Sağlıklı beslenmenin gizemli ipuçları

SİBEL ATEŞ YENGİN

sibel.ates@aksam.com.tr

Bilim ve Sağlık Habercisi Esra Öz, bilgi kirliliğinden kurtulmak için sorgulayan, eleştiren ve çözüm üreten “Dedektif Duru Gerçeğin Peşinde” serisini hazırladı. İlk kitap, “Sağlıklı Beslenmenin Gizemli İpuçları” adıyla raflardaki yerini aldı.   

Kitabı neden yazdınız?

Dünya Sağlık Örgütü, 1975 yılından bu yana çocuk ve gençler arasında obezitenin 10 kat arttığını duyurdu. 130 milyon kişinin incelendiği araştırmada dünya genelinde 124 milyon kız ve erkek çocuğunun fazla şişman olduğu ortaya çıktı.  Obezite ve sağlıksız beslenme nedeniyle aşırı zayıf olan çocukların, sağlıklı ve dengeli beslenmesini hedefledim. Sağlıklı bir nesil için, sağlıklı beslenmenin temel ilkelerini öğrenmeliler. Medyada oluşan bilgi kirliliği kitaplara da sıçrayınca, buna bir çözüm üretmem gerektiğini düşündüm.    

Çocuklar nasıl beslenmeli?

Tek bir reçete sunan, haberlerden ve içeriklerden uzak durulmalı. Hep söylediğim gibi, sağlığımız parmak izimiz gibi bize özeldir. Her çocuğun beslenmesi de kendine özel olacaktır. Bunun için, önce çocuk doktorun, ardından da diyetisyene gitmesi gerektiğini söyleyebilirim. 

Beslenme konusunda reçete verilmemeli mi?

Tabii ki verilmemeli. Kitapta çocukların nasıl beslenmesi gerektiği konusunda temel bilgiler yer alıyor. Ayrıca, reklamlarda gördükleri ürünler konusunda da bilinç oluşturmayı hedefledim. Bu konuda medya okuryazarlığı bilinci olan çocuk, bir ürünü almadan önce düşünmeyi öğrenecek. 

Dedektif Duru kim?

Dedektif Duru, özgüven sahibi, hareketli, meraklı, öğrenmeyi seven, araştıran ve sevgi dolu bir kız çocuğu. Ailesinin ilgisi ve desteğinin de etkisiyle bilimsel ve eleştirel düşünce ile problemleri nasıl çözeceği konusunda fikir üretiyor.  Olumsuz olaylar yaşadığında nedenini sorgularken çözüm üretiyor.  

Çocuklar sorunlarla karşılaştıklarında nasıl bir yol izleyeceklerini de anlatmışsınız. Ne yapmalılar?

Çocuklar zihin haritası oluşturmayı öğreniyorlar. Ayrıca sorunu farklı şekilde ele almayı da öğreniyorlar. Bu sayede de olumsuz gibi görünen bir durum, çok güzel bir sonuca bağlanıyor. 

Duru, kitabın sonunda çok farklı bir çözüm buluyor. Sizce çocuklar bunu yapabilir mi?

Tabii ki yapabilirler. Aileler başta olmak üzere, okullar ve çevreleri destek olduğunda çocukların büyük eserlerini ve oluşturdukları etkileri birlikte kutlarız. Bunları yapmak için çocuklara fırsatlar sunulmalı. 

DÜŞÜNEN VE ÜRETEN ÇOCUKLAR

Kitapta bilim insanlarını, çocuklara yakın olarak kurgulamışsınız. 

Bilim dünyası sanki, ulaşılmaz ve çok uzak gibi düşünülüyor. Oysa, bilim insanları da bizim içimizden insanlar. Özellikle kitapta bilim insanı ile Duru, sohbet edip sorularv soruyor. Hatta oyuncak olarak da bir bilim insanının oyuncağını hediye ediyor. 

Evet, çok ilginç olmuş. Neden bilim insanlarının oyuncağını tasarladınız?

Çocuklara, medyada manken, oyuncu, futbolcu ya da ünlü olmak için rol modeller sunuluyor. Oysa, düşünen, sorgulayan ve üreten çocuklar yetiştirmeliyiz. Bunun için  Nobel ödülü sahibi bir bilim insanının oyuncağının hediye edilmesinin, çocukların bu alana kendilerini yakın hissetmesini sağlayacağını düşündüm. 

Kitapta insan vücudu müzesi tasarlamışsınız. Çok ilginç bir mekan, neden böyle bir yer düşündünüz? 

Temel sağlık bilgisine sahip olmak ve bilimsel bilgileri karışık ve anlaşılmaz olmaktan çıkarmayı hedefledim. Bu nedenle de lunapark gibi bir müze tasarladım. Bu müzede yemek borusundan kayıp mideyi trenle geçiyorsunuz. Bu süreçte de bilgileri yaşayarak öğrenebiliyorsunuz. 

Keşfeden çocuklar merkezini de yok yok şekilde tasarlamışsınız. 

Çocuklara evde yemek yapmalarının en eğlenceli yöntemi, minik şeflerin olduğu bir ortamda birlikte yemek yapmayı öğretmek. Bunun için   birlikte yemek yapıp birlikte yiyorlar. Ayrıca çok farklı etkinliklere katılıyorlar. Minik şefler, minik bahçıvanlara dönüşebiliyor. Doğanın etkisini ve toprakla haşır neşir olmanın ne kadar güzel olduğunu öğreniyorlar.