Ryu ve Ken karşı karşıya

Street Fighter V, seriye kattığı yeni özellikler, karakterler ve görselleriyle başarılı bir yapım olmakla birlikte, mutlaka deneyimlenmesi gereken bir dövüş oyunu olmayı başarmış.

ENDER EREN

endereren@gmail.com

2014 yılındaki PlayStation Experience’da resmi olarak duyurulan Street Fighter V, PlayStation 4 ve PC için geleceğini belirtmişti. Capcom’un Dimps ile birlikte geliştirdiği SF V, Unreal Engine 4 ile geliştirilerek seriye yenilikler getireceği bu etkinlikte duyurulmuştu. Ayrıca, PlayStation 4 ve PC oyuncuları birbiriyle dahi karşılaşabileceğini belirten Ono, biz Street Fighter hayranlarını kalbimizden vurmuştu. Seriye yepyeni karakterler sunacağını söylenirken, ikonik bir Street Fighter karakterinin de tekrardan görüneceği söylentileri kafaları karıştırmıştı. Kim bilirdi, Charlie Nash’imin Frankenstein gibi geri döneceğini?

Öncelikle söylemem gerekir ki, Street Fighter V içinizdeki heyecanı karşılayacak ve sizlere hayal kırıklığı yaşatmayacak. Unreal Engine 4’ün karakter yapısıyla rengârenk görsellere sahip olan Street Fighter V’in karakterleri, haritaların renkleri harika görünüyor. Bizlere hemen ülkemizi soran Capcom, Street Fighter V’e özel bir profil oluşturmamızı istiyor. Ülkemizi ve profil ismimizi seçtikten sonra gayet basit bir arayüz bizleri karşılıyor ve bizleri Street Fighter V’in şarkısı olan Survivor ile baş başa bırakıyor. Hikâye, versus, hayatta kalma, challenge, training, dükkân ve çoklu oyuncu modlarını sunan bu mönüde Street Fighter V profilimizi şekillendirebiliyor ve istediğimiz oyun moduna atılabiliyoruz. Çoklu oyuncu modlarından, hikâyeden veya elde ettiğimiz başarımlardan kazandığımız unvan ve profil tasarımlarıyla Street Fighter V profilimizi de basit bir şekilde özelleştirebiliyoruz. Yarattığımız dövüş profiliyle anında bizleri Avrupa bölgesinde bir sıralamaya sokan Street Fighter V, toplam oyuncular arasında hangi sırada ve de hangi kümede olduğumuzu da bizlere sunuyor. Street Fighter V’in dövüş profili sistemini bir hayli beğendiğimi belirtmeden edemeyeceğim. Bizlerin oyun içindeki istikrarını, diğer oyuncularla etkileşimimizi ve gücümü gösteren bu profil, her karakteri ne tarzda oynadığımızı da kayıt altına alıyor ve karşılaşma anında rakibimize sunuyor. Eğer Ken’i fazlasıyla agresif oynuyorsanız, rakibiniz profilinizi ve oynanışı tarzınızı gördüğü an daha savunmacı bir oynanış tarzına bürünebiliyor. Eğer profilinizi hazırladıysanız, sırada hikâye modumuz var. Street Fighter Alpha’nın devamında geçen hikâyemiz Street Fighter III’ten önce yer alıyor. Her karakterin hikâyesini ayrı ayrı ele alan Street Fighter V, burada iyi bir iş çıkardığını bizlere sezdirse de, ne yazık ki bu konuda sınıfta kalıyor. Hikâye modunu açtığınızda her karakterin ayrı bir hikâyeye sahip olduğunu görüp sevinsek de, karakter seçtiğimiz an hayal kırıklığına uğruyoruz, lakin hikâyeler fazla yetersiz ve bizlere kısa karşılaşmaları oynatıyor. İçindeki kötülüğü hisseden ve ustası Gouken’den ders alan Ryu, Satsui no Hadou’yu bastırmanın yollarını ararken sadece dört rakiple karşılaşarak hikâyesini sona erdiriyor.

EN TEHLİKELİ DÖVÜŞÇÜ F.A.N.G. 

Oyunun çizimleri ilk başta her ne kadar başarılıymış gibi görünse de, her nedendir bilinmez, kalitesi giderek kötüye gidiyor. Laura’nın bedeni gitgide ‘uzaylıymışçasına’ çizilmeye başlanınca bahsettiğim şeyin aslında ne olduğunu fark edeceksiniz.  

Street Fighter’daki vuruşlarımız hafif, orta ve ağır olarak üçe ayrılıyor. Hafif yumruk veya tekme en hızlı olup en az hasarı veriyorken, ağır yumruk veya tekme ise en yavaş vurup olmakla birlikte en çok hasarı rakibime veriyor. Böylece, hafif yumrukla yaptığımız hareketler farklı bir şekilde ortaya çıkarken, orta ve ağır yumrukla yaptığımız hareketler ise farklı bir şekilde ortaya çıkıyor. Serinin bizlere tanıştırdığı yeni karakterlerden bahsedecek olursam, aralarında şu an en tehlikeli gördüğüm F.A.N.G. diyebilirim. Hem V-Trigger’ı hem de saldırılarıyla rakibini zehirleyebilen F.A.N.G., düşmanının yavaş yavaş hasar almasına imkân sağlıyor. Laura her ne kadar gücü ve verdiği hasarla dikkat çekse de, Rashid’in yaptığı hareketler hem görsel hem de oynanış açısından bir hayli hoş.