Sónar İstanbul’u kaçırmamak için 10 neden

UYGAR TAYLAN

uygartaylan@gmail.com

İlk kez Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde 24-25 Mart tarihleri arasında düzenlenecek olan Sónar Istanbul, müzik, yaratıcılık ve teknolojiyi buluşturan programıyla katılımcılara bir festivalden daha fazlasını sunuyor. Müziğin dünü, bugünü ve geleceğine ev sahipliği yapacak festivali görmek için birçok sebep var. İşte Türkiye’de ilk defa düzenlenecek olan Sonar İstanbul’u kaçırmamak için gerekli 10 neden!

1- Avrupa’nın en prestijli festivallerinden biri

İlk kez 1994 yılında Barselona’da gerçekleşen ve bugüne kadar 27 farklı şehirde 55 kez düzenlenen Sónar, kültür sanat dünyasının evrimine ve geleceğe uzanan yaratıcılıklara ilk kez İstanbul’da, Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde ev sahipliği yapacak.

2- Deneysel sesler, multimedya şovlar: “Moderat”

Geçtiğimiz sene nisan ayında yılın en iyi elektronik müzik albümleri arasında gösterilen “III” isimli albümlerini, kendi plak şirketleri Monkeytown Music üzerinden yayımlayan grup, deneysel seslerle örülü zengin multimedya şovlarıyla büyülü bir atmosfer oluşturacak.

3- “Art pop”un kraliçesiyle tanışma: Róisín Murphy…

Dönemsel kostümler ve görsellerle desteklediği etkileyici sahne şovuyla 21. yüzyılın art pop kraliçesi olan Róisín Murphy, Sónar Istanbul’un özel konuklarından biri olacak.

4- Global tekno elçisi Nina Kraviz setin başına geçiyor

Set başındaki benzersiz duruşunu özgün seslerden oluşan müziğiyle birleştiren Nina Kraviz, global tekno elçisi olarak Sónar Istanbul dinleyicisini, plak tutkusu ve kendine özgü elektronik müzik anlayışıyla tanıştıracak.

5- Bas müzikten elektro-pop’a kadar kusursuz bir program

Elektronik müzik başlığı altında her biri kendi sesleriyle iz bırakmış yetenekli prodüktör ve grupları ağırlayacak Sónar Istanbul; house, soul, hip hop ve cazı kusursuzca harmanlayan İngiliz prodüktör Floating Points; prestijli plak şirketi WARP Records’un öne çıkan figürlerinden biri olan Clark; elektro-pop’u tekno ile birleştiren müziği ile HVOB; ikonik dubstep prodüktörü Kode9;  Kuzey’den gelen eklektik seslerin sorumlusu Prins Thomas; hip-hop ve elektronik müziği buluşturan  Nosaj Thing; elektro soul ikilisi HONNE; techno, tech house, minimal techno ve hip-hop gibi türleri birleştirdiği setleriyle ün salan DJ Koze; caz, hip hop, krautrock, pop ve funk gibi müzik türlerinin dinamiklerine sahip Weval ile geniş bir müzik çerçevesinde katılımcılara kusursuz bir program sunuyor.

6- Yerli sahnenin yetenekleri

Elektronik müzik sahnesinin global yıldızları, yeri sahnenin yetenekli isimleri aynı festivalde buluşuyor. Hey! Douglas, Ah! Kosmos, İskeletor, DJ Style-ist, Büber, Villette, Fasitdaire, İpek Görgün, Biblo, Mabbas, Seretan, Fuchs & Cervus, Doğu Orcan ve Vildan Gündüz, Sónar Istanbul’da yerli sahneyi temsil edecek DJ ve prodüktörler olacak.

7- Boyut atlatacak görsel işitsel şovlar

Digi.logue sponsorluğundaki Sónar+D’nin AUDIOVISUAL isimli birbirinden özel görsel-işitsel performanslara yer veren bölümü, deneysel müzikleri kadar sahne şovlarını da güçlü görsel ögelerden oluşturan sanatçılara ev sahipliği yapıyor. AUDIOVISUAL programında Ryoji Ikeda’nın “Supercodex”, Ali Demirel’in “The Pier”, Nonotak Studio’nun “Shiro”, Acca’nın “Rame”, Atay İlgün’ün “Aesthetic Animism” projeleri ile “OUCHHH X AUDIOFIL Data Performance” ve “Cem + Rg Modular” yer alıyor.

8- Ufuk açan paneller

Kültür sanat sahnesinin dinamiklerini konu alan, yaratıcılık ve teknoloji çerçevesinde oluşturulan Sónar+D bölümü, aynı zamanda “Genç Girişimciliği Geliştirmek”, “Müziğin Günümüzdeki Tüketimi ve Ötesi”, “Kültürel Yaratıcılık”, “Türk Deneysel Müzik Antolojisi” başlıklarındaki ufuk açan panellere ev sahipliği yapıyor.

9- Merak uyandıran sunumlar

Sónar+D programı, sesin görsel yerleştirmesini farklı disiplinlerde gerçekleştiren başarılı sanatçıların merak uyandıran sunumlarıyla gelecekten haber alma fırsatı sunuyor.

10- Deneyim odaklı atölyeler

Kurulacak, Ableton ve analog standlarında demo imkânı sunan müzik aletleriyle kendi müziğini yapmayı, uygulama geliştirmeyi, üç boyutlu çıktı almayı ve programını kodlamayı kim istemez?