Reflüden kurtulmak mümkün

CERRAHIN NEŞTERİNDEN
Yrd. Doç. Dr. Mehmet Emin Güneş

Sevgili okuyucularım,

Bugün size reflüyü anlatacağım. Reflü yani meslek diliyle ‘Gastro Özafageal Reflü’, kısaca mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçmasıdır. Neredeyse her beş kişiden birinde görülen bu hastalık, yaşlılarda ve çocuklarda yemek borusunda delinmeye kadar gidebilecek ciddi sonuçlara neden olur. Yemek borusunun mideyle birleştiği yerdeki, kapak görevi gören basınç sisteminin bozulması, mide içeriğinin mide asidiyle birlikte yukarı kaçmasına neden olur. Bu da şikâyetleri meydana getirir. 
YUTMA GÜÇLÜĞÜNE DİKKAT
Belirtileri nelerdir?
l Göğüs ön yüzünde hissedilen yanma, ekşime (heartburn),
l Yutma güçlüğü,
l Ağıza acı su gelmesi, ağızda kötü tat ve ağız kokusu,
l Şişkinlik, geğirti hissi, yutma sırasında göğüste takılma hissi,
l Sürekli boğazı temizleme hissi ve gıcık,
l Sık sık larenjit ve farenjite yakalanma.
l Uzun süre devam eden ses kısıklığı, kuru öksürük, iyileşmeyen farenjit, boğaz ağrıları ve diş çürüklerinde ve hatta uyku bozukluklarında bile reflü akla gelmelidir. Alerjik bir astım varsa reflü araştırılmalıdır. 
l Şikâyetler yemek sonrası daha fazladır. Çikolata, pasta, krema, alkol, turşu, acı ve baharatlı yiyecekler yanmayı ve ağrıyı daha da artırırlar.
l Göğüs ağrısı nedeniyle koroner anjio yapılan ve sonucu negatif çıkan hastaların yarısında reflü hastalığı saptanmıştır.
l Reflüde ağrı bazen ani başlayıp saatlerce sürebilir ve sizi uykudan uyandırabilir. Ağrı sırtüstü yatmada ve öne eğilmede daha fazladır.
l Çocuklarda reflü hastalığı basit kusmalar şeklindedir ve çocuklara büyüme gelişme geriliğine, astıma, kansızlığa ve ani çocuk ölümlerine bile neden olabilmektedir. Çocuklukta görülen astım hastalığının üçte birisine sebep reflüdür.
l Reflü hastalığı tedavi edilmezse, sindirim sistemi kanamalarına, mide ve yemek borusu delinmelerine, özafajit denilen yemek borusu iltihaplarına, akciğer ve solunum yolu hastalıklarına, kazsızlığa ve uzun sürede kansere dahi yol açabilir.
REFLÜ TANISI NASIL KONULUR?
Yutma güçlüğü hangi durumlarda kanser belirtisi olur?

Yutma güçlüğünün süresi, hastanın yaşı, sigara kullanımı, iştahsızlık, kilo kaybı, kusma gibi belirtilerin olması önemlidir. Ancak bazen yutma güçlüğü ilk belirti de olabilir.
Yutma güçlüğüm ve reflü şikâyetlerim var, hangi doktora başvurmalıyım?
En uygun seçim gastroenteroloji ve genel cerrahi uzmanıdır. Gerektiğinde KBB uzmanından görüş alınabilir.
Peki, reflü tanısı nasıl konur?
Reflü tanısında ilk başvurulacak yöntem, yemek borusu, mide ve onikiparmak bağırsağını gösteren endoskopik yöntem olan gastroskopidir. Bunun yanı sıra, yine burundan bir tel mideye gönderilerek midede salınan ve kaçan asit miktarını bize gösteren, phmetri ile tanı konur. 
Her reflü ameliyat mı gerektirir? 
Kesinlikle hayır. Özellikle mide fıtığıyla birlikteyse ve yapılan tedaviye rağmen hiç bir düzelme yoksa cerrahi başvurulacak yöntemdir. Ortalama 1-2 saatlik bir ameliyat olup böylece hasta yıllarca ilaç kullanmaktan, özafajit denilen yemek borusu iltihaplanmalarından ve uzun süre sonunda kansere yakalanma riskinden kurtulacaktır. Deneyimli cerrahların elinde başarı oranı yüzde de 90-95’tir.
KİLO VERİN, DAR GİYMEYİN
Ya ameliyat olmak istemiyorsam?

Korkmayın, yeme ve yaşam tarzımızda yapacağımız bir takım basit değişiklerle reflüden yüzde 80 oranında korunabiliriz. Reflü hastalığı kronik bir hastalıktır. Şikâyetler zaman zaman artabilir, azalabilir ya da kaybolabilir. Uyulması gereken kurallar sayesinde tekrarlamasını en aza indirmek mümkündür. Bunları şöylece sıralayabiliriz;
l Şişmanlık reflü ile birebir ilişkilidir. Kilo vermek şikâyetlerin büyük kısmını ortadan kaldıracaktır,
l Göğüs bölgesini sıkan dar kıyafetlerden kaçınmak,
l Tok karnına uyumamak, özellikle akşam yemeklerinden sonra en az 2 saat sonra uyumak,
l Yemeklerden hemen sonra egzersiz yapmamak,
l Yiyecekleri yavaş yiyip iyi çiğnemek,
l Aşırı yağlı yiyeceklerden kaçınmak,
l Suyu mümkünse yemek ortasında tüketmek, özellikle tok karnına su içilecekse en az yarım ile bir saat beklemek,
l Yüksek yastıkta yatmak ya da çift yastıkla uyumak,
l Alkol, kahve, çikolata, asitli içecekler, krema ve yağda kızartılmış yiyeceklerden uzak durmak,
l Sigara ile reflünün de bire bir ilişkisi var çünkü mide boşaltımını geciktiriyor ve böylece mide içeriğiyle birlikte asit salgısına daha çok maruz kalıyor.
Biliyorum tüm bunları başarmak kolay mı diyeceksiniz ama inanın hiç zor değil. İnsanın alışkanlıklarını değiştirmesi 3 haftalık bir süreyi kapsıyormuş. Bu belirtiler varsa lütfen dikkat!
Unutmayın ki; 
Hayatta bize sunulanı yaşadığımızı düşünmeyin. Her şeye özgür irademizle karar vermiyor muyuz? Her yürek kendi kaderi için çarpar, kazanmayı istemediğimiz sürece başarı hayaldir. İşte sağlıkta da hedef kazanmaya yönelik olmalıdır.
Hadi bu günden itibaren, başlayalım; sabahları uyandıktan sonra bir dakikalık beden esneme hareketlerimizi yapalım, kahvaltımızı unutmayalım ve aynaya bakıp, ''Bugün kendimi iyi hissediyorum, bugün her şey güzel olacak'' deyip evden çıkalım. Göreceksiniz her şey daha güzel olacak. Hiç bir şeyi dert etmeyin.Unutmayın ki; çare içinizde, çare sizsiniz... Hayatımız alt üst oldu demeyelim, nereden biliyoruz ki hayatımızın altının üstünden daha iyi olmayacağını....
Sevgi ve saygıyla hürmetlerimi arz ediyorum... Sağlıkla kalın...