Peygamberler şehri Şanlıurfa

LOKMAN DAĞ

lokmandag@gmail.com

Twitter: @lokmandag

İnstagram: @lokmandagtv

Ne zaman bu şehre gitsem 

ayrı bir maneviyat dolar içime…
Ne zaman çarşılarında, 
hanlarında dolaşsam,  
Ne zaman sıra 
gecelerinde halleşsek,
Ne zaman isot acısında 
bir türkü dinlesem,
Bir ceylan gezer dağlarında… 
Ne zaman bir çiğ köfte, 
alevde ciğer özlemi ile tutuşsak, 
Halil İbrahim sofrası 
gibi bereketlenir soframız…

Bu kez durağımız Peygamberler Şehri Şanlıurfa… Şanlıurfa Valisi Sayın Güngör Azim Tuna’nın misafiri olarak geldik bu kadim şehre… İslam Bilgeleri Zirvesi vardı. Yüzlerce âlim, bilgin İslam’da kardeşlik, barış, birlik ve beraberlik çağrısı yaptı maneviyatı yüksek şehirden. Tabii Şanlıurfa’ya gitmişken dostları da görmeden olmaz dedik. Rehberlerim, can dostlarım Sertaç Alagöz ve Sami Abamor’du… İlk durağımız Balıklı Göl…

YERLİ YABANCI TURİSTİN UĞRAK YERİ

Balıklı Göl şehir merkezinde, her gün binlerce yerli yabancı turistin uğrak yeri... Herkes Balıklı Gölü ve Hz. İbrahim’in hikâyesini biliyordur diye düşünüyorum. Her duyduğumda tüylerim ürperir. Nemrut, Hz. İbrahim’i kaleden mancınıkla ateşe attığında odunların nasıl balığa, suyun ateşe döndüğünü… Çok uzatmayacağım. Bilmeyenler de muhakkak araştırmalı. Balıklı Göl’de balıkları besledikten sonra Hz. İbrahim’in büyüdüğü mağarayı gezdik. Daha sonra Eyüp Peygamber’in çilehanesine oradan da Harran’a doğru yola koyulduk. Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Nihat Çiftçi’ye ayrı bir teşekkür ediyorum. Çünkü her gidişimde şehrin çehresi daha da güzelleşiyor. Daha çok projeleri varmış, onları daha sonra yazacağım.

HER ŞEYİN BİR HİKÂYESİ VAR

Harran ise karstik yapısına kavuşmaya başlamış. Kötü yapılaşmalar yıkılıyor, yakında her yer Harran evleri gibi olacak. Düşünebiliyor musunuz? Dünyanın ilk üniversitesi bu topraklarda… Tarihi kümbetli evlerin avlularında içilen mırralar ise enfes, her şeyin bir hikâyesi var, Mırra Kahvesi’nin de mesela… İçildiğinde eğer kahveyi yere bırakırsan ya içini altınla doldurmalısın ya da kahveci bekâr ise onu evlendirmek zorundasınız. Siz, siz olun o bardağı yere bırakmayın yoksa size epey pahalıya patlar. 

“KURTLAR DA KUŞLAR DA BİZDEN”

Sonra Halfeti’ye gittik, dünyada Karagül’ün merkezine, sular altında kalan bir tarihe ve yaşanmışlığa. Ama aklıma Eşkıya Filmi’nin o güzel sahnesi gelir. “Her yer sular altında kaldı. Sıra mezarlarımıza geldi. Ne yapacaksın burada tek başına, kurda kuşa yem olacaksın” ve o harika cevap gelir  “Olsun kurtlar da kuşlar da bizdendir.” Tekne turuyla geçmişe güzel bir yolculuk yaptık. Sular altında kalan yerleri, boşaltılan köyleri gezdik. Siz de orada muhakkak bir melengiç kahvesi yudumlamayı ihmal etmeyin. 

TARİHİN YENİDEN YAZILDIĞI YER

Göbeklitepe’nin keşfiyle bilinen tarih tamamen değişti. Ve dünyanın bilinen en eski kült yapılar topluluğudur. Kazı çalışmaları devam ediyor. Bir köylünün bir heykel bulması ise başlayan macerada Göbeklitepe kazıları bittiğinde Şanlıurfa kültür turizmi açısından hak ettiği yere kavuşacaktır diye düşünüyorum. Daha o kadar çok yer var ki en iyisi fırsatını bulduğunuzda siz de bir Şanlıurfa turu muhakkak yapın. Ömrünüze ömür katacaktır. 

TEŞEKKÜRLER... 

Beni bu gezimde yalnız bırakmayan değerli dostlarım Mithat Şengöz, Hamdi Us, Hasan Gülel’e bizi evimizdeymişiz gibi  ağırladıkları için sonsuz teşekkürler.