Şanlıurfa'da çiğköfte destanı...

RAMAZAN BİNGÖL
ramazan@ramazanbingol.com

Köfte başımın tacı,

Ayran onun ilacı,
Tez yoğur gelin bacı
İlleh yirem çiğköfte...

Pek çoğumuz için biber dendi mi akan sular durur hele ki Şanlıurfa biberi ise , kimi ya acı oluşundan ağzına bile süremezken , kimi var ki onun müptelası... onsuz sofraya bile  oturmaz. Bibersiz  bir hayat düşünemez ,işte bende o biber müptelasından biriyim Bir Urfalı olarak ... 

MEDENİYET BEŞİĞİ ŞANLIURFA 

İnanç ve kültürlerin toprağında doğduğu, medeniyetlerin kucağında buluştuğu ilk buğdayın ekildiği , mimarinin , şehirleşmenin ve kadim dinlerin ilk defa tapınaklarda şekillendiği tarihin başlangıç noktasıdır Şanlıurfa. Binlerce yıllık gelenek en eski topraklar bitmek bilmeyen ve sürekli çıkan köklü bir tarih. Şanlıurfa sahiden kelimelere sığmayan  yaşamanız gereken nadir yerlerden ilkinde gelebilir. Misafirperverliği, gastronomik  kültürü, müzik kültürü ve tarih bakımından oldukça zengin olan bu topraklarda hayat devam etmekte ve umarım bu özelliği bozulmaz... Peygamberlere ev sahipliği yapmış , Evliya Çelebinin de  dediği gibi “Urfa ahalisi son derece yabancı dostu ve gönül alıcı kimselerdir. Gündüz gece misafirsiz yemek yemezler. Bahadır cesur yiğit erleri vardır. Allah-u Teâlâ bu şehir halkına gayet bolluk Halil İbrahim bereketi vermiştir.“ Sözlerinden de anlıyoruz ki Şanlıurfa Başlı başına misafir şehri. Büyük yemek sofralarının  kurulduğu her çeşit , ırk , din ,dil insanının  bir araya gelip  Halil İbrahim sofrasında buluştuğu yerdir Urfa . Hz. İbrahim’den bu yana devam eden en güzel gelenektir...

KIRMIZI FESTİVAL 
Türes derneği tarafından düzenlenen halk oylaması sonucu 571 bin kişinin oy kullanarak  Türkiye’nin en iyi gastronomi şehri seçilen Şanlıurfa’ya belediye başkanı sn. Nihat çiftçinin daveti üzerine isot festivali ne gittim. İlk kez düzenlenen festival benim içinde bir ilk oldu. isotun tarlalardan sofraya kadar gecen serüveni isot hasadı, isot yemekleri ve olmazsa olmaz çiğköfte yarışması.. kısaca isot ile ilgili her şeyin  düzenlendiği bir festivaldi. Kültürel mirasımıza sahip çıkmak ve tüm dünyaya tanıtmak amacıyla düzenlenen festivalde birbirinden değişik isot ile yapılan yemekler tattım.
 Her biri damağımda şölen oluşturdu diye bilirim lakin aklımda kalan Urfa’ya özgü olan ağzı acık son derece güzeldi.  Şanlıurfa bu önemli değerin kıymetini yeni yeni anlamaya ve sahip çıkmaya başladı, umarım bu güzel değerlerimiz 
her zaman korunur, daha güzel ve geliştirilmiş bir festival ile dünya çapında tanınır hale gelir.. İnsanı yaştaki devlet yasasın insani yaştaki kültür yaşasın .. Bizleri ağırlayan Sn. . Belediye Başkanı ve ekibine sonsuz teşekkürler... 

İSOT MEVSİMİ / KIRMIZI AY  / KIRMIZI EKİM
Yazın yeni yeni bittiği kavurucu sıcakların yavaş yavaş çekildiği ve Urfa’nın en güzel gezilecek zamanı Ekim ... Ekim aynın diğer bir  güzel yanı ise biz Urfalılar için kırmızı ay dediğimiz biber ve salca hasadının yapıldığı mevsimdir. Bu mevsim hiç kuskusuz biberin en lezzetli olduğu dönem diyebiliriz. Yazın kavurucu güneşin altında kızaran,  olgunlaşan ve lezzetlenen biberler ekim ayında yenir hale gelir ve  nereye dönseniz yerlere serilmiş güneşin altında kurumayı bekleyen kıpkırmızı biberler , bir yanda salça olmak için çekilen biberler  ve rüzgârın dalgalarıyla birlikte burnunuza gelen o enfes koku...   Eğer yolunuz  ekim ayında Urfa’ya düşerse bu güzel manzaranın ve misafirperverliğini keyfini kaçırmayın derim.

İSOT ÇÖMLEĞİ
Malzemeler:

* 1 kg kuşbaşı et
* 4 kg kırmızı isot ( taze )
* 1 kg domates
* ½ su bardağı sadeyağ
* 2 kuru soğan 
* 2 bas sarımsak
* 1 kaşık domates salçası
* 2 büyük mayhoş narin suyu 
Hazırlanışı:
Tencerede azıcık haşlanan et, içinde yağ konulan çömlekte doğranmış soğanla biraz kavurulur, salçası ilave edilir, karıştırılır.
Yıkanmış ve tohumları alınmış olan isotlar iri parçalar doğranarak üstüne eklenir. Kabukları soyulmuş ve doğranmış domatesler ve diş sarımsaklar ilave edilir, tuz eklenerek tencerede kalan et suyu ve nar suyu ilave edilir . Fırında ağır ağır piştikten sonra yanında bulgur pilavı ve baş soğanla servis yapılır. 

PEKİ BU İSOT NEDİR? 
İnsanlık tarihinin ilk kültür bitkisi arasında olan biber M.Ö.7000 beri besin maddesi halinde kalmayıp, ilaç hatta süs eşyası gibi değerlendirildiği bilinmektedir. Şanlıurfa biberi kuru sıcak iklim Sartları özelliğinden ayrıcalıklıdır , tadı tatlımsı  ve güzel bir acısı vardır. Kızaran biberler sapları ve tohumlarından ayıklanır parçalanan biberler beton zemine serilir , kuruması için 3 – 4 gün bekletilir tekrar naylon torbalara konarak tekrar güneşe bırakılır. Gece torbadan çıkar  bu işlem 2- 3 gün devam eder .Bu işlemdeki amaç biberde istenilen renk kıvamını tutturmaktır daha sonra Yağ ve tuz eklenen biberler kurumaya bırakılır, böylece ismi Urfa halkı tarafından isot olarak hayatımıza geçer. Renginin  daha koyu oluşundan dolayı  genelde çiğköfte vb. Yiyeceklerde tüketilir. İsot Şanlıurfa mutfağının vazgeçilmezdir hemen hemen her yemekte de tüketilir...