Piyango zenginlerinin hüsranla biten hikâyeleri

SİBEL ATEŞ YENGİN

sibel.ates@aksam.com.tr

Yeni bir yıla adım atmanın heyecanını yaşadığımız şu saatlerde sanırım pek çoğumuzun hayallerini büyük ikramiyenin sahibi olmak süslüyor. Haklısınız, lüks evlere, pahalı arabalara sahip olmayı, dünyanın en güzel ülkelerinde tatil yapmayı kim istemez ki. Ama siz yine de bir kere daha düşünün. İkramiye çıkan şanssız talihlilerin ibretlik hikâyesini okuduktan sonra belki de hayalinizden vazgeçersiniz…

MUTLULUK DEĞİL FELAKET GETİRDİ

1991 yılına girmeye dakikalar kala tüm nefesler tutulmuş, Milli Piyango çekilişi bekleniyordu Postacı ailesinin evinde. Ailenin tüm fertleri gözlerini televizyona çevirmiş can kulağıyla noter huzurunda çekilen numaraları takip ediyordu. Ve sonunda Postacı ailesini sevinçten havalara uçuracak sona yaklaşılmıştı. Adanalı Cem Postacı ve ailesine 1 milyar 250 milyon lira ikramiye çıkmıştı. Artık bundan sonra daha mutlu bir hayat sürdürecekler ve istedikleri her şeyi satın alabileceklerdi. Ancak Postacıların mutluluğu çok da uzun sürmedi. Talih kuşu aileye mutluluk değil, felaket getirmişti. Çünkü oğullarını bir trafik kazasında kaybetmişlerdi. Bu kaybın ardından Cem Postacı’nın başından bela eksik olmuyordu. İkramiyeyle kurduğu işyeri bir süre iflas etmiş bu yetmezmiş gibi eşi de onu terk etmişti…  

HELAL DEĞİLMİŞ!

Bir diğer şanssız talihli de Samsun’da 17 yıl önce Milli Piyango’dan büyük ikramiye kazanan Süleyman Orhan’dı. Nihayet hayalini kurduğu paraya kavuşmuştu. Parayı alır almaz hemen ticarete atıldı. Ancak hangi işe elini atsa batıyordu. Sonunda yatırım yapmaktan vazgeçti ama iş işten geçmişti. Tatlı hayat sona ermiş kötü günler başlamıştı. 

O dönem verdiği röportajlarda “Helal olmadığını biliyordum. İkramiyeden geriye 5 kuruş kalmadı. Hiçbir hayrını görmedim” derken bir de uyarıda bulunuyordu, “Tavsiyem, kimse umutlarını piyango biletine bağlamasın.” 

İKRAMİYENİN SAHİBİ İNŞAATTA ÇALIŞIYORDU

Mehmet Sarıoğlu bir inşaatta amele olarak çalışıyordu. Kazandığı parayla kıt kanaat geçiniyordu. Ancak kaderi 1975 yılının son gecesi değişecekti. Saatler 00.00’ı gösterirken Milli Piyango çekilişi yapılmış, Mehmet’in çeyrek biletine piyango isabet etmişti. O yıllardaki parayla 25 bin lira kazanan Sarıoğlu, bir anda zengin olmuştu. Ondan mutlusu yoktu. İlk yaptığı şey işini bırakmak olmuştu. Nasılsa çok parası vardı. Artık onun yeri büyükşehirlerdi. Önce İzmir’e ardından İstanbul’a gitti. Ancak zenginlik sarhoşluğu çok uzun sürmedi. Paralar suyunu çekmişti. 83 yaşında vefat ettiğinde cenaze giderleri yaşlılık maaşından temin edilmişti.

HIRSINA YENİLDİ

Milli Piyango’dan 1982 ve 1984 yıllarında büyük ikramiye kazanan Mustafa Savgan da paranın mutluluk getirmediği talihlilerdendi. Piyangodan kazandığı paranın çoğunu, “belki daha çok kazanırım” hırsıyla yine biletlere yatıran Savgan, şu anda varını yoğunu kaybetmiş biri olarak yaşamını sürdürüyor. Hiç yatırım yapmadığı için pişmanlık duyduğunu belirten Savgan, “Cahillik işte. Nasıl yatırım yapacağımı bilemedim” diyordu kendisine uzatılan mikrofonlara. 

PARA MI, HUZUR MU?

