Onlar kimine göre günümüzün Pink Floyd’u kimine göre Thom York ve orkestrası. Şüphesiz 1993’ten bu yana modern müzik tarihinin en etkileyici gruplarından Radiohead, 9. stüdyo albümü ‘A Moon Shaped Pool’la tekrar karşımızda.
İlk olarak 1 Mayıs günü sosyal medya hesaplarının sıfırlanıp bembeyaz boş sayfalara dönüşmesiyle hareketlilik başladı. Daha sonra 3 Mayıs Salı günü Instagram hesabında yeni videonun görüntüleri çıktı karşımıza. Neler oluyor derken, albümün ilk single’ı, modern cadı yakma hikâyesini konu alan Chris Hopewell imzalı videosuyla ‘Burn the Witch’ yayımlandı. Yeni nesil cadı kazanı sosyal medyada hemen “Parça güzel mi, değil mi?”, “Video nasıl olmuş?” tartışmaları başladı. Videoyu sar baştan izlerken hemen ardından ikinci single ‘Daydreaming’ geldi. Paul Thomas Anderson imzalı videosunda kapı açtıkça farklı hayatlara atlayıp mağarada inzivaya çekilen modern zaman ermişi48 yaşındaki Thom Yorke görüldü.
DAYDREAMING’İN ŞİFRESİ
Daydreaming, Radiohead’in ana karakterini oluşturan melankolinin albümdeki en vurucu örneklerinden biri. Tam da Umut Sarıkaya’nın karikatüründe “Milleti üze üze ev yaptırdın kendine Radiohead” dediği gibi içe işleyen bir yanı var...
YAYLILARIN GÜCÜ ADINA
8 Mayıs Pazar günü 5 yıllık aradan sonra yeni albüm ‘A Moon Shaped Pool’ Apple Music ve Tidal’da yayımlandı. Üstelik her ne hikmetse Thom Yorke’un şahsi mücadele başlattığı Spotify’a bile albümden ilk iki single düştü. Tüm albümü arattığınızdaysa Spotify'da ilk kez bir albüm için "Şu anda bulunmamakta, en kısa zamanda yer alması umuduyla üzerinde çalışmaktayız" yazılı bir açıklamayla karşılaşıyorsunuz. Alfabetik sıralamaya sokulmuş albümde en çok dikkati çekenlerden biriyse yaylı enstrümanların Radiohead müziğinde ilk defa bu kadar ön plana çıkması. İşte bu noktada orkestra düzenlemelerini birinci elden yapan Johnny Greenwood’un emeği büyük. Greenwood yeni albümde Paul Thomas Anderson’ın ‘The Master’ filminin soundtrack’i için işbirliği yaptığı London Contemporary Orchestra ile çalışmış. Özellikle ‘Burn the Witch’ başta olmak üzere, ‘Daydreaming’, ‘Glass Eyes’, ‘The Numbers’ gibi parçalarda Greenwood’un armonilerinden geçen yaylıların gücü epey hissediliyor.
RADIOHEAD ÖZÜNÜ KORUYOR
A Moon Shaped Pool albümündeki şarkılardan çoğu konserlerden ya da YouTube’a düşen videolardan kulağımızın aşina olduğu parçalar. ‘Ok Computer’ albümünden sonra ‘Kid A’e zaman ötesi bir geçiş yapan Radiohead’den bu albümde benzer bir hamle bekleyen dinleyiciler için tatminsizlik yarattıbu durum. Kimilerince ilk günden albümün harcanmasına sebebiyet verse de unutmamak gerekir ki daha önce nice Radiohead albümleri gördük, dinledikçe çiçek gibi açıldılar. Radiohead bir formül grubu değil. Albüm tutsun diye veya daha karanlık olsun diye müzik yapmıyor. Bu da grubun özünü koruyup üstüne yenilikler katmasını sağlıyor. Müzik eleştirmenlerince günümüzün Pink Floyd’u olarak gösterilen grup kimilerine göreyse gün geçtikçe Thom York ve orkestrası halini alıyor.
AKUSTİK MÜZİĞE GÖZ KIRPIYOR
‘Ful Stop’ albümün zirveye çıkan en coşkulu parçası. Saykodelik seslerin oluşturduğu kaotik atmosferi, hızlı gitarlarla çözülen dinamik bir yapıya sahip. En çok da ritmi gazlayan gitar rifleriyle ‘In Rainbows’ albümündeki ‘Jigsaw Falling into Place’i andırıyor. Albümdeki şarkıların bir yerlerden tanıdık gelmeye başladığı noktada karşınızda karakteristik Radiohead sound’u olduğunu fark ediyorsunuz. Özellikle grubun yeni albümün genel yapısında akustik müziğe yeniden göz kırpması kulaklardan kaçmıyor. Bossa Nova ritimlerle başlayıp akustik gitarların süslediği, ton geçişleriyle masalsı bir forma sahip ‘Present Tense’ albümün belki de en güzeli…
YILLARDIR BEKLENEN ‘TRUE LOVE WAITS’
Albümün kapanış parçası yıllardır yayımlanması beklenen ‘True Love Waits’. Thom Yorke’un 23 yıllık sevgilisi Rachel Owens’la yaşadığı ayrılığın izleri sanki özellikle bu parçada daha bir hissediliyor. Şarkının 02.03’üncü dakikasında York’un ‘Your tiny hands’ derken sesinde oluşan çatlama, çektiği acının imzası gibi sanki özellikle bırakılıp stüdyo kaydında düzeltilmemiş. Artık tek parçalık albümlerin olduğu günümüzde ‘A Moon Shaped Pool’ baştan sona dolu dolu dinleyeceğiniz türde Radiohead albümlerinden biri. Uzun bir olgunluk dönemine yayılmış şarkıların toplamından oluşan albüm, eski parçaların nostaljik tadını taşıyor... Bazı albümleri anlamak biraz zaman ister, çünkü zamanın bir tık ötesindedirler...