Rockstar Richard

Hande Sönmez

hande.sonmez@gmail.com

İstanbul Tiyatro Festivali programına dahil olmaktan vazgeçen Schaubühne Berlin ekibinin sahnelediği III. Richard tam anlamıyla yepyeni bir deneyim. Sahnedeki III. Richard tam bir rockstar.

Thomas Ostermeier, Türkiye’deki tiyatro izleyicisinin yabancı olmadığı bir isim. Bir Halk Düşmanı ve Othello oyunlarına getirdiği sıra dışı yorumlarını izleme fırsatı bulduğumuz Alman yönetmenin direktörü olduğu Scahaubühne Berlin, ani bir kararla III. Richard’ı 21. İstanbul Tiyatro Festivali’nde sahnelemekten vazgeçmişti. Her gösterimi kapalı gişe oynanan oyun Berlin’de hem İngilizce hem de Fransızca üst yazı ile sahneleniyor.

LARS EIDINGER  SEYİRCİYİ TAVLIYOR

III. Richard, çok güçlü bir parti sahnesi ile açılıyor. Hatta bu parti sahnesinin müziklerini sahne üzerinde canlı yapan bir müzisyen mevcut. Sırtındaki kamburu, dişlerindeki telleri kısacası sevimsiz ve tekinsiz görüntüsüyle oyunun anlatıcısı da olan Richard, parti bittikten hemen sonra krallığı ele geçirme planlarını seyirciyle paylaşıyor. Ostermeier, Richard’ın hırsının zemininde kendisine bahşedilmemiş “sağlık” ve “güzellik”in de olduğunu altı çizilerek karakterin davranışlarını bir temele oturtuyor. Ostermeier ile sıklıkla çalışan yetenekli oyuncu Lars Eidinger’in III. Richard’a hayat verdiği oyunda Eidinger abartısız “mükemmel” bir performans sergiliyor. Eidinger için hem sahnedeki rol arkadaşlarını hem de seyirciyi tavlamamak işten değil. Eidinger, uluslararası arenada da dikkat çeken ve sahnede izlemeden ölünmemesi gereken aktörlerden.

KÜÇÜK PRENSLER YERİNE KUKLALAR

Ostermeier III. Richard’ı modern dünyaya adapte ederken onu kalabalığı alıp götüren bir rockstar gibi betimlemeyi tercih etmiş ve aralıksız 2 saat 40 dakika süren oyundaki seyirci ilgisine ve tepkisine bakacak olursak çok da doğru bir tercih yapmış. Oyundaki küçük prensler için de “kukla” kullanan Ostermeier, oyunun sonundaki savaş sahnesini Richard’ın kendisi ile hesaplaşması ile sınırlamış. Kimi kesimler oyunun politik söyleminin yeterince verilmediği ya da Lady Anne’e çok alan ayrılmadığı görüşünde olsa da Ostermeier’ın modern dünyaya uyarladığı III. Rihard’ı yepyeni ve kesinlikle izlenmesi gereken bir deneyim.