Şarkı söylemeye âşığım

AYSUN YILDIZ GÜNGÖR

aysun.yildiz@aksam.com.tr

Son albümü Modern Art’ı yayımlayan Nina Zilli, albümün dünya turnesi kapsamında 10 Mayıs’ta Türkiye’de ilk defa İş Sanat’ta hayranlarıyla buluşacak. Sanatçıyla İstanbul konseri öncesi son albümünü, müziğini ve Türkiye’deki konserini konuştuk.

Son albümünüz “Modern Art’ teknolojiye mi vurgu yapıyor?

İletişimin her zaman insanların gözlerinin içine bakarak olması gerektiğini anlatıyor.  Albümde “Domani arriverà (Modern sanat)” adında bir şarkı var.  “Wifi” dönemindeki yaşam tarzımızı temsil ediyor. Albüm zihninizi ve kulaklarınızı değişik ve yeni seslere alıştırıyor. Bazen teknolojiyi bırakıp insan ilişkilerini tercih etmemiz, belki parkta basit bir yürüyüş yapmamız gerektiğini anlatıyor. 

“Premio Mia Martini” ödülüyle eleştirmenler tarafından da onurlandırıldınız. Ödül Nina Zilli için ne anlama geliyor?

Ödülün eleştirmenlerden gelmesi benim için çok değerliydi. Müzik bir paylaşım aracı. Ödüller de bir sanatçıyı kendi müziğiyle ilgili cesaretlendiriyor. 

Italia’s Got Talent ve MTV dışında sizi yeni programlarda görebilecek miyiz? 

Kesinlikle… Duygu ve düşüncelerimi farklı platformlarda paylaşmayı seviyorum. Müzikal çalışmalardan fırsat bulduğumda “Stay Soul” adında kendi radyo programımı yapmayı düşünüyorum. Hayatımda en sevdiğim şarkılardan oluşan bir playlist oluşturmak ve şarkıcılarla  ilgili birçok hikaye anlatmak istiyorum. 

SEVDİĞİM İŞİ YAPIYORUM

Müzikle ilgili koyduğunuz hedeflere ulaştınız mı? 

Her zaman bir şarkıcı ve şarkı yazarı olmak istedim, bu en büyük hayalimdi. Şu anda sevdiğim işi yapıyorum ve insanlarla müziğimi paylaşmanın keyfini yaşadığım için kendimi şanslı hissediyorum. 

Sinema ve Müziğin buluşmasıyla 50 mila unutulmaz şarkılar arasına girdi. Ferzan Özpetek sinemasını takip eder miydiniz? Şarkının ve filmin gücü için neler söylersiniz?

Ferzan Özpetek gerçekten nasıl film yapıldığını bilen çok yetenekli bir yönetmen onun filminin bir parçası olmak benim için onur verici. Şarkımı Ferzan Özepetek’in filminde duyduğumda çok heyecanlandım. Plak şirketim bana büyük bir sürpriz yaptı, hiçbirşey söylemeden “Mine Vaganti”nin trailer’ını yolladılar. 50 mila aşk ve mücadeleyle ilgili bir şarkı içinde hüzünde barındırıyor. Tam da Ferzan’ın filmleri gibi. 

San Remo Müzik Festivali yıllardır ilgiyle takip ediliyor. Sizi de San Remo’da birçok kez izledik. Bu Festivalin sizin için önemi nedir? 

San Remo benim için her yanıyla çok özel. Skye Edwards’la San Remo’da düette yaptım. Küçükken anneme defalarca oraya çıkacağım ve şarkı söyleyeceğim derdim. Annem de bana her seferinde gülerdi. Bir nevi çocukluk hayalimdi. Orada söylemekten büyük keyif alıyorum.

Skye Edwards dışında başka düet yapmak istediğiniz isimler var mı? 

Stevie Wonder! Onunla birlikte söylemek en büyük hayallerimden biri!

ÜLKENİZİ VE İNSANLARI ÇOK SEVİYORUM

Konserlerinize nasıl hazırlanıyorsunuz?  

Sesimi hazır hale getirmek için sadece 20 dakikaya ihtiyacım var.  Şarkı söylemeye aşığım çünkü sonunda dinleyicimle buluşacağımızı ve şarkılar aracılığıyla bir olacağımızı biliyorum. Sonrasında orkestramla buluşuyor. Ve etrafımdakilere sarılıp enerjilerini hissediyorum. Her seferinde sahneye çıkmak için sabırsızlanıyorum.

Eurovision’da ülkenizi temsil ederken neler hissettiniz? 

Çok heyecanlı ama bir o kadar da harika bir deneyimdi. Avrupa’yı müzik çatısı altında birleştiren bir organizasyon. San Remo’nun Avrupa versiyonu olarak değerlendiriyorum. Müzik piyasası için faydalı olabileceğini düşünüyorum.

İstanbul konseriniz için neler söylersiniz? 

Son albümümün ve kariyerimin en sevilen şarkılarından oluşan bir konser olacak. Türkiye’de şarkı söylemek için sabırsızlanıyorum, Daha önce Bodrum’da bulundum. Ülkenizi, kültürü, harika manzaraları, sahili ve insanları çok seviyorum.