Sarılık hakkında bilmeniz gerekenler

Yrd. Doç. Dr. Mehmet Emin Güneş

memgunes@hotmail.com

Sevgili okurlarım,

Bu hafta, takip eden birkaç hafta boyunca sizi ‘sarılık’ hakkında bilgilendireceğim. Öncelikle bilmeniz gerekir ki sarılık bir hastalık değil, bir belirtidir. Mikrobik dediğimiz virüslerin neden olduğu sarılığa kısaca ‘hepatik sarılık’’ deriz. Bu kabaca karaciğerin iltihabıdır. ‘Viral hepatit’ dediğimiz bu karaciğer iltihabı, A-B-C-D-E diye isimlendirdiğimiz hepatit virüsleriyle oluşur. Hepsinde hastalık sırasında karaciğer parankimi dediğimiz karaciğeri oluşturan hücreler iltihaplanır, şişer ve karaciğerin içinde bulunan safra yollarına bası yaparak vücutta sarılığa neden olur. Bunlardan ‘Hepatit A’ virüsü fekal-oral dediğimiz beslenme ve dışkı yoluyla bulaşır. Özellikle kirli su ve yıkanmamış meyve sebzelerden geçer. İçlerinde önemli olan ‘Hepatit B’ ve ‘Hepatit C’ ise kan yoluyla, cinsel yolla bulaşır. Bir diğer sarılık çeşidiyse safra kanallarının tıkanmasına bağlı gelişen ve ‘obstrüktif’ adı verilen tıkanma sarılığıdır. Bu hafta özellikle tıkanma sarılığını anlatacağım. Dediğim gibi diğer ‘sarılık’ türlerini de takip eden haftalarda sizinle paylaşacağım. Bildiğiniz gibi safra, özellikle yağlı besinlerin emiliminde rol oynayan, karaciğerde üretilen bir enzimdir. Karaciğerde üretilen safra, karaciğerle safra kesesi arasındaki ve safra kesesiyle ince barsak arasındaki kanallarla, onikiparmak bağırsağına dökülür. İşte bu kanalların taş, tümör veya başka sebeplerle (darlık gibi) tıkanması ve safranın kısmen ya da tamamen akışının kesilmesi sonucu sarılık meydana gelir. Bu sarılık safra yollarındaki tıkanmaya bağlı olduğu için buna ‘tıkanma sarılığı’, ‘cerrahi sarılık’ ya da tıptaki adıyla ‘mekanik ikter’ denir. Bu sarılık herhangi bir mikrobik enfeksiyon sonucu oluşmadığından bulaşıcı değildir.

GÖZLERDEKİ SARARMAYA DİKKAT!

Nasıl anlaşılır?

En önemli belirti, gözlerdeki sararmadır. Beraberinde karın ağrısı, kaşıntı, idrar renginde koyulaşma ve dışkının renginin açılması şeklinde kendini gösterir. İnce bağırsağa safra akamadığı için dışkı yumuşak kıvamda ve yağlıdır. Şikâyetler ani başladığı gibi günler içerisinde yavaş yavaş başlayıp giderek artabilir. Öyle ki önce göz beyazlarında fark edilen sarılık tüm vücuda yayılabilir ve hastanın cilt rengi sararabilir

 Tıkanma sarılığı nasıl teşhis edilir?

Teşhiste kan tetkikleri önemlidir. Safra yollarındaki tıkanmaya bağlı karaciğer fonksiyon testlerine bakılır. Kan bilirubin, alkalen fosfataz gibi değerlerde yükselme görülür. Karaciğer fonksiyonları bozulabilir. Tanı için ilk olarak safra kesesi ve safra yollarına ultrasonografi yapılır. Safra kesesi görüntülenir. Safra kesesinde milimetrik kalküller önemlidir. 

Bunlar kolayca safra kanalına düştüklerinden en büyük tıkanma sebebidir. İleri tetkik olarak BT ve MR da tanıda yardımcıdır. Bir diğer teşhis yöntemi ise ERCP dediğimiz endoskopik tanı ve tedavi yöntemidir.

Tıkanma sarılığının tedavisi nasıl yapılır?

Tıkanma sarılığında amaç tıkanmanın giderilmesidir. Tedavi ciddi bir durumdur. Gerektiğinde hasta hastaneye yatırılarak tedavi edilmelidir. Safra kesesinde taş varsa ameliyatla safra kesesi alınır. Eğer safra yollarında taş varsa ERCP ile taşlar çıkarılır. Tıkanmanın nedeni her zaman taş olmayabilir. Safra yollarına, onikiparmak bağırsağına, pankreasa ait 

bir kanser de tıkanmaya sebep olabilir. O durumda tedavi cerrahidir. Ancak tıkanma sarılığının nedeni kanserse genelde hastaların büyük çoğunluğu ( yüzde 90’ına yakınında) ameliyat şansını yitirmiş oluyor. Çünkü bu bölgeye ait kanser sinsi ve geç belirti verir. Bu durumda hastaya safra akışının sağlanması için stent takılır ve kemoterapi uygulanır.

ERCP nedir?

Endoskopiyle ağız yolundan girilerek, yemek borusu ve mide geçilerek onikiparmak bağırsağına ulaşılıp, safra yollarının görüntülenmesi ve gerektiğinde tedavi amaçlı (kanaldaki taşların çıkarılması, biyopsi alınması, kanal genişletilmesi gibi) uygulanan bir yöntemdir. Çoğu zaman ERCP ile hasta ameliyata gerek duymadan tedavi edilir. Sadece dikkatli ve 

deneyimli ellerde yapılmalıdır.

Sarılık genel olarak çok önemsenmesi gereken bir belirtidir. Bazen hiç önemsemediğimiz bir şikâyetin altında maalesef çok daha ciddi bozukluklar yatabilmektedir.

Ve unutmayalım ki stres ve mutsuzluk bizi hasta ederken, sevgi ve aşk her zaman bizi diri tutar. Aşk denilince Mevlana’sız olmaz. Mevlana’nın vuslat yıl dönümü olan bu ayda kendisinin ölüm gününü sevgiliye kavuşma günü olarak isimlendirdiği Şeb-i Arus’u anmadan olmaz. Dünyada aşk ve hoşgörünün simgesi haline gelmiş olan Mevlana, her ilahi aşkın temelinde beşeri aşkın olduğunu söyler. Öyle ki onun için aşk bir davadır. Her davanın nasıl ki bir şahidi vardır, aşkın da şahidi cefadır. Nasıl ki şahitsiz dava kazanılmazsa, cefasız da aşk olmaz. Tüm okurlarıma aşk olsun diyerek sevgi, saygı ve hürmetlerimi arz ederim. Sağlıkla kalın…