmış ama mağrur bir adamı gördüler. Eskiden çok daha renkli ve birbirinden farklı konular üzerinde ilerlerdim. Fakat çıkıp da “Ben bunları yaşadım, o yüzden böyle oldu” diyemiyorum. Anlamalarını ümit ediyorum. Ben kendi içimden geleni yapmakla mükellefim. İçimdekileri yazmazsam sadece kötü işler sunmuş olurum ama içimden gelenleri yaptıktan sonra kötü denilse de önemli değil. 
KANALLAR GÖRMEZDEN GELİYOR
Klip çekimleriniz için oldukça kafa yoruyorsunuz, titizlikle çalışıyorsunuz ve YouTube’ta klipleriniz oldukça seyrediliyor... Şarkıların verdiği hissi kliplerimizle pekiştirmeyi seviyoruz. ‘Efkârın Delisi’ klibiyle birlikte Ali Arif ve Muhammet Soydaş kardeşlerle çalışmaya başladık. Artık hem müzikal hem de görsel olarak bir ekibiz. Bizim amacımız, derdimizi anlatabilmek. Bu yüzden işlerimiz dinleyiciler tarafından sahipleniyor ve benimseniyor. 
Müziğiniz sosyal medyada oldukça ses getiriyor. Peki, müzik kanalların tepkisi ne yönde?
Müziğimize, müzik kanalları maalesef tepkisiz... Bu bir tepki olarak sayılıyorsa görmezden gelindiğimizi söyleyebilirim. Televizyonda gördüğünüz pek çok isimden daha çok izleniyor, daha çok seviliyoruz ama Türkiye’deki müzik piyasası bozuk. Milyonlarca dinlenen ve izlenen arkadaşlarım ne hikmetse değer görmüyor medya tarafından. Endüstri tamamen para odaklı olduğundan garantici davranıyor kanallar ve firmalar. Tanınmış isimlerle devam edip risk almak istemiyorlar. Oysa çok büyük potansiyel taşıyan insanlarla kaynıyor Türkçe Rap.