Bir piyango mağduru da 11 yıl önce Edirne’den çıkmıştı.  Şans onun da yüzüne gülmüş ve ikramiyenin sahibi olmuştu. Memurluğu bırakıp günü gün eden Ayhan Yalçınkaya’nın da refah içinde sürdürdüğü hayatı yavaş yavaş kararmaya başlıyordu. Gün be gün paraları tükeniyordu. Çok geçmeden elinde avucunda ne varsa bitmişti. Artık Yalçınkaya’nın huzursuz ve kötü günleri başlamıştı… Milli Piyango bileti aldığı için pişman olduğunu söyleyen Ayhan Yalçınkaya, “Önceleri hayatım daha güzeldi. Yakınımdaki herkesi tek tek kaybettim. Devlet memurluğuna devam etseydim belki param olmayacaktı ama huzurum olacaktı. Keşke devlet memurluğuna geri dönebilsem. Ticaret hayatı beni mahvetti. Para her şey değilmiş, hayatında ne dostun ne de tutunacak dalın kalıyor” diyordu beş parasız kalınca. 

İFLAS EDİNCE TERK ETTİ

Paranın felaket getirdiği isimlerden biri de Orhan Ulusoy. 1984 yılında aldığı bilete 7 milyon lira isabet eden Orhan Ulusoy’un şaşalı hayatı ancak 3 sene sürmüş. Çünkü o da parasına para katmak hırsıyla bir sürü işe girmiş ama sonuç hep hüsran olmuş. İşleri ters gitmeye başlayınca kızı evi terk etmiş. Sekiz çocuk sahibi Mustafa Ulusoy, iflas ettikten sonra verdiği açıklamada “Hiç rahat bir yaşantım olmadı. Zaten arkadaşlarımdan biri ‘bu para sana felaket getirir’ demişti, dediği çıktı. Psikolojim alt üst olmuştu” diyor. 

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Birim Sungu Talu:  

KAZANMAK AŞIRI MUTLULUK YARATSA DA…

Şans oyunlarını kazanmak başta öfori yani aşırı mutluluk hali yaratsa da yapılan araştırmalarda uzun vadede aşırı mutluluk halinin devam etmediği, genellikle kazanan kişinin eski mutluluk haline döndüğü gözetilmiştir. İlk yapılan 1978 Northwertem ve Massachusetts Üniversiteleri’nin çalışmalarında şans oyununu kazananlar, şans oyunu kazanmayan sağlıklı grup ve bir kaza sonrası felç olan grupla mukayese edilmiştir. Çalışmanın sonucunda şans oyununu kazananların kazanmayanlara göre daha mutlu olmadıkları tespit edilmiştir. Şans oyununu kazandıktan sonra ve bir öncesindeki mutluluk halleri kıyaslandığında bir fark olmadığı gözetilmiştir. Kaza sonucu felç geçiren grubun da felçten sonra felç öncesine göre daha mutsuz olmadıkları belirlenmiştir. Başka bir çalışmada kazananlara, kazanmadan önceki mutluluk seviyeleri, kazandıktan hemen sonraki, 6 ay sonraki, birkaç yıl sonraki mutluluk seviyeleri sorulduğunda fark tespit edilememiştir. 

KAZANDIKTAN 1 YIL SONRA

Paris Ekonomi Okulu’nda yapılan çalışmada şanslıların kazandıktan sonra içki ve sigara tüketimlerini artırdıkları ancak fiziksel sağlıklarının iyi kaldığı, streslerinin 2 yıllık süreçte azaldığı, pozitif duygularının arttığı, sonuç olarak psikolojik iyilik hallerinin kazandıktan sonra iyileştiği gözlenmiştir. İngiltere Warwick Üniversitesi’nin yaptığı başka bir çalışmada, kazandıktan 1 yıl sonra psikolojik iyilik hallerinin düştüğü, 2 yıllık takipte tekrar daha iyi olduğu gözetilmiştir. Hiçbir çalışmada şanslıların kazandıkları ilk yıl daha mutlu oldukları gözetilmemiştir. Bu dönem muhtemelen kendileriyle baş başa kaldıkları, bu durumu ne kadar hak ettiklerini sorguladıkları ve çevre-insan ilişkileri açısından zorluklarla uğraşmak zorunda kaldıkları bir dönem olabilir. 

MUTLULUK HAZIR GELMEZ

Kazananların kazandıkları parayı nereye yatırdıkları önemli olan. Hedefiniz materyal olduğunda durum değişiyor. Araba, ev, para gibi amaçlara sahip olduğunuzda mutlu olsanız bile sonrasında daha önceki mutluluk haline geri dönüş olmaktadır. Piyangoda kazanılan parayla da durum aynı. Hedonik adaptasyon denilen bu durumlarda başta koyulan materyale hedefler elde edildiğinde belli bir süre sonra beyindeki mutluluk durumu eski haline dönmektedir. Materyale değil de deneyime odaklanmak, anı biriktirmek için yatırım yapmak bu durumu değiştirebilir. Dalai Lama’nın dediği gibi; “Mutluluk kendi eylemlerimizden doğan bir durumdur, bize hazır bir şekilde gelmez.”